Uğradık traducir inglés
3,585 traducción paralela
Ve gerçek şu ki ihanete uğradık.
And the fact is, we have been betrayed.
Saldırıya uğradık ve arkadaşlarım öldürüldü.
We were attacked and my friends are dead.
- Saldırıya uğradık.
We got jacked.
Saldırıya uğradık!
Sn.. sneak attack!
Yolda orkların baskınına uğradık.
Orcs have attacked us on the road.
İhanete uğradık.
We are betrayed.
Bir uzaylı ırkı tarafından istilaya uğradık.
We've been invaded by an alien race.
- Bozguna uğradık.
- We're broken.
Saldırıya uğradık, Staszek!
We were attacked, Staszek!
Ama Katniss daha ciddi bir konuya gelirsek sanırsam hepimiz biraz hayal kırıklığına uğradık, birazdan çok daha fazla aslında...
But, Katniss, on a more serious note. I think we're all here a little disappointed, more than a little disappointed, that a certain wedding did not take place.
Uğradık değil mi millet?
Aren't we, folks?
Arkadaşımız Profesöre klonlama makinesinde yardım etmek için uğradık.
And we stopped by to help our friend, the professor, with his cloning machine.
Biz de saldırıya uğradık.
We got attacked too.
Ebeveynlerin ve ben hayal kırıklığına uğradık. Olmadı mı?
Your your parents and I are very disappointed in in this behavior.
Kısa süre önce orada kalabalığın saldırısına uğradık.
Not long ago, we were attacked by a mob there.
Saldırıya mı uğradık?
Are we being attacked?
Hayal kırıklığına uğradın.
You look disappointed.
Birkaç gün önce de uğradı kısa süre.
He dropped by for a short time a few days ago too.
Davacı, 3 sanık tarafından tecavüze uğradığını iddia etti. Fakat sadece Park Joon'un sperm izine rastlanıp, görgü tanıdığı yetersizliğinden dolayı zanlıların hareketleri suçsuz görülmüştür.
The plaintiff claims to have been raped by 3 defendants, but only Park Joon's semen were recovered, and without witnesses, the actions of remaining defendants are unclear.
Ama Sanayi Devrimi'nin gerçekleşmesiyle bir toplumsal sınıf yıkıma uğradı.
But one class of society was devastated by the arrival of the Industrial Revolution.
Mahalleden Carmen diye bir kız benim mekâna uğradı.
Other day my homegirl Carmen stops by my place.
Hayal kırıklığına uğradım.
I'm disappointed.
" Dünyanın sonu gelmedi diye hayal kırıklığına uğradığını biliyorum.
Pie-of-the-Month Club? "I know you're disappointed " that the world didn't end,
Küçük havuç vermediğiniz için hayal kırıklığına uğradım.
I was just disappointed it wasn't baby carrots.
Bazı kasaba ve şehirler Kızıl Ordu'nun zulmüne uğradı. Nazi propagandası için bu bir hediyeydi. Savaşa devam etme sebebi belirginleşmişti.
So much so that the drivers of the Panzers were issued with amphetamine tablets so that they wouldn't need to sleep for several days, tablets known as Panzer Chocolates.
Monica'ya uğradım ve yanınızdaki evin satılık olduğunu söyledi.
I dropped by Monica's and she told me the house next door is for sale.
O benim düşüncem. Hayal kırıklığına uğradım. Neyin yapılacağını yada neyin denenecek olduğunu bilmiyorum, ama ben, bunun için dua etmedim.
I'm disappointed. but I didn't pray for this.
Hain olmadığınız için hayal kırıklığına uğradım fakat bu beraber eğlenemeyeceğiz anlamına gelmiyor.
I'm disappointed that you're not the Renegade, but that doesn't mean we still can't have fun together.
Ama yine de biraz hayal kırıklığına uğradım.
But I still feel a bit disappointed.
Bazı kasaba ve şehirler Kızıl Ordu'nun zulmüne uğradı.
And in some of the towns and villages, the Red Army committed atrocities.
Öğretmenim, Öğretmen Se Chan için hayal kırıklığına uğradım.
Teachy, I am so disappointed in Teacher Se Chan.
Tam fırsatı yakalamışken, değişemediğimiz için hayal kırıklığına mı uğradın? Evet!
Are you disappointed because we almost switched back but didn't?
Hayal kırıklığına uğradım.
Yeah!
Sen olduğun için hayal kırıklığına uğradım, Carter.
Gotta say I'm disappointed it was you, Carter.
Hayal kırıklığına uğradın mı?
Are you disappointed?
Pazartesi günü banka kasasına gittikten sonra oraya da uğradım ama iş işten geçmişti. Çoktan çıkışını yapmıştı.
I called over there on Monday after I got into that safety deposit box.
Ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı bilemezsin.
You don't know how disappointed I am.
Seni zavallı kız, istismara uğradın hastalandın, kafan karıştı ve asla iyileşemedin.
You're a poor girl who got abused, sick and twisted and never healed.
WikiLeaks web sitesi siber saldırıya uğradı ve sık sık çevrimdışı oldu.
The WikiLeaks website came under cyber attack and kept falling offline.
Kabul etmeliyim ki, bugün yaşanan olaylarda derin bir hayal kırıklığıa uğradım. Bay Harris'e çıkışı göstermemi ister misiniz?
I must admit, I'm deeply disappointed by today's events.
Hayal kırıklığına uğradım.
I was disappointed. Sure I was disappointed, you know.
Elbette hayak kırıklığına uğradım, bilirsin.
Because if the film was made- - There was like- -
Bu şekilde çok olur sanırım, ama gerçekten tecavüze uğradığımı fark etmemiştim bunu anladığın andan sonrasına kadar, adeta hayal kırıklığına uğramıştım sadece... yarıda vazgeçtim adeta.
I guess it happens that way a lot, but really I didn't realize I was getting raped until like later when I thought about it, I was kind of disappointed I just kind of gave up halfway through.
Çünkü, yani tekrar uğradığı için Gretel'e kızmış olabileceğini düşündüm.
Because, I mean, I thought that, She'd be kind of pissed off after gretel, like, Stopped by again.
Babam kısa bir ziyaret için uğradı.
My dad dropped by for a little visit.
- Hayal kırıklığına mı uğradın... yaban arısı?
Are you disappointed... Wasp?
Bay Oppenheimer, gerçekten söylemeliyim ki epey hayal kırıklığına uğradım.
Mr Oppenheimer, I really must say, I'm quite disappointed.
Yoldaş Stalin çok hayal kırıklığına uğradı.
Comrade Stalin was very, kind of, disappointed.
Aşık olduğunuz kadın... Matmazel Cunningham saldırıya uğradığında, senin yatak odandaydı.
The wife with whom you are in love... and was in your bedroom when Mademoiselle Cunningham she was being attacked.
Biraz hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim.
I must confess to being a little disappointed.
Hayal kırıklığına uğradım.
That's disappointing.