Vaccine traducir inglés
1,454 traducción paralela
Bu binada çalınmış aşı saklandığından haberin yoktur, değil mi? Kontrol ettim. Temiz.
You wouldn't happen to know anything about a stash of stolen vaccine in this building, would you?
Aşıları bulduğumuzu söyle.
Get on the horn, tell them we found the vaccine.
Kasabaya, ilaçları dağıtacak bir sağlık görevlisiyle birlikte aşı dolu bir ordu jipi gelmiş.
She said that an Army Humvee arrived in her town with boxes of the vaccine and a medical officer to help administer the drugs.
İnsan, erkek ve veritabanında kayıtlı değil. Fakat kanda antikorlar bulundu. Yüksek seviyede olması, sahibinin son iki hafta içinde bu aşılardan birini olduğunu gösteriyor.
Male, human, no hits in CODIS, but there were antibodies in the blood, and the high level suggests the donor was inoculated with a vaccine sometime in the past two weeks.
"Hatta kuduz aşısı da olmalı."
Don't forget the rabies vaccine. "
küçük dozların aşı gibi davrandığını Kim biliyordu Daha büyük dozlarda kesinlikle öldürücüdür bu sırada.
Who knew that in small doses it acts as a vaccine, while larger doses are absolutely lethal?
Bunlar aşı.
It's the vaccine.
Özellikle senin çok yakından tanıdığın virüsü o geliştirdi.
Ηe's the one Who developed a vaccine for the virus which you, in particular, are so familiar with.
Amerikan hükümeti yakınlarda yaşayanlara T - Virüsü aşısı yapılması için Hint yetkililerden izin aldı.
The U.S. Government obtained permission from Indian authorities to administer the T-virus vaccine to the nearby communities.
WilPharma tarafından gizlice geliştirilen aşıyı.
A vaccine secretly developed by WilPharma.
Aşıyı bu işte niye kullanmadın?
Why the hell didn't you break out the vaccine for this?
Aşı yüklü kamyonlar...
- The trucks carrying the vaccine...
Ne kadar aşı kaldı?
Ηow much vaccine is left?
Şirketteki aşı örneklerinden toplayabildiklerimizin tamamını bugün getirmiştik.
Everything We brought today was all we were able to scrape together from vaccine samples inside the company.
Ve hiç aşı kalmadı.
And there's no vaccine left.
Bir aşı yaratmayı.
Create a vaccine.
T-virüs gibi onun da aşısını yapacaklarmış ama Davis Frederic'i aradı ve ondan kurtulmasını söyledi.
They were gonna make a vaccine like for the T-virus but Davis just called Frederic and told him to get rid of it.
Aşı verisi yok, hiçbir şey yok.
Νo vaccine data, no nothing.
Aşıyı kullanmak için bahane lazımdı.
So you needed an excuse to use the vaccine.
General Grande, bundan böyle bir tek sen T - Virüsü ve T-aşısı setine sahip olacaksın.
As of now, General Grande only you will be in possession of a set of the T-virus and the T-vaccine.
Son aşı ile geliştirme verileri elimde.
I have the last of the vaccine, and the development data.
Ama Frederic virüsü aşıyla birlikte satabileceğine karar vermiş.
But Frederic decided he could only sell them as a set With a vaccine.
Aşıyı üretirken muhtemel alıcıları arama lüksüne sahipti.
Ηe had the luxury of searching for potential customers while manufacturing the vaccine.
Aşı olmazsa Cabal'ın insan evrimini ele geçirmesini durdurmanın bir yolu olmaz.
No vaccine, no way to stop the Cabal from taking over human evolution.
Ama onları koruyan aşı olmadan ve ormanda hâlâ serbest olan hastalık nedeniyle gerçek yuvalarına tekrar dönemeyecekler.
Here theyre being treated daily with a fungicide but without a vaccine to protect them and with the fungus still at large in the forest they cant be reintroduced into their proper home.
Burada, bir mantar ilacıyla günlük tedavi görüyorlar ama onları koruyacak bir aşı yok ve ormanda hala mantar yaygınken asıl yuvalarına geri dönemezler.
ATTENBOROUGH : Here theyre being treated daily with a fungicide but without a vaccine to protect them and with the fungus still at large in the forest they cant be reintroduced into their proper home.
Michal Alekseyevich, size difteri aşısı hazırladım.
Michal Alekseyevich, I prepared You a vaccine against diphteria.
Anna Nikolajewna'ya aşıya karşı alerjim olduğunu söyle.
Tell Anna Nikolajewna, that it looks like I have alergic reaction for vaccine,
- Aşıdan hastalık kaptığımı söyle.
- That I got illness from vaccine.
Seni rahatlatacak sonsuza.
I need a strong vaccine.
Aşı sentezleyebilmemiz için bir yol var.
There is a way we can synthesize a vaccine.
Aşı burnun içine doğru uygulanıyor bu da hava yoluyla bulaşabilecek şeylerden bizi koruyor ama enfekte maddeler ile kesinlikle temas kurulmamalı.
The vaccine has been enhanced with intranasal boosts that should protect us from anything airborne, but direct contact with infected fluids must be avoided.
Aşı, Rachel'a ne kadarlık bir koruma sağlayabilir?
How much protection will the vaccine give Rachel?
Virüs yoğunluğunun aşıyı alt ettiğini düşünüyoruz.
We think their viral loads overwhelmed the vaccine.
Hayır, ben aşı olmuştum.
No, I got the vaccine.
Bu ilaç için hangi hayvana teşekkür etmelisin?
The polio vaccine, which animal do we have to thank for that?
Poliovaccine, fare ve maymunlar kullanılarak üretildi.
So the polio vaccine, developed using mice and monkeys.
Acilen aradığımız yarım litrelik bir aşı.
What we urgently need is 500ml of a vaccine.
Doğanın bu inanılmaz mucizesi bizim aşımız için çok önemli.
And that one freak of nature is the key to our vaccine.
Hâlâ bir aşı yok mu?
Is there a vaccine yet?
Ama bir şey var ki, yeni aşı hazır.
But there is something, the new vaccine is ready.
Aşı üzerinde çalışıyorlar.
They were working on a vaccine.
Aşı araştırmasıyla yakından ilgilendim ve kusursuz olduğunu söyleyebilirim.
I've looked closely at the vaccine research and it's impeccable.
Aşı testinde bir sorun var.
There's a problem with the vaccine test.
Başta aşının işe yaradığını düşünüyorduk,... ama sonra virüs belirtilerini göstermeye başladı.
At first we thought the vaccine was working, but then he started showing symptoms of the virus.
Yeni bir kuduz aşısını test ediyoruz.
We're testing a new rabies vaccine
Kuduz aşısı yüzünden.
Oh, rabies vaccine.
Kuduz aşısı ile hâlâ bir başarı söz konusu değil.
Still no success with the experimental rabies vaccine.
Aşısı yoktu.
No vaccine.
Kaynak olmazsa, aşı olmaz.
No source, no vaccine.
KITT'e bağışıklık kazandıramaz mısın?
You mean like synthesizing a vaccine