Ugradım traducir inglés
5,964 traducción paralela
Ben çok... Çok hayal kırıklığına uğradım.
I am so deeply, deeply disappointed.
Hayır, çizgi romanım kötü olduğu için işkenceye uğradım.
No, I'm being punished for how lame my comics were.
Evet, geçen hafta oraya uğradım.
Uh, yes, I-I did stop by there last week.
Uğradığımı Dawson'a söylersin.
You tell Dawson I stopped by.
- Dawson'a uğradığımı söylersin.
- Tell Dawson I stopped by.
Vahşice saldırıya mı uğradım?
Was I brutally assaulted?
Hayal kırıklığına uğradım.
I am so disappointed.
- Söylemiştim ya hayatım, sen uyanmadan önce uğradı. Ve sana çok hoş bir kart bıraktı.
She came by here before you woke up, and she left you a lovely card.
İhanete uğradım.
I was betrayed.
- Harvey Trevor, Jessica'ya benim sırrımı anlattığında ihanete uğradığımı hissettim.
Harvey, when Trevor went to Jessica with my secret, I felt betrayed.
- Hayal kırıklığına mı uğradın?
You disappointed?
George'un askerlerinden birinin saldırısına uğradım ve neredeyse tecavüze de uğruyordum.
I was attacked and nearly raped by one of the soldiers of King George II.
Haydutlardan kaçmayı başarsam da atımı ve eşyalarımı bırakmak zorunda kaldım ve ormanda dolaşırken aniden Yüzbaşı Jack Randall tarafından saldırıya uğradım.
While I managed to escape the bandits, I was forced to abandon my horse and property. While wandering through the woods,
Hayal kırıklığına uğradım.
I'm disappointed.
Geçerken uğradım lafını yemediniz mi yani?
You didn't buy the whole "I had business in the neighborhood" thing?
Sadece hayal kırıklığına uğradım.
I'm just, uh... I'm disappointed.
Bu da saldırıya uğradığımızda, ABD ordusu olarak herhangi biri tarafından saldırıya uğradığımızda ya da biz birine saldırdığımızda geçerli oluyor.
And what it is is basically anytime that we are engaged being the U.S. forces are engaged by anybody or we engage somebody else.
- Sana uğradı mı?
Well, did he stop by?
Hayal kırıklığına mı uğradın?
You're disappointed?
- Hayal kırıklığına uğradım.
- I'm disappointed.
Evine uğradım.
I stopped by your house.
Saldırıya uğradığımız için geri çekilemem, şimdi olmaz.
Well, now that we've been attacked, I can't step down, not now.
Şimdi ikimiz için de hayal kırıklığına uğradım.
Now, I'm just disappointed in both of us.
Müdüre hanım uğradı, seni görmek istedi.
The director stopped by to see you.
Hayal kırıklığına uğradım, Watson.
I'm disappointed, Watson.
Sizi yatarken gördüğümde şoka uğradım.
I was really shocked to see you guys hooking up
Söylemeliyim ki Katana, biraz hayal kırıklığına uğradım.
I have to say, Katana, I'm a bit disappointed.
Sosisli kız tarafından fena halde saldırıya uğradım.
I just got hit on big-time by the wiener chick.
- Yemek almak için bir yere uğradım.
I stopped to pick up some dinner.
Gece saldırıya uğradım ve başka bir cinayet işlendi.
Another murderwas committed the night I was attacked.
Hayal kırıklığına uğradım.
You know, I'm disappointed.
Arka yoldaki yeni evimize uğradım.
I stopped by our new house on the way back.
Ciddi olarak Rebecca Barton'ın suikasta uğradığını mı ileri sürüyorsun?
Are you seriously suggesting Rebecca Barton was assassinated?
Bilmen gerektiğini düşünüyorum, ofisine uğradım.
You should know I stopped by your office.
Ama şunu biliyorum ki daha önceden ihanete uğradım.
But I do know that I've been betrayed before.
Virüsün mutasyona uğradığını fark ettiğimde kendimi sorguladım, dediğin şeyi hatırladım.
When I realized the virus mutated, I questioned myself and remembered what you said.
Sanıyorum saldırıya uğradığı anda sol kolunu kaldırmış ama bu pek işe yaramamış.
I'm guessing when he was attacked, he raised his left arm, but his arm was insufficient.
Bu dava yıllar önce zaman aşımına uğradı ve siz zaten müebbet yatıyorsunuz.
Statute of limitations ran out on this years ago, and you're already doing life.
Kafeye uğradım.
Swung by the cafe.
Hayal kırıklığına uğradım ama şaşırmadım, efendim.
I'm disappointed but not surprised, sir.
- Bilmen gerekiyorsa hayal kırıklığına uğradım.
I was disappointed, if you must know.
Derse gitmeden önce uğradım.
Stopped by before my classes.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı söylemek zorundayım.
I have to say, I'm a little disappointed.
Geldim çünkü Brett eve uğradı ve sana yardım etmemi söyledi.
I came by because your boy Brett came by the house and, uh, told me to come help you.
Bugün onu görmek için merkeze uğradım.
I stopped by the precinct looking for her.
Uğradığımı söyler misin?
Oh, okay. Will you let him know I stopped by?
Haksızlığa uğradım, kullanıldım ve sonra da kenara atıldım. Niye yaptığımı bile bilmiyorum!
I think I've just been... shafted, and used, and taken for a ride and I don't even know why I did it!
Beni tanımayanlar arasında güçlü bir düşünce birliği var ama. Hepsi "Cihatçılar tarafından tecavüze uğradıktan sonra Boylston Caddesi'nde uzuvlarının koparılması gereken aptal ve liberal bir kahpe" diyor.
There's a pretty strong consensus among people who don't know me that I'm "a stupid fucking libtard whore who should have been dismembered on Boylston Street after first getting sodomized by a jihadist."
Bulaşıkları yıkamayı bırakamazsın toplu tecavüze uğradım diye.
You don't get out of doing the dishes just because you got gang-raped.
- Evet, onu anlamıştım baba. Uğradığın için sağ ol.
Ye, I'm way ahead of you, Dad, and thank you for stopping by.
Ben de işkenceye uğradım.
I was also tortured.