Vintage traducir inglés
1,197 traducción paralela
Doğru mahsulü seçmek bayağı kapsamlılık içeren bir işmiş.
WHERE'VE YOU BEEN, HONEY? MMM, SELECTING THE PROPER VINTAGE, WHICH, GIVEN THE AUSPICIOUSNESS...
Honcho'nun eski bir sayısının Rauncho bölümünde reklamını gördüm.
I was flipping through a vintage issue of Honcho. I saw his ad in the Rauncho section.
Morarmış gözünü kapatıcı kremle düzeltebiliriz, ve ceketini, pantalonunu da değiştirip parlak asitle temizlendiğinde harika eğlenceli görüneceksin. Gah!
We can cover that black eye up with some cream base, and the coat and pants we'll bleach with an acid wash for a fun, vintage look.
Vintage portobello yolu. Sadece on paund.
Vintage Portobello Road, it's only ten pounds.
Rococo artık pek rağbet görmüyor.
The vintage, of course, is no more recent than the Rococo.
- Gaz maskesi.
- World War I vintage gas mask.
1930 Vintage.
It's the 1930 vintage.
Converse AllStars, 2004'de yapilmis.
Converse All Stars, vintage 2004.
Çok eski.
It's vintage.
- Seçkin bir şarap.
It " s vintage.
Kaliteli şarap.
Vintage plonk.
- Bir klasik. "Working Girl", 1988.
- Vintage. Working Girl, 1988.
Gerçek antika taşlar. Şarap gibi.
Ah, it's the real McCoy alright, vintage.
- 80'lerde annem giymiş.
It was my mom's in the'80s. Vintage.
Bu klasik bir şarap.
This is a vintage wine.
Lisenker bunu bir mikro-dot'a şifreleyip, 1953 yılı Chateau Margeaux'nun mantarına enjekte etmiş.
It's encrypted on a microdot that Lisenker injected into the cork of a bottle of Chateau Margot, vintage 1953.
- Klasik bir Pontiac.
A Vintage Pontiac.
Eskitilmiş kiraz kırmızısı deri, bronz, eskitilmiş PVC.
Vintage cherry red leathers, bronze pvc fabric, aged.
Aynı işi, eskitilmiş deriyi, kalıplı plastikleri ve bu koleksiyonda kullanılan diğer malzemeleri de almış.
That same business also bought vintage leather, molded plastics and everything else he used to make this collection.
Siyah emaye astar boyalı, General Motors, 60 model, klasik.
Black enamel undercoats, General Motors,'60s vintage.
Ya da eski duygusu vermesini takdir ediyordu.
Or she was admiring its vintage feel.
380 kalibre, eski bir silahtan atılmış.
.380 caliber, fired from a vintage weapon.
O yüzden benzin alacağım zaman dirseğime kadar eldiven takarım.
Abby... / so when I have to go put gas in my car, I have these vintage elbow-length gloves.
Siyah dantelli şemsiyeme uyuyor.
Yes, they match my black lace vintage parasol.
Vücut geliştirme için aletler alabilsin diye mi?
What? For vintage wife-beaters?
Demek annen 80'lerde moda şeyler giyiniyormuş.
Ah, so your mom was wearing vintage in the eighties.
Eski model.
It's vintage.
Aslında güney Fransa'dan kaliteli bir Merlot düşünüyordum.
Actually I was looking for more a vintage Merlot from the South of France.
- Top model.
- Top vintage.
Bence, iki yıllık siyah eteğin, üstüne de dar tipte bir şey.
I'm thinking two-year-old black skirt, faux vintage top.
Uzun süreli tatmak, ortak kaliteye karmaşıklık katıyor.
Prolonged maceration adds complexity to the most common vintage.
Vay canına! En kalitelisi.
Oh my... it's vintage.
Bu harika yemekleri yiyip, bu güzel şampanyadan.. .. içmedne önce bugün için kadeh kaldırmak istedim.
Before you get all too full on this delicious food and the fine vintage champagne I decided to pop for today
Klasik şeyler satan dükkanlardan yeni bir şey alamazsın.
Can't buy anything new at a vintage store.
Bu Norma Kamali. Kaliteli.
That's Norma Kamali. lt's vintage.
Calvin, Jordache, tasdikli eski moda.
Calvins, Jordache, certified vintage.
Ben bir Aston Martin istiyorum, ya da şu üstü açılan klasik Mercedes'lerden.
I want an Aston Martin, or one of those vintage convertible Mercedes.
Evlenince klasik araba koleksiyonu yaparız.
Well, when we're married we'll collect vintage cars.
Daha kalitelilerini içmeye alışkın olduğunu biliyorum ama ne yapalım elimizdeki en iyisi bu.
I know you're used to better vintage than this... but it's the best we got.
- Mutfağın yerini değiştirdim. Böylece şarap mahzenine daha yakın oldu.
We'll relocate to the kitchen... closer to the vintage stuff.
Klasik Şeytan.
Vintage Satan.
Kendini bu klasik çizgi romanlardaki kahramanların yerine koyduğun oldu mu hiç?
Have you had one of those typical conversations about vintage cartoons?
Fahişenin kokusunu alabiliyorum.
Ooh, that's vintage bitch.
Bir bardaktan az, dönemini belirleyemedim, ve ince bir dilim de et.
Less than a glass, vintage undetermined, and a tiny scrap of meat.
Tadını bilmeden kalitesi hakkında bir şey söyleyemezsin.
You can't tell the vintage if you don't know what it tastes like.
Bu eski Huntzberger dostum.
It's vintage Huntzberger, my friend.
- Eski tip pasta süsü. Porselen gövde, elle boyanmış. Sanırım 1940'lar.
This is a vintage cake-topper- - porcelain bisque, hand-painted I think in the 1940s.
En iyi seçenek hangisi? Kırık beyaz, yeni ama eski görünümlü mü? - Kırık beyaz süper olur.
So, what's our best bet, an off-white, new, but made to look vintage?
Taittinger, 1990 bağ bozumu.
Taittinger, vintage 1990.
Daha yıllanmış bir şarap denemek ister misiniz?
Would you girls like to try an older vintage?
Eğer gangster rap plakları arıyorsanız, elimizde hiç yok.
It said that his writing partner, Stephen Vickings, retired and opened a vintage record shop.