Uyurken traducir inglés
3,107 traducción paralela
Sonunda ben uyurken.
When I at last am sleeping.
O uyurken sen de banyo yapmak ve yemek yemek için gelebilirsin.
You can come out at night to bathe and eat when she's asleep.
Sen uyurken evine gelirim ve iPad'ini, iPod'unu ya da iMac'ini alır ve iAmcığına sokarım.
I'm gonna show up at your house when you're sleeping and I'll take your iPad or your iPod or your iMac and I'll shove them up your fucking iCunt.
Sen uyurken seni öldürmeyi denedim.
I tried to kill you in your sleep.
Şehir uyurken ben yürüyorum.
I walk while the city sleeps.
Rüyada yaşıyorum, öyle ki sadece uyurken kabus görürüm.
I live the dream, so when I sleep there's only nightmares...
Sen uyurken geçecek. Dişini alıp yerine demir bir para koyacak.
She comes when you're asleep, and replaces your old tooth with a shiny new coin.
Ve eğer Flint hazinesi için onu kandıracağımızı biliyorsa... Akşam gelecektir ve biz uyurken bizi bıçaklayacaktır.
And if Flint knows we're gonna cheat him out of his treasure, he's gonna come to us in the night and stab us as we sleep.
Bilseydim uyurken o korkak kıçını yakardım.
If I knew, I would have lit your gutless ass on fire while you slept!
Seni uyurken izleyerek... ürkütücü bir yere gittiğini söyleyebilirim, Charlie.
I can tell by watching you sleep you go to a scary place Charlie.
Dün gece ben uyurken, biri arka bahçeden bisikletimi çalmış. Acaba diyordum, herhangi bir şey görmüş ya da... -... duymuş olabilir misiniz?
Someone stole my bike from my backyard when I was sleeping, and I was just wondering if you happened to see or hear anything unusual last night.
Uyurken saldırdı bana. Bana vurdu ve ilaç verdi.
He grabbed me when I was sleeping, and he hit me, and he drugged me.
Ama geceleri tüm şehir uyurken o yazıyordu.
But at night, when the rest of the city slept he wrote. "
- Uyurken düşünmüyorum. - Ne kadar uyuyorsunuz?
Except when I'm sleeping.
Seni uyurken gördüm.
I watched you sleeping.
Biz uyurken bir şey yapacağını mı düşünüyorsunuz?
Do you think he will do something while we sleep?
# Uyurken konuşmakta herkes
Everybody's talking in their sleep
Bazen annem ben uyurken onunla konuşurdu telefonda.
Sometimes mom lied that he had phoned when I was sleeping.
Bu gece, çocuklar uyurken sünnetli olup olmadıklarını kontrol et.
Tonight, when the kids are asleep, check if they're circumcised.
Çocuklar uyurken çok sevimli oluyorlar.
Kids are so loveable when they sleep.
Daha iyi rüya görmek için bunu uyurken başının üstüne as.
HANG IT ABOVE YOUR HEAD WHEN YOU SLEEP, TO DREAM BETTER.
Bunu uyurken başının üstüne as.
HANG IT ABOVE YOUR HEAD WHEN YOU SLEEP. IN DREAMS, TAKE HER TO THE PLACE
Ve burada olduğunda ise o uyurken yatağına tırmanıyorsun.
And when you are here, you just climb into to bed with him when he's sleeping.
Ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum birinden hoşlandığım zaman uyurken ve gerçekten sarhoş olduğum zamanlar dışında.
But I don't know what to do when I'm around somebody I like, except for sleep with them or get really drunk.
Sınıfta uyurken düştüm ve çığlık atarak uyandım.
I fell asleep in class, and I woke up screaming.
Yataklar insanların en çok uyudukları yerler, ve şey genellikle uyurken saldırıyor.
Beds are where people sleep the most, so if it usually strikes when you sleep, it makes sense.
Sen uyurken saldırır.
It attacks you while you sleep.
Doktor Larson yatağında uyurken birisinin kolundan çektiğini hissettiğini söylemişti.
Dr. Larson said she was sleeping in her bed when she sensed someone was stroking her arm.
Karanlıkta uyurken, önlerinde otururken birkaç saat önce onları beceriksizce ve yalapşap sevişirken hayal ettim.
Sitting in front of them, sleeping in the dark, I imagine a few hours earlier, them making love, awkwardly, quickly.
Bu gece seni uyurken izleme sırası bende.
It's my turn to watch you sleep tonight.
"Kardeşim, uyurken beladan uzak olursun."
"Brother, when you're asleep, you're not in any trouble,"
Beni uyurken bırakmalıydı.
He should have left me asleep.
Bu demek ki, siz uyurken makine yavaşça ön yıkama ve ana yıkama evrelerini bitirip son aşamaya geçti.
Which means, that while you were both sleeping this machine has already passed smoothly through the stages of pre-wash and main wash and is now completing the last rinse.
Ben girişte uyurken battaniye olarak gazete kullanırım.
I use newspapers as blankets near the entrance.
Yaratıklar Hulk uyurken onu aldılar.
Creatures grab Hulk, while Hulk sleep.
Göğsünün üzerinde nazikçe uyurken ağzından çıkan iğrenç bebe nefesinin sesini mi özleyeceğim.
His gross baby breath that he... Breathes on your neck, as he falls asleep gently on your chest.
Ben de, sen uyurken etrafı temizledim.
I cleaned it up while you were asleep.
"Beş altın yüzük", "Altı kaz uyurken" ve böyle devam ediyor.
Five gold rings, six geese a-laying, so on.
- Uyurken bile, ki nadiren olur bu.
- Okay. - When I sleep, which is rare,
Çünkü bu gece Steve uyurken... odasına girip bütün oyuncaklardan kurtulacağım.
Because tonight, when Steve's asleep, I'm gonna go in and get rid of all his toys.
Bu gece Steve uyurken... odasına girip tüm oyuncaklardan kurtulacağım.
Tonight, when Steve's asleep, I'm gonna go in and get rid of all his toys.
Peter uyurken yuvarlanıyor ve neredeyse beni öldürüyor.
Peter rolls over in his sleep and almost kills me.
- Lois, uyurken yanımda biri olması lazım demiştim sana.
Look, Lois, I told you that I need to have somebody sleeping next to me.
- Sanki uyurken yüzüme attırmışlar gibi oldu.
- It's like a really big Wet-Nap.
Kalıp, uyurken Tess'e göz kulak olabilirim.
Oh, I don't mind staying and keeping an eye on Tess while you sleep.
Ben uyurken beni gözetliyordun.
You stare at me when I'm sleeping.
- Rider uyurken üzerine işeyeceğiz!
All right, we're gonna piss on Rider in his sleep! Why?
Seni uyurken izliyorum.
Watching you sleep.
- Sen uyurken mi başına geldi bu?
- If it happened while you were sleeping?
- Bu sabah sen uyurken.
You were sleeping.
Bir melek veya vampir gibi, herkes uyurken.
like an angel or a vampire, whilst they sleep Ist's very strong.