Uzaklık traducir inglés
1,087 traducción paralela
Muhtemelen ışık hızında seyahat ve zaman yayılması bize yüzyıllar uzaklıkta.
We're probably many centuries away from traveling close to light speed and experiencing time dilation.
Benim için Mars'a olan uzaklık gibi idi.
It could have been Mars for all I knew.
Kayalardaki silikon, havadaki oksijen, DNA'mızdaki karbon bankamızdaki altınlar, silah depomuzdaki uranyum hepsi yüzlerce ışık yılı uzaklıktaki yıldızlarda... milyarlarca yıl önce üretildi.
The silicon in the rocks, the oxygen in the air, the carbon in our DNA the gold in our banks, the uranium in our arsenals were all made thousands of light-years away and billions of years ago.
Uzaklık, 125 mil.
Distance, 125 miles.
Uzaklık yaklaşık 50 km.
Distance about thirty miles.
Başıyla kıçı birbirinden 45 metre uzaklıkta,... ve kilise korosundaki çocuklar onun geri kalanı ile misket oynuyorlar. O pek mutlu değil.
apart from his arsehole being about fifty yards away from his brains, and the choirboys playing hunt the thimble for the rest of him, he ain't too happy.
Bu istasyon Dünya'dan yaklaşık iki ışık yılı uzaklıktadır.
This station is located less than two light-years from Earth.
Ekip arabası Grenoble'dan ayrıldığında... ortalık hâlâ karanlıktı Olayın gerçekleştiği köy 15 mil uzaklıktaydı.
It was still dark when the squad car left Grenoble.
On dakikalık uzaklıktayım.
I'm 10 minutes away.
Yaklaşık 30 mil uzaklıkta... otobandaydım.
I was on the freeway... about 30 miles away.
Bu test destek bölgeden salınan cruise-füzelerinin uzaklık ve doğruluk parametrelerini değerlendirmektedir.
Now, this test is to assess distance and accuracy of cruise-missile release from the support country.
Muhtemelen milyonlarca ışık yılı uzaklıktan, ha?
Probably millions of light years away, huh?
Monhegan Ada'sının doğusuna doğru üç kilometre uzaklıktaydık.
We were about three miles due east of Monhegan Island.
Biz de senden hoşnutuz Hal ve birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Aramıza büyük bir uzaklık girse de.
We enjoy working with you, Hal, and we will continue to do so even if we are separated by great distance.
- Uzaklık?
How far?
Kıyıdan sekiz kilometre uzaklıkta.
Five miles from the coast.
Burası ve tesis duvarı arasındaki uzaklık ne kadar?
What's the distance from here to that complex wall?
Kırsal alandan beş mil uzaklıkta tehlikeli bir işe kalkıştığına göre.
It is the five miles of country which makes the danger.
Hesabıma göre, bize benzeyen en yakın güneş sistemi 10 ışık yılı uzaklıkta.
The Way I figure it, the closest sun that can support, a solar system like ours is ten light-years away.
Ve benim elim ile dengeleyici kontrol tekerleği arasındaki uzaklık ne kadar?
What's the distance between my hand and the stabilizer control wheel?
Altı aylık planlama, üç adımda tamamlandı ve altına 25 saat uzaklıktayız.
Six months of planning, three slices cut, and we are 25 hours and eight minutes from gold.
Yüzlerce ışık yılı uzaklıktan.. .. balinalarla konuşmak için kim bir prob yollar ki?
Who would send a probe hundreds of light-years to talk to whales?
Yaklaşık 100 metre uzaklıkta.
About 100 meters apart.
Işık hızıyla buradan 70 yıl uzaklıkta.
It's 70 years away at the speed of light.
24 saat açık biyer, 10 dakika uzaklıkta.
There's a 7-Eleven 10 minutes away.
92 ışık yılı uzaklıktaki bir yerden geliyor. İki galaksi öteden.
She comes from a place 92 light years and two solar systems away.
Uzaklık, 8200.
Range, 8200.
Uzaklık şimdi... 7500.
Range now... 7500.
Gebhardt'ın evi arabayla buraya yaklaşık yarım saat uzaklıkta.
Gebhardt's place is about a half an hour's drive from here.
Uzaklık, 12 km ve yaklaşıyor.
Range, 12 km and closing.
- Mühendislik, Uzaklık 640 metre.
- Engineering, holding at 640 metres.
Uzaklık : 300,000 kilometre.
Range : 300,000 kilometres.
Uzaklık... 506 kilometre.
Distance, 506 kilometres.
Uzaklık... 500 kilometre.
Range, 500 kilometres.
Bizden 23 saat ileride, bu da demektir ki, 0.1-0.2 ışık yılı uzaklıkta olması muhtemel.
He's had 23 hours, so we can define a perimeter of 0.1 02 light years as his possible distance.
Uçuş güzergahının kaynağı 003, mark 015. Uzaklık, 2.3 parsek.
Flight path originated at bearing 003 mark 015.
Yıldız sisteminize 3 haftalık uzaklıktayız.
We'll not arrive in your star system for at least three weeks.
- Uzaklık, hız.
- Distance, velocity.
Scorpion saldırı helikopterini gördüğümüz zaman... görev bölgemize 5 mil uzaklıktaydık.
We were 5 miles from the objective... when we saw the Scorpion attack helicopter.
- Hedefe uzaklık?
- Very well. Range to target?
- Uzaklık 300 yarda.
- Range is 300 yards.
Uzaklık mı istiyorsun?
You want distance?
Enerji artı uzaklık açısı, eşittir...
Energy plus parallax equals...
Pete şehrinden yaklaşık 32,2 km uzaklıkta bir su yolu sokağı var. *
There's a waterway terrace, 20 miles from st. Pete.
Artık etki alanından çıktığımıza göre bizi iki sektör uzaklıktan tespit ederler.
Now that we're outside the shield, they'll be able to locate us two sectors away.
İlkel bir memeli, uzaklık Luton kadar.
An early mammal, about Luton, that distance.
Ağzında ufak bir kırkayak ile bir böcekçil, uzaklık Newport Pagnell.
An insectivore, with a little millipede in its jaws. Maybe, Newport Pagnell.
Bu ilkin memeli-benzeri bir sürüngen, ve uzaklık Manchester kadar.
That's an early mammalianlike reptile, and its distance is about Manchester.
Sensörler gösteriyor ki, kaptan Picard ve Tamarian birbirine 20 metre uzaklıkta ve her ikisinin de sağlık durumları iyi.
Sensors show that the two captains are in apparent good health, about 20 meters from each other.
O da bu konuda uzun süre düşünmüş ve cevabını ; gerçekten gelişmiş bir uygarlığın uzayda bir solucan deliği açarak dünyamızdan 4. bir boyut aracılığı ile aradaki fiziki uzaklığı ortadan kaldırarak,... hedef noktaya ulaşılmasını öngören, ... 50 satırlık bir denklem ile açıklamış.
Kip thought about it for a while and then answered with about 50 lines of equations which showed that a really advanced civilization might establish and hold open wormholes which we might think of as tubes through the fourth dimension which connect the Earth with another place without having to traverse the intervening distance.
Sivil kıyafetlerle takip eden dedektiflerin, belli bir uzaklığı koruması gerekir.
The car carrying the plain clothes detectives has to follow at a discreet distance.
uzaklaşın 97
uzaklaş 262
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş ondan 16
uzaklaş 262
uzaklaşma 31
uzaklarda 21
uzaklara 40
uzaklaşıyor 38
uzaklaş oradan 25
uzaklaş buradan 43
uzaklaşıyorlar 24
uzaklaş ondan 16