Twix traducir inglés
82 traducción paralela
Twix.
Twix.
Twix'im nerede?
Where is my Twix?
O benim Twix'im.
That is my Twix.
Sanırım Twix'imi yedin.
I believe you just ate my Twix bar.
Makinede asılı kalmıştı, Twix'i aldığında diğeri de bedavadan düştü... Neden diye sormadın. ... ya da kime ait olduğunu araştırmadın.
It was dangling and when you purchased your Twix bar you got a little freebie and you never bothered to ask why or seek out its rightful owner.
Öncelikle, Twix değildi.
First of all, it wasn't a Twix.
Bu bir kurabiye. İçinde kurabiye parçaları olan tek çikolatanın Twix olduğunu herkes bilir.
Now, that is a cookie and we all know that Twix is the only candy bar with the cookie crunch.
Twix'imi çaldı.
- Stole my Twix candy bar.
- Bunun bir Twix olduğunu biliyorsunuz değil mi?
- I thought you said it was a Twix?
Twix içinde kurabiye parçaları olan tek çikolatadır.
Twix is the only candy with the cookie crunch.
Twix konusunda ne yapacaksınız?
Now, what're you gonna do about my Twix?
- Twix çok fazla hindistan cevizi var.
- Twix has too much coconut.
- 2 tane Twix alacağım. - Hayır.
- I'll get us a couple of Twix bars.
Bugünkü kaçıncı Twix'in?
How many Twix does that make for you today?
- 8 oldu mu? - Hayır.
- Like, eight Twix?
- O Twix.
- It's a Twix.
Hepsi Twix.
They're all Twix.
Bana bir tane Twix verin.
Give me a Twix.
Twix!
Twix!
Canım gofret istedi ama önce pratik yapmak için soğan çaldım ve tutuklandım.
I wanted a Twix, but I thought I should practise on something I didn't like, so I stole an onion and got busted.
- Uzun makarnalardan da alabilirsin.
And a Twix. Oh, and a spicy Pot Noodle.
Sen beni Twix falan mı sandın?
You think I'm a "Puppy"?
Yani şimdi senden şu 25 dolarlık kamerayla yedi dolarlık çikolatayı yerken resmimi çekmeni istiyorum.
Wait, now I want you to take a picture of me with this $ 25 disposable camera, eating this $ 7.00 Twix.
- Hey, Doug. "Çikolata" de!
Hey, Doug. Say "Twix."
- Çikolata!
[Weakly] Twix.
Leoparlar onu, Twix gibi yedi.
- They munched on him like an old Twix.
Sıcak çikolata ve 4 Twix.
OK, so... a hot chocolate and four Twixes.
Twix?
Twix?
Twix ne yapıyor?
What's Twix doing?
Yanımda her zaman Twix olur.
'Always got the Twix.
Twix'ten söz etmeye gerek yok.
No need to mention the Twix.'
Jez, eğer o yöne gideceksen hırkamı ve sakladığım Twix'imi al çünkü bozkırda uzun ve soğuk bir gece geçireceksin.
Honestly, if you really are gonna go that way, take my fleece and my secret Twix because you are definitely gonna be spending a long, cold night on the moors.
Harika. Sakladığın Twix.
Great The secret Twix!
Luke doğum günü için,... Twix alıp almayacağını merak ediyordu.
Luke was wondering if he could, er, have a Twix for his next birthday.
Sen, Duds'ım, Chunks'ım Twix'im Cadbury'im ve kafanı iyi yapacak her şeyim var.
Yo. I got Duds, Chunks, Twix, Cadbury's, any way you want to go.
Birinde Twix mi var.
Somebody's got a Twix.
Twix'i alın!
Get the Twix!
Güzel plan. 20 tane Bensons ve Twix al.
Good plan. Get it 20 Bensons and a a Twix.
İş yerinde birinin doğum günü olduğunda, kupalarla şarap içerdik ve snickers yerdik, anlıyor musun?
When it was someone's birthday at work, we'd have wine in mugs and eat Twix fingers and you know what?
İki Danimarka pastası pain au chocolat domuz ve peynirli sandviç dört soğan bhajis,... bir büyük boy Twix... 12 gül, a DKNY "Be Delicious" parfüm.
Two Danish pastries, pain au chocolat, a ham and cheese sandwich, four onion bhajis, a king-size Twix, 12 roses, a DKNY "Be Delicious" perfume.
Şekerleme, gofret falan?
Rice Krispie Treat, Twix bar, nothing?
- Gofret alayım.
- Maybe a Twix bar.
- Gofretin.
- Twix bar.
Twix almak da bir anlaşmadır.
Buying a Twix is a deal.
Sadece bir gofrete ihtiyacım var.
I do. I just need a Twix bar.
Gofret, yemek istediğin şey bu mu?
Twix bar. Is that what you wanna eat?
Hem "su" dökmeye gitme ; çünkü ceketimde bir "sürpriz" olabilir.
So hold your water'cause I've got some "twix" up my sleeve.
Bir çikolata almak için ne kadar çaresiz olacağımızı düşünüyorlar ki?
How desperate do they think people are to get a Twix?
- Biraz da içecek.
Oh, yes, the lads, yes. Dek, will you get us a Twix?
- Bu kadar yeter mi?
- Can I have a Twix bar? - Yeah.
Son Twix'i sen mi aldın?
Did you have the last Twix?