Unutur traducir inglés
802 traducción paralela
Bir yıl daha görmezse onu unutur.
Give him another year without her, and he'll forget about her.
Bilirsin, her şeyi unutur.
You know how he forgets everything.
Charlie hep ışıkları açık unutur.
That Charlie, always leaving the light on.
Hizmetçi sobayı söndürmeyi unutur ve birileri zehirlenir.
A servant forgets to extinguish a stove and someone suffocates.
- Hiç unutur muyum?
- How could I forget it?
Kadınlar çabuk unutur.
Women forget quickly.
Harry'yi unutur musun?
Forget about Harry, will you?
Eğer onu koklarsa, her şeyi... unutur.
If she inhales its fragrance, she'll forget... everything.
Hiç unutur muyum?
I'll never forget it.
Uçağı unutur.
It'll take his mind off the aeroplane.
- Çocuk yakında uçağı unutur.
- Boy forget plane soon.
Tanrı aşkına, şunu unutur musun?
Oh for heaven's sake, won't you ever forget that?
Bunu unutur muyum sandın?
Do you think I'd ever forget it?
Kocasını bu kadar kolay unutan başkalarını da kolay unutur.
If you could forget your husband so easily, you could forget others.
- Sarhoşlar kolayca unutur.
- Drunks forget easily.
Kiminle konuşsam gülmeyi unutur.
If I speak to someone they forget how to smile.
- Herkes zamanla unutur.
- Everybody forgets.
Belki de küçük Pedrito böylece rahatlar ve annesinin öldüğünü unutur.
Maybe it will prevent Pedrito from chafing and from getting saddle blisters.
Yakında beni unutur.
She'll soon forget me.
Ben onlardan kurtulurum, o hepsini unutur.
I get rid of them, he forgets them.
Verdiğin sözü unutur, gelmezsin sanmıştım..
Thought you'd forgotten your promise, wouldn't show up.
İnsanlar unutur.
People forget.
Güney Afrika'da beni unutur musun?
Would you forget about me in South Africa?
Bazıları unutur, bazıları unutamaz.
Some people get over it, others don't.
Unutur muyum hiç?
How could I forget?
Hiç unutur muyum!
Yes I remember.
Birçok katil hatırlamayı istemediği şeyleri unutur.
A lot of murderers forget what they don't want to remember.
Sözünden dönmek istediğinden değil de, verdiği sözü unutur işte.
It's not that he means to break his word. He just forgets that he's given it.
Acaba o bana karşı yükümlülüğünu unutur mu?
Would he not, forgetting all obligation to me.
Karım yatmadan önce çoğu zaman bahçede dolaşır ve geri döndüğünde genellikle kapıyı kilitlemeyi unutur.
She often walks around the garden before she goes to bed. And she usually forgets to lock up when she gets back.
Mutsuz bir aşık fırını yakmayı unutur.
A woman unhappily in love, she forgets to turn on the oven.
Yakında unutur ve önümüze bakarız.
Soon we'll forget and look ahead.
Stella... unutur...
Stella... forget...
Şimdiye kadar unutur sandım, ama unutmadı.
I thought she'd forget him by now, but no.
Agrandi'yi unutur.
He'll forget about Agrandi.
Bir süreliğine doktor olduğunu unutur musun?
Could you forget you're a doctor a while?
Bence adam kaçırma olayına rağmen yine de unutur.
I bet he'll still do it, in spite of that holdup.
Şu kadını unutur unutmaz bilecektir.
He'll know as soon as he gets the memory of that woman out of his craw. He'll know.
Bana tatlı bir şey verirsen onu yer ve unutur giderim.
If you give me something sweet I'll eat it up and forget about it.
Hatırladın mı? - Unutur muyum?
How could I forget?
- Soruşturma mı? - Böyle şeyleri halk çabuk unutur.
- Those things, the public forgets.
Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur.
Many forget a woman who has been dead for 30 years.
Bunalım anında davranışlarını hep unutur.
She always forgets her manners in a time of crisis.
Unutmuş olmalı, genellikle en önemli şeyi unutur.
She must have forgotten, she usually does forget the most important thing.
Artık unutur musun bunu Ginnie?
Will you please forget it, Ginnie?
"O çok unutkandır Bazen yemeği unutur" dedi
"He's so absent-minded, he forgets to eat sometimes"
Ama çocuklar bunu hep unutur.
Kids forget that!
İnsan unutur.
A man forgets.
Hayır işi bürosu Noel çanlarını çalmaya başladığında bazı enayiler cinayet gibi bir işin de olduğunu unutur.
When the better business bureau rings the Christmas bell the suckers forget there's such a business as murder.
Eski filmleri unutur musun?
Will you forget those old movies?
"Günde 12 saat çalışan bir adamın ne gerçek bir hayatı ne de şerefi olur hatta ne için çalıştığını bile unutur."
"There's no dignity nor real life for a man... " who works 12 hours a day... "but knows not for what he works."