Values traducir inglés
2,191 traducción paralela
Ocampo ailesi, anlaşılan hizmetlerinizi takdir etmesini biliyor.
The Ocampo family clearly values your services.
Ve babam hep derdi ki "Jaffe Basım için değerler önemlidir, makinalar değil".
And my father always used to say, Jaffe Printing is about values, not about machinery.
Senin hayatına senden fazla değer veriyor.
She values your life more than you do.
Aslına bakarsan... ben tayfamı her şeyden üstün tutan bir adamımdır.
Of course, I'm a man who values his nakama more than anything else.
Güçlü değerlere sahip.
Her values are strong.
Bilirsin, şirketler bu tip krizlerden geçerken, ilerlemeye karşı çıkar ve temel değerlere sıkı sıkıya bağlı dururlar.
You know, when a company goes through The kind of crises we've been through, It's very easy to hunker down and stick to core values.
Bu mahalledeki taşınan mülkiyetlerin değerli olduğunu duydum.
I heard the property values in this neighborhood barely moved.
Şöyle derdi " bu dünyada tek ihtiyacın olan temel ahlâki değerler ve saygıdır.
She was like, "all you need in this world... Basic morals, values, and respect."
Görüntüyü bozuyor, korkunç bir ses çıkarıyor, aile değerlerini sabote ediyor.
It's ugly, makes a horrible sound, destroys home values -
Ve bence Medusa efsanesi, Antik Yunan toplumundaki bazı değerlere bakmamızı sağlayan bir pencere açmaktadır.
And I think the Medusa story gives us a window into certain kinds of values in ancient Greek society.
Sonrasında Hodgins her karede kimyasal artık incelemesi yaptı. Yaptığımız renk ayrımına dayanarak değerler atadı.
Next, Hodgins inspected each section of the grid for chemical residue, assigning values based on our color differential.
Biliyor musunuz, Koç hayatında ilk kez prensiplerinden taviz vermişti.
You know, it's the only time he ever compromised his values.
Seninle aynı değerlere ve ilgi alanlarına sahip bir çok insanla tanışırsın.
You meet so many new people that have the same kind Of values and interests as you.
Nezaketi, iyiliği ve cesareti küçük kasabalarda görürsün. Orta halli Amerikalıları. Çocuklarımıza öğretmenlik yapanlar, hapishanelerimizi işleten ve sigaralarımızı yetiştiren kişiler.
Small towns are where you see the kindness and goodness and courage of everyday americans... the folks who are teaching our kids, running our prisons, growing our cigarettes... people who are still living by core American values.
New York'ta da bir sürü temel Amerikan değerleri var.
There are plenty of core American values in new York.
Beowulf, eski İskandinav dönemlerinde, zor zamanlarda cesur olabilen... ya da yol arkadaşlarına sadık kalabilen insanlar gibi bazı eski moda kahramanlık değerlerini güncelleyip, günümüz Hristiyanlık'ına uyarlamaya çalışmaktadır.
Beowulf attempts to update and bring into the Christian present some of the old-fashioned heroic values of the early Norse era, people who are brave in adversity, people who are loyal to comrades.
Siz, bu davranışınızla bu kasabanın kutsal ve önemli bütün değerlerini yerle bir ettiniz.
And as you and your friends get publicly intoxicated and dance in fountains with Mr. Van Horne, each and every one of the values that we hold sacred and precious in this town... they are eroded by your behavior.
Ne şimdi ne de gelecekte, anayasamızın temel demokratik değerlere verdiği önemde hiçbir taviz yok.
Neither now nor in the future will we compromise on our constitution's protection of basic democratic values
Senin ahlaki değerlerini öğrenmek istemiyorum.
I don't want to learn your moral values.
İnsanı ülkesinin değerlerini düşünmeye itiyorlar.
Just makes you think about our country's values.
Bu tehditler bizi demokratik değerlerimizden ödün vermeye zorlamamalı.
These threats must not force us to compromise our democratic values
Onun görüşüne göre sen vasatın tekiydin
In her defense, you were driving down real estate values.
Başkanın riyakarlığından ve kitaplarımı satamamamdan öyle usanmıştım ki gidip kendi değer yargılarıma uyan bir yerde yaşamak istedim.
i was so fed up with our president's hypocrisies- - me not being allowed to sell my book. i wanted to live in a place where my values were still upheld.
Oğlum Arthur, bu özellikleri taşıyan karşınıza çıkabilecek en iyi örnektir.
You will find no-one who better embodies these values than my son.
Değerler arasında sıkıştım kaldım.
I'm verklempt with values.
Hepinizin değerlerinin toz olmasını gülerek izliyorum.
I like seeing your values becoming dust in the wind.
Ben onların değerlerini değiştirmek istemiyorum.
TRANSLATION : I don't want to change their values.
Onların değerlerinin diğer insanların değerleriyle birlikte yaşamasını istiyorum.
I want these values to live together next to other people's lifestyles.
Hançerim, gücünü bu değerlerden alır.
These are the values guiding my blade.
Böylece o, ilk olarak Mısırlıların ve Babillilerin antik değerlerinden bahsederek başladı.
So he first started by citing the ancient values of the Egyptians and the Babylonians.
"Eğer Yunanların astronomik ölçülerinin temel değerlerini biz... tekrar gözden geçirip hatalı olduklarını bulduysak, başka neler hatalı?"
"If the fundamental values of the astronomical measurements of the Greeks, " which we could double-check and we found them to be in error, what else is in error? "
Onur, cesaret, cömertlik... Bunlar biz Iopların değerleridir canım.
Honor, courage, and generosity are important values in a duel between two warriors.
Kendi eşyaları.
She values her things.
Horace'ın değer verdiği her şeye sahipsin.
Everything Horace values.
Diagnostik veriler hata sınır değerinin altında.
Diagnostic values are within error ranges.
Kapsül derinliği negatif yönde değişmiş gibi.
It's likely that the plug depth has reached negative values.
Herkes Hıristiyan değerlerinin en vahşi yürekleri bile evcilleştireceğine inanıyordu.
Everyone agreed that good Christian values had tamed the most savage of hearts.
Onun hâkiki değerlerle büyümesini istemez misin?
Don't you think it's important that he's raised with good values?
Gerçekten seni ve kardeşlerini uyku gibi insani özelliklerle ve yaşayan tek bir Tanrı'ya inanmak gibi bir Senturyon değeriyle zehirlediğimizi düşünüyorsan, neden bunca yılı intikam ve cinayet gibi insani işlerle geçirdiniz?
If you really think we poisoned you and your siblings with human traits like sleep, and centurion values like belief in a living god, why then did you spend all these years in single-minded pursuit of such human ideas as vengeance and murder?
Toplam parayı çıkar.
Subtract these values of our total.
Amerikalılar bütün politik anlaşmazlıklardan önce aynı umutları, hedefleri ve kültürel değerli paylaşıyor.
Americans share hopes, goals and values far more important than any political disagreements.
Ona bira parası verirsen, geçişişe izin verecektir.
Now, if he values his Guinness, he'll pass the fucking lot.
Boulis, ailesine değer veriyormuş.
Look like Boulis's into family values.
Kan grubu, genotipi HLA ( insan lokosit antijenleri ) değerleri
Blood type, genotype, HLA-values.
Bu ülke yurttaşlarının değerlerini değiştirmek için bir olay gerekiyor.
It calls for an incident to change the values of this nation's citizens completely.
Kan değerleri, libido :
Blood values, libido :
Evet, evet. Çünkü Müslümanlarla Hristiyanlar aynı değerleri paylaşıyor.
Yes yes yes, Because Muslims and Christians share the same values.
Onu yerinden etmek isteyenlere rağmen...
With values that are still unexamined.
Toplumsal değerlerimiz problem çözme ve bilince önem verir ve bunun dışındaki tüm bilinç hallerini değersiz kabul eder.
Our society values alert, problem-solving consciousness and it devalues all other states of consciousness.
Louisiana'da degerlerimiz var, gerçek degerler.
In Louisiana we have values, real values.
gauloise çevirisidir.iyi seyirler.
♪ It seems today that all you see ♪ ♪ is violence in movies and sex on TV. ♪ ♪ But where are those good old-fashioned values ♪