Umursamaz traducir inglés
1,301 traducción paralela
Umursamaz.
UNCARING.
Eğer bunu becerirsen inan bana... kimse şeyini nereye soktuğunu umursamaz.
IF YOU CAN DO THAT, THEN TRUST ME, THEY WON'T GIVE A SHIT WHERE YOU STICK YOUR DICK.
Gerçi Lindsay'i tanıyoruz. Muhtemelen umursamaz.
WELL, KNOWING LINDSAY...
Eminim kimse umursamaz.
I'M SURE NO ONE GIVES A SHIT.
- Kadınlar bunu umursamaz!
I look all lopsided. Women don't care!
İnan bana, umursamaz.
Believe me, he won't mind.
Çoğu erkek umursamaz bile.
Most guys wouldn't even give a shit.
O kimseninkini umursamaz.
He doesn't care about anybody else's.
Kimse o adamın numarasını umursamaz. Paramıza karşılık iyi bir şov sundu.
Nobody minds money taken by that guy, he gave us good show for our money.
- Umursamaz mısın?
You don't mind?
Kayma iki rakamlı olmadıkça kimse umursamaz.
Point three? Nobody cares until the shift's in double digits.
Bilardo masasında, kimse ne kadar genç ya da yaşlı olduğunuzu umursamaz... Ten renginizin ne olduğuna, ya da cebinizdeki parayı da...
In the pool hall, nobody cares about how old or young you are... what color your skin is, or how much money you got in your pocket.
Umursamaz ki.
He doesn't care.
O hiçbirşeyi umursamaz asla!
He never cared about anything!
Nasıl olur da bir adam sevdiği kadını terk edip de bunu umursamaz?
How's a man just walk away from the woman he loves and just shrug it off?
Bunu nasıl umursamaz anlayamıyorum bile.
I don't even understand how he doesn't care.
Ama o da Jeremy gibi umursamaz biriyse ne yapacağım bilmiyorum.
But if he's as indifferent as Jeremy... I don't know what I'd do.
Onun yerine, her şey olurken umursamaz davrandın ve sanki lanet bir hayal dünyasında yaşadığımı düşünmeme neden oldun.
Instead, you acted indifferent through the whole thing... and made me feel like I was living in some fucking dream world.
Dikkatini çekmedi mi, kimse kuaförlerinin eşcinsel olmalarını umursamaz.
Didn't it ever occur to you that.. nobody gives a shit when his hairdresser is gay?
Umursamaz, son randevuyu da saymazsak tabi.
Regardless don't count the last date
Seni bilmem ama ben şefkatli ve merhametli Tyr'ı soğuk ve umursamaz olandan daha korkutucu buldum.
I don't know about you, but I find the caring, compassionate tyr a lot more frightening than I used to find the cold, indifferent one.
Yabancıları kazıklayalım, nasılsa kimse umursamaz, öyle mi? Resmi bir suçlamada mı bulunuyorsunuz?
Oh, we screw the out-of-towners, and nobody's going to care, right?
Dawson duyguların konusunda umursamaz davrandıysam üzgünüm.
Look, Dawson, I'm sorry if I was reckless with your emotions.
Ben böyleyim. Konu notlarsa, çok umursamaz oluyorum.
When it comes to grades, I'm all about carefree.
Sen ve meslektaşların umursamaz bir yol seçmişsiniz.
You and your colleagues have chosen a reckless path.
Biliyorum ama o umursamaz.
I know, but he won't care.
- Kimse 74. yıl dönümünü umursamaz.
That's because nobody cares about the seventy-fourth anniversary issue.
Benim tanıdığım Carrie insanların ne düşündüğünü umursamaz. Her sabah kalkar, giyinir, ön kapıdan çıkar ve dünyaya hareketini çeker.
She gets up every morning, she gets dressed, she walks out the front door, and she gives the world the finger.
Senin gibi ufak dolandırıcılar kendinden başkasını umursamaz.
Small-time con men like you only care about themselves.
- O da umursamaz, her zaman kafası iyidir.
I'm... I'm turned on!
Umursamaz g.tveren.
Ignorant motherfucker.
Rawls umursamaz bile.
Rawls couldn't care less.
Deneyimli kılıç ustaları asla bu kadar umursamaz olmamalı.
Experienced swordsmen would never have been so reckless.
Döneceğin umudu dışında hiç bir şeyi umursamaz oldum. Ve birbirimizi son görmemizden bu yana geçen yılların verdiği tek korku bu savaş. Bu korkunç savaş ikimizi de inanılmaz değiştirecek.
I don't count on anything anymore except the hope that you will return, and the silent fear that in the years since we saw each other, this war, this awful war, will have changed us both beyond all reckoning.
Ama Vicksburg bilinçli ve umursamaz satış politikasıyla saldırı silahını Peltier'nin eline teslim etti.
But it was the Vicksburg Firearms Company through a deliberate, negligent distribution policy that put that assault-type weapon into the hands of Mr. Peltier.
Son yıllarda gittikçe umursamaz oluyorum.
Recently, however, neutralized ³ em. has stopped for me depends EAE, constant I lazy, ³ I lose the advantage.
Artık uzun bir süre, karadaki hiçbir kimse ölü yada diri olduğumu umursamaz.
For a long time now, no one ashore has cared much Whether i lived or died.
Sizinde bu tür umursamaz haliniz olmuştur?
You ever have one of those days?
- Umursamaz ki?
What does she care?
Bundan daha umursamaz olamazdın.
You couldn't care less.
Gertie "umursamaz" ama ben ve baban umursarız.
Gertie doesn't care... but I do and so does your pa.
Çok umursamaz...
She is so carefree now.
Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun?
How can you be so nonchalant?
Bu umursamaz hâlim, aile denilen şeyin birkaç aptal hayvandan oluşan bir sürüden daha fazlası olduğunu idrak etmemi engellemiş.
It's that kind of apathy that makes it so difficult... for me to see that family as anything more than a herd of stupid animals.
Umursamaz ve anlayışsızdı,
Very uncaring.
Oğlanları kimse umursamaz.
And wankers aren't noticed.
Umursamaz olması gerekiyordu.
And it will be.
Eğer iyiysen, umursamaz.
WELL, IF YOU'RE GOOD, HE WON'T CARE.
Kimin incindiğini umursamaz çünkü kendinden başkasını sevmez! Tamam, dur.
Listen, do me a favor You're the only one who knows about this, so if anyone asks, just tell them I did it, ok?
Umursamazım.
I'm affluent.
- Umursamaz mısın?
- No problem.