Ucuş traducir inglés
6,750 traducción paralela
Kusura bakmayın ama Uçuş Kulübü soğuyor.
I'm sorry, but the Flying Club is getting cold.
Bu, iki ayrı uçuş meselesi değil.
This wasn't simply a case of two flights.
Şimdi, o gece iki uçuş olduğunu söylemiştin.
Now, you said there were two flights that night.
Polis yarın sabah Uçuş Kulübünü arayacak.
The police are going to search the Flying Club tomorrow morning.
Uçuş Kulübündeki bağlantın kim?
Who's your contact at the Flying Club?
- 1920'lerde Atlantik okyanusu boyunca tek başıma uçuş yaptığımdan sonraki en büyük başarım bu oldu.
We did it! Aw, man, this is my biggest accomplishment since my 1920s solo flight across the Atlantic.
Evrim, onu, zarif bir uçuş makinesi şeklinde evrilmeştirmiştir.
Evolution has shaped it into an exquisite flying machine.
Uçuş listesindeki bir sonraki yolcuyu ziyaret edeceğim.
I visit the next person on the flight manifest.
Uçuş planıyla ilgili son bir düşüncesi olan var mı?
Looks like we're all set. Any last thoughts on our flight plan?
Bu Regis Air belgeleri 753. uçuş sırasında bir sistem arızasını gösteriyor.
These Regis Air documents point to a systems failure aboard flight 753.
Uçağın etrafında uçuş öncesi yürüyüşümü yapıyordum.
I was doing my pre-flight walk around on the plane.
( Gülüyor ) ( koklama ) Seni düşündüm ve Stokes aldı ilk uçuş dışarı bu sabah.
( sniffing ) ( laughs ) I thought you and Stokes took the first flight out this morning.
Ejderhamla oldukça güzel bir uçuş yaptın.
That was some fancy flying on my dragon.
Uçuş pistinin bitiminde kuzeyde.
North end of an airfield.
Helikopterler ve insansız hava araçları uçuş yapmışlar ancak yerel polise bölgeyi yaya olarak kontrol etmelerini söylemişler.
Choppers and drones did flyovers but then called it in to local PD to check out on foot.
Uçuş ve liman güvenlikleri de alarma geçirildi. Yani havaalanına veya limana gidersen kıskıvrak yakalanacaksın.
Plus the TSA and the Port Authority have both been alerted, which means you show your face at the airport or any of the docks, they're gonna be all over you.
Uçuş Güvenliği kayıtlarına göre Lynch 2012 Aralığında Hawaii'ye dönmüş.
Look- - according to TSA, Lynch arrived in Hawaii back in December of 2012.
Aşırı alçak uçuş yapmakta olduklarından hava sahası radarlarının dışında kalıyorlar.
They were flying extremely low, staying out of controlled airspace.
Nick'e iki uçuş arasında onunla buluşabileceğini söyledim ama tüh, uçağın kalkış zamanı değişmiş.
I told Nick he could meet her on her "layover" but, whoops, her flight got changed.
Uzun bir uçuş yaptım.
I've had a long flight.
- Uçuş bilgileri dosyada.
Flight information's inside.
Uçuş numarası?
Flight number?
Uçuş nasıldı?
How was your flight?
Hadi küçük bir uçuş yapalım.
Let's take a little flight.
Uçuş kayıtlarını, telefon kayıtlarını hatta bazı videoları kanıt olarak sundu, bu yüzden kızınızı kaçırmış olamaz.
He can provide flight manifests, phone records, even some videos... so he couldn't have taken your daughter.
Bak işte ben buna uçuş eğlencesi derim.
Now, that's what I call in-flight entertainment.
Gabriel, bu 5 saatlik bir uçuş. Tahmin etmek istemiyorum.
Gabriel, it's a five-hour flight.
Bu 50 dakikalık uçuş süresinde 600 yıllık atalarımızın sarayını satacağım.
... I will sell my 600 year old ancestral palace.. .. in this 50 minutes flight.
- Uçuş ekibindeki adam- - - Adamın biri!
The flight attendant from our flight- - Some guy!
Çoktan Şubat sonu halk tanıtımı için Dennis'e New Jersey'den... -... birinci sınıf uçuş yeri ayırttım.
I already got Dennis flying in first class from New Jersey at the end of February for the public launch.
Geldiğinden beri 197 sayılı uçuş konusunda araştırma yapıp duruyor.
She's been digging around for information on Flight 197 since she got here.
Bunun sarsıntısı geçmeden 197 sayılı uçuş olayı oldu.
And while we're reeling from that, flight 197 happened.
Uçuş trafiğini kapattık sanıyordum.
I thought we shut down the airport.
İlk suç, uçuş rizikosu yok.
I have $ 500 cash. First offense, no flight risk.
Toplumda büyük bağlantıları var ve mümkün olduğunca uçuş rizikolarından uzaktadır.
And he is as far from a flight risk as it's possible to be.
197 sayılı uçuş hakkında elinde kanıt var. Bunu elinden almak istiyorum.
He has evidence about Flight 197, and I'm going to get it from him.
İnsansız uçuş geleceğin yerli havacılığıdır.
Unmanned flight is the future of domestic aviation.
Kubbe belirdiği gün Kubbe'ye çarpan uçağın pilotu olan uçuş okulu pilotu Chuck Thomson'a ait.
Belonged to Chuck Thomson... the, uh... flight school pilot that crashed the day the dome fell.
- Uçuş filminizin keyfini çıkarın, beyler.
Enjoy the in-flight movie, gentlemen.
Uçak gemisine giden kuzey uçuş yolları... -... Finlandiya sınırı boyuncaymış.
Their flight pattern north to the carrier was right along Finland's border.
Pekâlâ, uçuş görevlileri kontrol için hazır olun.
All right, flight attendants, please prepare for crosscheck.
- Uçuş sistemleri tekrar çevrimiçi.
- Flight systems are back online.
Henüz yok ama inmeden önce sadece sekiz saatlik bir uçuş zamanımız var.
Not yet, but we've only got eight hours of flight time before we have to land.
Uçuş sırasında bunun sende durmasını istediğini duydum.
I heard you wanted to hang on to this during the flight.
Uçuş numarası ve varış saati. Tamam, sağ olun.
Flight number and arrival time?
Boş bir tabut bulmak için çok uzun bir uçuş oldu.
It's a really long way to fly to find an empty coffin.
Uçuş saati değişince erken gitmesi gerekti.
Her flight changed ; she had to leave early.
Uzun bir uçuş olacak.
We've got a long flight.
Daha fazla araştırdım Hotch ve bir hafta sonra nerede olacağını söyleyebilirim. Uçuş 906, koltuk 23A, Los Angeles'tan Yunanistan, Atina'ya.
I did more digging, Hotch, and I can tell you where he's gonna be a week from now- - flight 906, seat 23A,
6 gün, yarım pansiyon, uçuş dahil.
Six days, half-board, flights included.
Aslında, gerçekten uzun bir uçuş oldu.
Actually, it was a long flight.