Tükür traducir inglés
525 traducción paralela
— Tükür.
- Spit.
— Önce tükür.
- Spit first.
Devam et tükür.
Go on, spit, man.
Tükür ve kurtul.
Spit and get it over with.
Artıkları tükür.
Spit the pieces out.
Tamam, bu daha iyi hissetmeni sağlayacaksa devam et ve tükür.
Okay, go ahead and spit if that'll make you feel better.
Tükür.
Huh? Spit!
Eğer yıkılan bir binanın altında kaldığınızda, biri sizi alıp güvenli bir yere taşıdıysa bir saniye tereddüt etmeden gözüne tükür.
If you're ever under a falling building, and somebody offers to pick you up and carry you to safety don't hesitate a moment, just spit in his eye.
- Tükür.
Spit?
Tükür bana haydi.
Spit on me? Come here.
- Üstüne tükür. - Deli misin?
Spit on him.
Çiğne sonra tükür yoksa ishal olursun.
Chew and then spit it out, or you'll get the runs.
- Suya tükür.
- Spit in the water.
Alayına tükür.
Spit on everything.
Tükür gitsin.
Spit on it.
Alayına tükür - sokak çocuklarına, serserilere, bebeklere, işçilere, ev kadınlarına, ailelere, kodomanlara, binalara, trenlere ve kamyonlara.
We'll spit on everything - street urchins, tramps, babies, workers, housewives, parents, bigshots, buildings, trains and trucks.
Tükür, çocuk!
Spit, boy!
- Doğru. - Siki em gargara yap ve tükür.
Give me a mouthful of cock any day.
- Üzerine tükür.
- Spit on it.
Yüzüme tükür, çiğne onu
Spit on me. Stomp on my face.
Hadi ahbap, deliğe tükür de yeniden ayarla.
- Spit in the hole, and tune again!
- Mezarlıktan hazzetmem. - Tükür gitsin.
- I hate boneyards.
'Diyerek alay ettiler. Üstüne tükür... "
'and they spit- - "
Tükür!
Spit!
Yüzüme tükür!
Spit in my face!
Tükür bana!
Spit on me!
Tükür at dışarıya.
Spit them out.
- Tükür!
- Spit them out!
İki dakika üstüne tükür!
Spit on it for two minutes!
Hailandt amca, gel de çorbaya tükür.
Uncle Hailandt, come spit in the soup.
Tükür!
Spit them out!
Bir biftek ye.Çiğne ve tükür.
Eat a steak. Chew it and spit it out.
- Önce çiğne, sonra tükür.
- You chew them up and spit them out.
Hadi yap, tükür, oğlum.
Here, spit, sonny.
"Şimdi tükür!"
"Now spit!"
Aferin sana, şişko çocuğun üstüne tükür bakalım.
Great, spit at the fat kid. Real good.
Tükür onu.
Spit it out.
Tükür, dedim.
I said, spit it out.
Haydi, tükür.
Come on, spit.
Tükür.
Spit it out.
Tükür!
Spit it out!
Bak Bambara, dilinde öfke varsa onu şuraya tükür.
Bambara, if your mouth is so fiery, spit your flames!
Tükür yere düşsün.
Spit so it will fall down.
- Tükür yere düşsün.
- A knot on my tongue.
- Tükür yere düşsün.
- Spit so it will fall down.
Vur, tükür bana, bana tekrar vurasın, tüküresin diye yine gelirim, yine.
Kick me, spit at me and I'll return again and again for you to kick and spit at.
Tükür.
Spit.
Tükür... hadi, tükür.
- Spit! Come on!
- Hadi, sen de tükür.
- Spit! - Go on, spit!
Böyle... tükür.
Here... with this.
Arabaya gel tükür.
You spit in the wagon.