English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ U ] / Unwise

Unwise traducir inglés

332 traducción paralela
Doğrusu gitmek akılsızca olurdu.
Would it be unwise not to go?
Bunu bildiğimizi sanmıyor ama, benim yoluma çıkmak akılsızlık. Şuna bir bak.
He doesn't think that we know, but it's unwise to cross my path.
Akıllı adam ; mide ağrısı çekmemek için elmayı olgunlaşmadan yemez.
Unwise officer who eat apple not yet ripe get official tummy ache.
Akıllıca olmaz.
That's unwise.
Acele davranmak akıIsızlık olur.
That would be as unwise as it is hasty. Why?
Bomasch'ın yanında konuşmamamızın daha akıllıca olduğunu düşündüm.
I thought it unwise to speak in front of Bomasch.
- Öyle mi? - Açıkça söyleyin lnquirer adlı bu hayırsever girişimi sürdürmek sizce de yanlış değil mi? Size yılda 1 milyon dolara patlıyor.
Tell me, honestly don't you think it's rather unwise to continue this philanthropic enterprise this Inquirer, that is costing you $ 1 million a year?
Annem kaç kere sana kaşlarını çatmak güzel kadınlara yakışmaz dedi.
Mama told you it's unwise for a good-looking woman to frown.
Hükümet, bu oyuna devam etmenin makul olmadığını düşünüyor.
The government feels it would be unwise to go on with this play.
Sen de beni bu şekilde tartmanın aptalca olduğunun farkındasın değil mi?
You understand it's unwise to calculate me that way?
Bay Craster, planlarıma engel olacak kadar akılsızca davranıyordu.
Mr. Craster has been unwise enough to interfere with plans of mine.
- Bu çok kötü Holly.
- Unwise, Holly.
- Çok kötü.
- Unwise.
Yanyana çalışan adamların birisi gidemeyeceğini bilirken, diğerinin şanslı azınlık arasında olduğunu bilmesi biraz uygunsuz olurdu.
It would be unwise for a man to know he is not to go while a man working at his side is among the fortunate few.
Asla tekrar çıplak bir erkek görmek istemiyorum. - Hey, bana bakma.
Many legends tell of how wishers made an unwise choice and how their last wish destroyed the benefits of the first two.
- O zaman sorun nedir anlayamadım?
I take it you believe the order was unwise.
Sevgilim, bunun akıllıca olmadığını düşünüyorsan, bunu anlayabilirim.
Now, darling, if you think i  s unwise, I'll understand.
Yaşamı sürdürmek için, bazen birileri akılsız olmalı.
To go on living, one must be occasionally unwise.
Aklınız varsa elinizi çabuk tutun, ne olur ne olmaz.
Be not ta'en tardy by unwise delay.
Çekici, ama akıllıca olmaz kardeşim.
Tempting but unwise, my brother.
Büyük Ağabey'i hayal kırıklığına uğratmak pek akıllıca olmayabilir.
It might be unwise to disappoint Big Brother.
Ama artık gerçekten cereyan ettiği ve kayıtlara geçtiğine göre midesi hassas olanlar açısından güzelleştirmenin akıllıca olmayacağını düşündük.
But since it actually happened and is a matter of record... we felt it unwise to pretty up the details... to make them palatable for the squeamish.
Sanırım seni yanlış bir karar almaya zorlamışım.
I think I forced you to make an unwise decision
Korkarım ki, ona ayrıldıktan sonra Harry'le barışması için akılsızca bir tavsiye verdim.
I'm afraid I was unwise in advising her to take Harry back after they'd separated.
Onları buraya kabul etmesi çok yanlış.
I think it most unwise of her to have them here.
Belki akılsızca olabilir ama başka çarem kalmıyor...
It may be unwise, but there's no other way.
Kendini böyle kapatması akıllıca değil ama insanlık dışı da değil.
Such concentration is unwise but hardly insane.
Haydi, sizi aptal bakireler.
Come on, you unwise virgins.
İnanmadığın bir şeyi üzerinde taşıman saçma.
Unwise to carry around with you what you don't believe in.
- Evet, evet hazır. Biliyorum, bu akıl alır gibi değil, sıradışı bir durum.
Oh, yes, yes, yes, but I'm sure the whole thing's most unwise, most unwise.
Eğer onları Zeus gönderdiyse biz buna karışamayız.
If Zeus sent those creatures to plague him we'd be unwise to interfere.
Bir milyar marklık altını Fransa Bankaları'nda bırakmak akılsızca olmaz mı?
Might it not be unwise to leave a billion gold reichsmarks in the Bank of France?
Was l so unwise, on the night before?
♪ Was I so unwise, on the night before?
Onu ortadan kaldırmak basit, ama akılsızca olurdu.
To be rid of her would be simple, but unwise.
Benim konumumda, bu hiç akıllıca olmazdı.
In my position, it would be most unwise.
Belki de ona biyolojik bir birim olduğunu açıklaması akıllıca olmadı.
It may have been unwise to admit to Nomad that you are a biological unit.
Farz edelim ki hâlâ hayattalar, aşağıya büyük bir birlik ışınlayarak onları tehlikeye atmak zekice değil.
Assuming the captain and the others are still alive, it would be unwise to endanger them by beaming down a large contingent.
- Biliyorsun, bu çok akılsızca.
- You know it's unwise.
Akıllıca davranmamış.
It's unwise.
Dikkat çekeceksin, dışarı çıkman akıllıca olmadı.
It is unwise if you go outside as you will attract attention.
Ama biri kumarhanede sorun çıkarmış ortalıkta görünmesek iyi olur yoksa şüphe çekip planımız bozulabilir
But someone was causing trouble at his gambling house so it's unwise for us to show ourselves lest they suspect us and ruin our plan
Ona davranışının mantıksız olduğunu söyleyin.
Tell him that his behaviour is unwise.
Bu yüzden akılsız olmayın Rabbin isteğinin ne olduğunu anlayın.
Wherefore be not unwise, but understanding what the will of the Lord is.
Çok akılsızcaydı, biliyorsun.
That was very unwise, you know.
Çünkü, merakın, hayatına mal olabilir.
That unwise curiosity of yours might cost you your life.
Bu akıllıca olmayan harcamaya, kralın İmparatoriçe EIisabethİ ağırlamak için olan özel harcamalarını eklemeliyiz ki o, bunu yerine katılmamayı tercih etti.
To that unwise spending, we should add the King's personal expenses to receive in an adequate way Empress Elisabeth who instead decided not to attend.
İnsanlar bence bu savaşın akıllıca ve ahlaki olmadığına ve aynı zamanda da ülkenin ulusal çıkarlarına uymadığına ve dolayısıyla bu savaşa bir son verilmesi gerektiğine karar verdiler.
The people have judged, I think, that it's unwise and immoral... and not in the national interest of this country... and that, therefore, it must be brought to an end.
Alay karargâhı, Steiner'inki de dahil herhangi bir artçı takımın geride bırakılmasını akılsızca ve çok tehlikeli olarak görmektedir.
Regiment feels that it is unwise and also suicidal to leave behind any rear guard platoons including Steiner's
Bakanım, sunmayı düşündüğünüz tasarı hakikatsiz olduğu kadar akla da uygun değil.
Minister, the evidence that you are proposing to submit is not only untrue, it is also, which is much more serious, unwise.
GEÇİT / AKILSIZ
PASSAGE / UNWISE "pas sage"
Akıllıca değil.
This is unwise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]