English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ U ] / Usül

Usül traducir inglés

201 traducción paralela
Usül hiçbir şeydir, usül uzaklara kaçırmaz.
The form is nothing, the form won't run away.
Stephanie, usül lütfen.
Stephanie, your manners.
Alplere özgü bir usül.
Alpine style.
Viski, şarap, Eski Usül ister misiniz?
Would you like a Scotch, sherry, Old-Fashioned?
Güzelce kırbaçlasak, eski usül, ne dersiniz?
How about a nice old-fashioned horse whipping?
Eski usül hokey, bu boktan kavgalar yok.
Old-time hockey, none of this wrestling shit.
- Tam klasik usül turşu yaptım!
- I made real old-fashioned pickles!
Ama eski usül çalışacağız.
Now we're gonna train old.
Detroit'a dönüp, eski usül sokak suçlarıyla uğraşacağım.
I'm going back to Detroit for some good old-fashioned street violence.
Usül yok, hile yok...
No style, no finesse...
Eski usül numaralar bile çektim.
I even pulled the old mother routine.
Hayır. Bu eski usül.
No, that's old school, man.
Sadece biraz eski usül cazibeyle.
Just a little old-fashioned charm.
Bir medeni usül profesorüm vardı ve derdi ki...
I had a civil procedure professor who said....
Anladım sana eski usül fiyat vermişler.
Ohh, okay, they gave you the old time pricing.
Üniversitede herkesin bana söylediği gibi "En yüksek tabakadan eski usül lezbiyen."
- Lord no. At the college they are all, as somebody once said to me... "Old fashioned lesbians of the very highest type".
Güzel, eski usül H2O, derim.
Good, old-fashioned H2O, I call it.
Eski usül adam vurmaya ne oldu?
What ever happened to good old-fashioned shooting?
Onu eski usül yapman gerekecek.
You're gonna have to do it the oId-fashioned way.
Uygun bir düğün mü yoksa eski usül bir şey mi planlıyorsun?
Are you planning a proper wedding or just any old thing?
- Eski usül mü?
Just any old thing?
O zaman tamam, herhangi bir eski usül.
Then yes, just any old thing.
Bunu eski usül yapmak zorundalardı.
They even had to do that any old way.
Biraz eski usül evanjelizm gerek... Örümcek ağlarından kurtulmak, ruhları hareketlendirmek için.
A little old-time evangelism... to shake out the cobwebs, stir up the spirit.
Yaşadığım adada usül böyle.
This is the way in my island.
Tartışmaya açık bir usül.
It's a controversial way.
- Partimizde böyle bir usül yok.
- It's not party procedure.
Ben eski usül takılanlardanım.
I'm kickin'it old school.
Bu kadınların ihtiyacı olan eski usül düzülmek.
What they need, these women is a good old-fashioned horsefuck.
Eski usül sadakat, tıpkı kitaplarda okuduğun gibi.
Old-fashioned devotion, like what you read about.
Ve her zaman eski usül bağlanma pozlarına eğilim gösterenler için antenlerimi açık tutarım.
And I'm always on the lookout for comely wenches who don't mind a bit of the old rope and gag.
Eski usül filmler işte. Videoların yerini tutmaz ama...
They're the real deal, you know, not some old videotape.
Eski usül yapacağım.
I'm going fucking old school.
Eski usül.
Old style.
Sistemimiz çöktü. Bu yüzden çekimi eski usül yapmamız gerekecek.
Our computers are down, so we're gonna have to do this "old school."
Size gerçeği itiraf etmeniz için... tek bir şans vereceğim, ve ardından eski usül devam edeceğiz, olur mu?
I'm gonna give you one chance... to come clean with me, and then we're going old school, okay?
Patatesli bir kafa bandı, baş ağrısı için eski usül bir tedavi.
A potato headband, an old-fashioned remedy for headaches.
Elimizde dextroampheta-bir şey, moto-nebukimyasalşey, kafein hapları ve eski usül kahvemiz var.
We have... dextroampheta-something, moto-whatchamacallit, caffeine pills, and good old-fashioned coffee.
Alışılagelmiş usül böyle.
It's standard procedure.
Peşin ödeme yapmışlar, tamamen eski usül.
They went with cash, totally old school.
Eski usül çaresine bakmak, bu işi çözmeni garantilemez.
And some old-world remedy will not guarantee that he'll stop drinking.
İkinci ateş depresyonun eski usül tedavisine bağlı.
The second fever was from the self-medication for depression.
Eski usül sohbet odası.
Old school chat room.
Bu gece eski usül izledim ama yarın akşam kamerayı kuracağım.
Tomorrow, I'll set the cameras. Tonight, it's the old-fashioned stakeout.
Geri dönerken bir kaç litre eski usül alkolsüz bira ve... biraz da Cinna-star * göndermelerini sağlarım.
And on the way back in... i'll have them throw in a couple liters of old-fashioned root beer and some cinna-stars.
DVD oynatıcım olmadığı için İngilizce ödevimi eski usül yapmak zorundaydım.
Without my DVD player, I was just going to have to do my English assignment the old-fashioned way.
Eski usül elleşme ve öpüşme değil.
'No old-fashioned fumbling and kissing.
Eski usül mekanik ile.
Old-school mechanics.
Bulgularımıza göre, bu şekilde el bulunması, eski usül mafya yöntemidir.
- Yes? - From what we understand a hand being discovered like this is an old-school mafia signature.
Eski usül kullanmak zorunda kalacağız sanırım Abe.
We're gonna have to get a little old-school, Abe.
Usül ortada.
It's clear how we should proceed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]