Virginie traducir inglés
98 traducción paralela
- Güle güle Virginie.
- Bye, Virginie.
Adèle ve Virginie?
Adèle and Virginie?
- Adèle ya da Virginie, ikisinden biri!
- It's either Adèle or Virginie!
Hadi, Virginie.
Come on, Virginie.
Virginie.
Virginie.
Virginie'i tanımadın mı?
Don't you recognize Virginie?
Virginie geldi.
Mother! It's Virginie.
Teşekkürler Virginie.
Thanks, Virginie.
Virginie saçmalıyor!
She's so silly, Virginie.
- Virginie'nin yastık kılıfı.
- Virginie's pillowcase.
Virginie'nin dükkanı almasını istememen normal.
It's normal you don't want Virginie to get your shop.
Virginie, hala biraz yapmacık.
Still a bit affected, Virginie
Paul ve Virginie, sıra sizde.
Paul and Virginie, go on
Virginie, küçüğüm benim!
Virginie, my little one!
- Virginie!
- Virginie!
- Virginie...
- Virginie...
Virginie!
Virginie!
Ama burada bir hanıma uygun yer yok, Virginie!
But that's no place for a lady, Virginie!
Ama Virginie...
But Virginie...
Masada Virginie Mesnard, yanında, Paul'ün seçkin arkadaşı St Alard kontu vardı.
Seated around the table were Virginie Mesnard. next to her, the distinguished friend of Paul, le Comte du St. Alard.
Virginie Marianne'in kuzeniydi, Paul'ün merhum eşinin.
- Virginie was cousin to Marianne, the dead wife of Paul.
- Virginie Mesnard.
- Virginie Mesnard.
O yüzden Virginie ile beraber kendi soruşturmama başladım.
So it was that in the company of Virginie, I began my own inquiries.
Bana genç adamı tanıştırmalısın.
- You must introduce the young man, Virginie.
Görüyorum ki bu senin işin, Virginie.
- I see the work of your hand in this, Virginie.
Söyle bakayım ne var Virginie Mesnard ile aranızda?
- Tell me this minute, what is between you and this Virginie Mesnard?
Lütfen Virginie, mantığı gördürtün ona.
- Please, Virginie, make him see sense.
Virginie.
Virginie...
Virginie...
- Virginie.
Buna gerek yoktu.
Virginie, you should not have.
Jean-Louis Ferraud, tanıştırayım Mademoiselle Virginie Mesnard.
- Ah, pardon, Jean-Louis Ferraud, allow me to introduce you to Mademoiselle Virginie Mesnard.
Virginie...
- Ah, Virginie.
- Size inanıyorum, Virginie.
- I believe you, Virginie.
Hayır, Virginie.
- Oh, no.
Bu adam bir katil olabilir.
No, Virginie, this man, he could be a murderer.
Virginie'nin planındaki yüreklilik beni çok cezbetmişti.
The audacity of the plan of Virginie appealed to me very much.
Virginie evin arka kapısını kilitlememişti.
Virginie had left the door at the back of the house unlocked.
Virginie, ölüm sebebi konusunun size rahatsızlık verdiğini biliyorum.
- Virginie, I know the cause of his death troubles you.
Virginie, tüm bunları beni rahatlatmak için söylüyorsunuz biliyorum.
- Virginie, you say all this to comfort me, I know.
Ölümünden sorumlu kişi benim, Virginie.
- I'm the one responsible for his death, Virginie.
Kalmanı istiyorum, Virginie.
- I should like you to stay, Virginie.
Ülkemize ve kilisemize yapacakları yüzünden Virginie.
- Because of what he was doing to our country, Virginie, and our church.
Ve neden Virginie hiçbir şey demedi?
- And why did Virginie say nothing?
Virginie?
- Virginie.
Hepsini tanıyorum. Cecile, Maria ve Virginie.
I know them, they are called Cecile, Maria and Virginie
Noham, Loubna, Youssef, Virginie ve Moutiou.
Noham, Loubna, Youssef, Virginia and Moutiou.
Bir dakika sabret Virginie.
Just a minute, Virginia.
Geri dönüp de arkanda çok güzel şeyler olduğunu görürsen... Virginie! Çocuklarının sana verdiği güzel şeyler...
If you look back and see lots of beautiful things which... which you owe to your children.
Gelsene! Virginie, bağırıp durma böyle!
Virginia, stop screaming.
Virginie beni onlarla görüşmeye götürdü.
Virginie took me to meet them.
- Sophie, Virginie ve... - Evet!
And Sophie, Virginia and...