Vandemar traducir inglés
34 traducción paralela
Ben de tam Bay Croup ve Bay Vandemar'dan işkence yapmalarını rica etmek üzereydi.
I was just discussing having Mr Croup and Mr Vandemar... - Torture her. - She doesn't strike me...
Şimdi Bay Vandemar, bize bu şerefi bahşeder misiniz?
Now, Mr Vandemar, if you'll do the honours.
Yani, şunu mu demek istiyorsun, Croup ve Vandemar'a "anahtar bende" dediğimde üzerimi arama imkanları varken anahtar bendeydi...
You mean, when I told Croup and Vandemar that I had it, and they were welcome to search me
'Bay Vandemar'.
Mr. Vandemar.
Efendim, ailem Croup ve Vandemar tarafından öldürüldü.
Sir, my family were killed by Croup and Vandemar.
Sen onu takip et, Bay Vandemar.
You follow him, Mr. Vandemar.
Oyuncaklarınla oynarken daha dikkatli olmalısın Bay Vandemar.
You must be more careful with your toys, Mister Vandermar.
Dedi ki, Bay Vandemar, Marki'ye ne dilersek yapmakta özgürmüşüz.
He said, Mister Vandemar, that we should feel free to do whatsoever we wished with the marquis.
Evet, Bay Vandemar.
Yes, Mister Vandemar.
Eee, Bay Vandemar.
Well, Mister Vandemar.
Naçiz uğursuz ruhum adına, Bay Vandemar,... gördüğümü siz de görüyor musunuz?
Oh, bless my little black soul, Mister Vandemar, do you see what I see? "
Ben Bay Croup, bu bey de kardeşim Bay Vandemar.
I am Mister Croup, and this gentleman is my brother, Mister Vandemar.
Ne zeka ama, Bay Vandemar.
What a brain, Mister Vandemar.
- Croup ve Vandemar...
- Croup and Vandemar
Croup ve Vandemar oralardayken mi?
With Croup and Vandemar out there?
Ne ben ne de Bay Vandemar kimseyi tehdit etmiyoruz, değil mi, Bay Vandemar?
Neither myself nor Mister Vandemar make threats, do we Mister Vandemar?
Üzerimizdeki caddelerde yürüyüp de, bu kanalizasyonun güzelliğinin farkında olmayan insanları düşünmek ne acı, Bay Vandemar. Ayaklarının hemen altındaki kırmızı tuğlalı katedrallerin de...
It'saddening to reflect that there are people walking the streets above who will never know the beauty of these sewers, Mr Vandemar, these red brick cathedrals beneath their feet.
Bağırsaklarının durumu son derece önemlidir.
As with people, Mr Vandemar, the condition of the bowels is all important.
Croup ve Vandemar!
It's Croup and Vandemar.
Biraz'gecikmiş'( = rahmetli ) görünüyor, değil mi Bay Vandemar?
He is a little bit late, - isn't he, Mr Vandemar?
Helal olsun bana, bu kurnazca hileye kalben inanmıştım Bay Vandemar.
Good gracious me, I find myself utterly taken in by his cunning ploy, Mr. Vandemar.
Truva'yı, Bay Vandemar ve ben yakmıştık, hatırlatırım size.
I remind you that Mr Vandemar and I burned down Troy.
Onlara veda et, Bay Vandemar.
Bid them farewell, Mister Vandemar.
Aferin iyi yakaladın, Bay Vandemar.
Well caught, Mister Vandemar.
Eğer dikkatini çekebilseydim, Bay Vandemar.
If I might have your attention, Mister Vandemar.
Croup ve Vandemar.
Croup and Vandemar. The Old Firm.
Efendim, Bay Vandemar ve benim, genç kızın vücutsal fonksiyonlarını ortadan kaldırmaya çalıştığımızı mı ima ediyorsunuz?
Sir, are you implaying that mister Valdemar and I were trying to terminate the young girl's bodily funtions.
Yani Bay Vandemar, neden biz de kendimize bir koruma tutmayalım ki?
So, Mister Vandemar, shall we not also hire ourselves a bodyguard?
Bay Vandemar, bir tarafımızı kesersek, kanımız akmaz mı?
Oh, Mister Vandemar, if you cut us, do we not bleed?
Bay Vandemar kurbağa sopasıyla ufak bir kazaya sebebiyet verebilir.
Mister Vandemar might have a little accident with his old toad-sticker.
Öyle değil mi, Bay Vandemar?
Is that not so, Mister Vandemar?
Croup ve Vandemar yaptı...
It was Croup and Vandemar- -
Şehirler de insanlar gibidir Bay Vandemar...
Well said.
Canını yak Bay Vandemar.
- Hurt him, Mr Vandemar.