English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ T ] / Tün

Tün traducir inglés

81 traducción paralela
Tün bu 10 yıl boyunca, aklımda ve kalbimde tek bir şey vardı.
For the whole ten years one thing has been praying on me my mind.
O halde tün bu alaycılığınız bir numaradan başka bir şey değil.
Then all of your cynicism must be nothing but a pose.
O kaleden içeri adimini attigin anda... tuzaga düºtün demektir.
Once you set foot inside that fort... they'll snare you.
Kizilderili olsaydim, ºimdi ölmüºtün Luke.
If I was an Indian, you'd be a dead soldier, Luke.
Tü-tün dük-kâ-nı.
Tobacconist's.
Tün kontrol noktaları!
Calling all stations...
Dedim ki, sen g. Tün tekisin!
I said you were a fuckin'slime hole!
Evet, Pino g... tün teki.
Yeah, Pino's an asshole.
G.tün yemez.
You haven't the balls.
Kargo hangarı 4'tün yanındaki EPS ana hattından aktarabiliriz.
Well, we'd channel it through the EPS mains on deck four, near Cargo Bay Four.
- Tanışırsınız. Tün söyleyeceğim bu.
- You'll meet her.
Tün dünyayı etkilemişti
The whole world over, just the same
Sana evlenme teklif ettiğimde 23'tün.
When I proposed, you were 23.
- Etkafalı g.tün neyi yanlış?
What's wrong with Meatloaf's butt?
Tün söylediğim ben bi insanım.
All I'm sayin'is I'm a person.
Sen 14'tün.
You were 1 4.
Robert g.tün nasıl?
- Hey, Robert, how's your ass?
Sonraki gün işedim ve metroda kaybolup tün gün boyunca çıkışı bulamadım.
The next day I drop acid and get lost in the subway for a full day and can't find my way out.
"Bir hırsızı yakalamak istiyorsan, tün dünyayı yakalamalısın."
"lf you want to arrest a thief, you'll have to arrest the world."
Bu g * tün üstünde tepinme dansı yapacağım...
I'm gonna do a tap dance on this asshole...
G * tün tekisin.
Such an asshole.
Hayatlarından memnun değiller ve ameliyatın tün bu problemleri çözeceğini sanırlar.
They're unhappy about their lives and they think surgery is going to chase away all their emotional problems.
"Düşündüğümü söylerim" ise "ben g.tün tekiyim" demenin başka bir yolu.
"I say what I think" is just another way of saying "I'm an assho" - -
Şu bizim Kıllı g. Tün çevirdiği işlere bak hele!
Well, fuck me pink with a hairy arse!
Makineleri çalıştırabilecek kadar, evrak işi yapacak kadar ve pasif bir şekilde kabullenebilecek kadar zeki insanlar istiyorlar tün bu yükselerek artan düşük ücretli boktan işler, Daha uzun saatler, düşürülmüş faydalar, fazla mesai ücretinin sonu Onu almaya gittiğinde ortadan kaybolan emeklilik paranı şimdi sosyal güvenlik paran için de geliyorlar!
People who are just smart enough to run the machines and do the paperwork, and just dumb enough to passively accept all these increasingly shittier jobs, with the lower pay, the longer hours, the reduced benefits, the end of overtime and the vanishing pension that disappears the minute you go to collect it, and now they're coming for your social security money!
Sen Jeff'e şişko g.t diyorsun ama. Çünkü Jeff şişko g.tün teki.
You go around calling Jeff a fat fuck.
G.tün tekiyim.
I'm such an ass.
G * tün biri düdükleyecek bu akşam.
Someone ass getting laid tonight.
Ayrıca şişko g.tün tekisin.
You're also a big old fat piece of ass.
G.tün tekiyim.
I'm a fucking asshole.
Belki g * tün tekiyim.
Maybe I'm an ass.
Sen 223'tün, ben 227.
You were 223, I was 227.
G.tün tekinden gelen bir kurşun. Acaba kurşunu ruhlar mı sıktı? İlahi bir uyarı falan mı?
A wayward shot from some watering hole, do you suppose, prompted by a surfeit of spirits, exuberant punctuations of some sort?
Ve sonra da benden bü tün bu olanları onun adına düzeltmemi isteme cüretini gösteriyor
And then he had the nerve to expect me to make it right for him.
Tün nesli bunu bir bedel olarak görüyordu.
His whole generation saw that as quid pro quo.
Ay olmadan tün bu sürecin bu kadar çabuk olabileceğini hiç zannetmiyorum.
Without the Moon, I don't think that that process... would have occurred nearly as quickly.
Ünite-00'ın tün fonksiyonları durduruldu.
Unit 00 has ceased all activity.
Tün gün boyunca oyun oynayacağız ve yastıklardan kale yapacağız, ve ben asla senin için meşgul olmayacağım.
Cucumber farmer. Lovely woman. Doesn't speak a lick of English.
Burada dikilip ikinizin atışmasını tün gün izleyebilirim.
I could stand out here watching you two fight all day.
ya benim durumumda sen olsaydın ve tün insanlara senin düşman ile aynı imgeleri paylaştığın söylenmiş olsaydı?
What if it were you instead of me and all that's left of humanity has just been told that you are sharing visions with the enemy?
Tün Shiloh'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Her çatı ve köşeyi güvenliğe aldık.
Curfew's been established across all shiloh.
Saygı duyduğum tün nitelikleri taklit etmeye.
Emulate... all the qualities i respect.
Sevgilim, tün bu yastıkları yatağa koyar.
So my girlfriend puts all these pillows on the bed.
Tün gün bana lanet edip duruyorsun.
You keep cursing me the whole day.
G.tün varsa beni şunların önünde partiden at.
If you have the guts, throw me out in front of them.
- Son zamanlarda güçten düştün.
- Recently düþtün power.
Kimse sana inanmayınca da onların peşine düştün.
Nobody in inanmayýnca düþtün peþine them.
Danita, tün dünyayı çaresizliğe sokmak istedi.
Danita wanted the world desperate.
Evet, neredeyse tün hayatım boyunca.
Yeah, my whole life, pretty much.
Maria'ya polis olduğundan ve tün bu olanlardan söz etme.
Don't tell Maria you're a cop or about any of this.
G.tün teki olduğumu düşünüyorsun, değil mi?
Yes, I do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]