English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ V ] / Velet

Velet traducir inglés

1,761 traducción paralela
Hollywood özentisi bir velet değilmiş.
He wasn't just a bitchy little Hollywood wannabe.
Yetişkin bir velet mi?
Teenage kid?
Üniversiteli velet.
College kid.
Bir zamanlar izciydim bir velet korkana kadar.
I was a Boy Scout once, and a Brownie till some brat got scared.
Seni ellerimle ezeceğim velet!
I will crush you with my bare hands, Bite-size!
Sontar adına, seni ellerimle ezeceğim velet!
By Sontar, I will crush you with my bare hands, Bite-Size!
Kendimi yapışkan bir velet gibi hissetmeme sebep oluyorsun.
You're making me feel like some... clingy twat.
Aksi takdirde şımarık ve nankör bir velet olduğunu ispatlarsın.
No. You'll prove yourself to be a spoiled and ungrateful brat.
- Bu senin velet mi? - Evet, bu Becca. Kızım.
Yes, this is, uh, this is becca, my daughter,
O yakışıklı bir velet değil mi?
He's a handsome little chap, isn't he?
Hey, velet.
Hey, kid.
Hey, velet, gel buraya ve otur.
Hey, kid! Come over here and sit down.
Velet.
Brat.
Sen o velet misin yoksa? !
You're that kid?
Hayır. / Hey, velet.
No. / Hey, boy.
Bu hiç adil değil. - Dinle küçük velet.
Listen, you little twerp.
- Galiba bu velet çok konuşuyor, ha?
This guy's like a little talking machine, huh?
Seni velet!
Your little kid!
İşareti alınca sarhoş zengin velet ya da çoktan uçmuş internet milyarderi gibi masaya yaklaşırım ve büyük para koyarım.
When I get the signal for the hot deck, I stumble over like some drunk rich kid, or some zoned out dot-com millionaire, and I throw down big money.
Konu ben değilim. Seni küstah küçük velet.
This isn't about me, you arrogant little infant.
Bunları yaparken, misketlerini kaybetmiş beş yaşındaki velet edasıyla tüm eğlencemin içine sıçmayacaksın umarım.
And that we'd do them without you throwing a fucking moody, like some 5-year-old who's dropped all his sweets?
Gerizekâlı velet!
You crazy, twerp?
Ya da Batman'ın yardımcısı velet gibi.
Or like the kid sidekick.
O velet, değil mi?
It's that kid, isn't it?
Market alışverişini yapan velet.
Yeah, the one who's delivering your groceries.
- Çocuğu nereye soktun ya da..... kendisi nereye saklandı bilmiyorum ama o velet geri dönene kadar her günün her saati dışarıda arabamda olacağım.
- I don't know where you stashed this kid, or I don't know where he's hiding, but I'm gonna be out in that car all day every day... until he comes back, because I know he's coming back. Marnie.
Bak, seni küçük velet, siktiğimin yolundan çekil, duydun mu beni?
Look, you little fucking brat, get out of my fucking way or go to hell, hear me?
Tanrısallık yanılgısına kapılmış şımarık bir velet mi?
A spoiled brat with a God complex?
Velet, serseri velet.
You're a kid. A kid.
Aptal velet!
Stupid kid!
Seni sefil, hayalci küçük velet.
You pathetic, self-deluded little boy. Look at you!
Ne zamandır bir velet avluda elinde bir çomakla oturuyor?
When does a kid ever get to sit in the yard with a stick anymore?
Buraya gel küçük velet, yoksa parçalayacağım seni!
Come here ya little boy or I'll burst ya!
# Gerçek patron benim velet İyisi mi aklında buna yer et
Yo, I'm a real boss chick You better believe it
O lanet velet bizim için ne yapabilir ki?
Is god... testing our abilities with this task?
Hey velet!
What?
Sen de uyumalısın velet.
Oh? Well...
Lanet velet.
He's sleeping, strangely.
Seni velet.
You have quite a cute face, huh?
Nobunaga, kim bu velet?
Welcome back, Nobunaga.
O günlerde en çok hoşuma giden şey, bu nazik kabadayının bana "velet kardeş" demesiydi ".
Nothing pleased me more than when that gentle gangster called me'kid brother'.
Gerçek hayat ilk kez seviştiğinde başlar, velet.
Real life starts the first time you fuck, kid.
Ne haber velet kardeş?
Hey, kid brother.
Ketçabı ver, velet kardeş.
Pass me the ketchup, kid brother.
Velet, git de...
Kid, go...
Selam velet.
Hello, kid.
Sana bir şey sormam gerek, velet.
I wanted to ask you something, kid.
Haydi, velet.
Come on, kid.
Senden haber almak için gazete okuyoruz, velet.
If we want to know how you're doing, kid, we have to read the newspaper.
Çok iyi, velet, ikinci kıtaya geç.
Great, kid. Second verse.
Neyi, velet?
Guess what, kid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]