English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ V ] / Vertigo

Vertigo traducir inglés

382 traducción paralela
Biraz başım döndü.
A little touch of vertigo that hit me.
Artan baş dönmesi...
Mounting vertigo.
Akrofobim vertigoya neden oluyor, başımı döndürüyor.
I have acrophobia, which gives me vertigo, and I get dizzy.
Alerjik bir baş dönmesi yüzünden.
It's a form allergenic vertigo, sir.
- Vertigo hissi.
- Vertigo.
Vertigo hissi yaşamadığın gün, iyileşmiş olacaksın.
The day you stop having vertigo, you'll be cured.
Vertigo.
Vertigo.
Vertigo mu?
Vertigo?
Vertigo.
The vertigo.
Artık vertigo hissi olmuyor!
I haven't vertigo anymore!
- "Vertigo" yu sekiz kez izledim.
'"Vertigo" 8 times.
Baş dönmesi ve sürekli açlık, açığa vurulmak için.
The feeling of vertigo and the constant desire to at last be exposed.
Bu da geçici baş dönmesine sebep oluyor.
This causes temporary vertigo.
Baş dönmesi, baş ağrısı, yüksek tansiyon.
Vertigo, headaches, high blood pressure.
Yapamayacağım, penguen.
I ha ve vertigo! I'm afraid!
- Vertigo da ne demek? - Yüksekten korkarım!
What do you mean, you ha ve vertigo?
Yükseklik korkusu mu?
Vertigo?
Düşmeye başlıyorum başım dönüyor.
I begin to fall a vertigo seizes upon me.
Vertigo'ya gidip orada açacak.
He's to go to the Vertigo.
- Trene biniyor.
-'He's getting on the Vertigo.'
Özür dilerim Bay Poirot, ama yükseklik korkum vardır.
I'm sorry, Mr Poirot, I suffer from vertigo.
Ama ben o merdivenden aşağıya inemem benim yükseklik korkum var.
But I couldn't have! I suffer from vertigo. You know that.
Bunu biliyorsunuz. Sadece bana yükseklik korkunuz olduğunu gösterecek küçük bir... gösteri sergilemeyi unutmadığınız için biliyorum.
I only know that because you took good care to stage an incident showing me that you suffer from vertigo.
Birlikte yürürken ben dikkatinizi aşağıda güneşlenen insanlara çekmiştim. Birden bire bana doğru devriliverdiniz. Sonra oturup yükseklik... korkunuz olduğunu söylediniz.
As we were having a stroll and I was drawing your attention to the sunbathing figures on the beach below us, you suddenly fell against me and stepped back, saying you suffered from vertigo.
Sizin için Madam eğer yükseklik korkunuz olsaydı... bunu yapmak imkansız olurdu.
I myself... was quite dizzy. For you, madame, had you suffered from vertigo, it would have been impossible.
Sorun nedir? Başın mı döndü?
Have you got vertigo?
Hayır başım falan dönmedi.
No, I don't have vertigo.
Alfred Hitchcock'un Vertigo'su, diyordu, imkansiz hafizayi - zivanadan çikmis hafizayi - naksedebilmis yegane film.
He wrote me that only one film had been capable of portraying impossible memory — insane memory : Alfred Hitchcock's Vertigo.
Sanki mesele bir takipmis, muammaymis cinayetmis gibi görünür sarmalin içine itinayla kodlanmis oldugundan, iskalayabilir ya da hemen fark edemeyebilirsiniz kudret ve özgürlüktür, melankoli ve göz kamasmasidir mesele, mekandaymis gibi görünen vertigo zamandadir, zamanin vertigosudur asil söz konusu olan.
It seems to be a question of trailing, of enigma, of murder, but in truth it's a question of power and freedom, of melancholy and dazzlement, so carefully coded within the spiral that you could miss it, and not discover immediately that this vertigo of space in reality stands for the vertigo of time.
Baş dönmelerinin sebebi bu.
That's why he has vertigo.
Doktor, sizce baş dönmelerinin onu aşırı duyarlı yapmış olması ve...
Do you think his vertigo could make him hypersensitive and...
Dışarı çıkamaz, baş dönmesi var ve iğne olması gerekiyor.
He can't go out, he has vertigo and needs an injection.
Bir teorim var, pek bilimsel değil ama baş dönmesinin sana sıkıntı verdiği anlar yarı hipnotik bir hale giriyorsun.
I have a theory, it's not very scientific... but every time you suffer from vertigo... you're in a half-hypnotic state.
Evet, insanların nefret edeceği bir hal aldı, eski klastrofobik asansörleri tercih ediyorlar, ve şimdi hepsi birden yüksekten korkmuyormuş gibi davranmak zorunda kalıyor.
Yeah, they've become such a common feature that people hate them, they much prefer the old claustrophobia, and now they all have to pretend they don't suffer from vertigo.
Dejavu veya baş dönmesi yaşıyorsun.
You have déjà vu or vertigo, or something. But...
benim başım dönüyor.
I suffer from vertigo.
- Korkuyorsun. Haydi.
- You got vertigo.
Hayır, yok.
I don't have vertigo.
Vertigo'nun gücü karsisinda maglup olun.
Succumb to the power of Vertigo.
... "Bigger Than Life" ın ve "Vertigo" nun çağı.
of Bigger Than Life and Vertigo.
Uzun yıllardır insan doğasının ruhsal tarafına seslenen pek çok filmde bunu bulurum. Griffith'in filmi "Intolerance" dan John Ford'un "The Grapes of Wrath" ına,.. ... Hitchcock'un "Vertigo" sundan Kubrick'in "2001" ine ve pek çok diğerine kadar.
I find that over the years many films address themselves to the spiritual side of man's nature... from Griffith's film Intolerance toJohn Ford's The Grapes of Wrath, to Hitchcock's Vertigo, to Kubrick's 2001 and so many more.
- Neden CAT istedin?
- Why are you ordering a CT for vertigo?
Ruckus, Vertigo, Hairbag, yürüyün!
( PEOPLE SHOUTING ) ( SCREAMING )
Oğlumda yükseklik korkusu var.
Please, don't. My son gets vertigo.
Anlarsın ya.
- I'd love to go into the subject... of vertigo and everything, but I wouldn't want you to piss your pants.
Tezgaha Yurttaş Kane, Vertigo ve Clockwork Orgy ile gidecek.
He'll go up to the counter with Citizen Kane, Vertigo and Clockwork Orgy.
Vertigo'nun gücü karşısında mağlup olun.
Succumb to the power of Vertigo.
Yükseklik korkum var da.
I have vertigo.
Bak bakalım yükseklik korkum var mıymış.
The hell with vertigo. Look at this.
Benim yükseklik korkum olmasa da benim bile orada başım döndü.
Although I do not suffer from vertigo...
Vertigo'nun gücü dengeyi bozar.
Come on, Mr. Change-the-universe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]