Vuruyor traducir inglés
1,802 traducción paralela
Sonra da savcı tarafından kürsüde sorgulanmasına 3 gün kala, birisi vuruyor çocuğu. Biraz fazla rastlantısal değil mi acaba?
And then 3 days before he gets to court, where the deputy D.A. can cross-examine him, someone blows the boy away.
Malik'i sırtından burada vuruyor. Üç : Arabadaki herife ateş ediyor.
Two, he shot malik in the back from here.
Katil, bacağını sürüyerek Malik'in yanına gidiyor ve onu göğsünden vuruyor.
And the last 3 casings, the killer limps back to malik
Burada arkadan çok fazla ışık vuruyor.
No, no. That's too much backlight there.
Gerçek şu ki bu adamı yakalayamadık ve o şimdi bu hatamızı yüzümüze vuruyor.
Not anymore. The fact is we haven't been able to catch this guy, and now he's rubbing our noses in it.
Büyük Brooke da eğlencenin gözüne vuruyor olacak.
Brooke, Sr. hits South Beach.
Vuruyor. Bay Broadway Melodi Ritmi. Evet!
# Rhythm from Mr Broadway Melody, yeah #
Mill Creek'deki katil öldürdüğünde, "Görünmez Adam" da bir fahişeyi vuruyor.
When Mill Creek kills, the Hollow Man shoots another prostitute.
Bu Roma'nın tam kalbine darbe vuruyor.
This strikes at the very heart of Rome.
Eğer bu şekilde devam ederse, Nisandaki büyük kupa için topa vuruyor olabilir.
Well, if he keeps it up, he'll be batting cleanup again for the big club in April.
Şimdi de ben asalakmışım gibi bunu yüzüme vuruyor.
And now he throws it back in my face, like I'm some kind of leech.
Bir geyik silahını alıyor ve kendini vuruyor, daha sonra arabanın üstüne kendini bağlıyor. onu eve götürüp, yemen lazım.
If a deer takes your gun, shoots itself then straps itself to the roof of your car you have to take it home and eat it.
Saldırganlar rakiplerini korkutmak için çığlıklar atıyor ve ağaç köklerine vuruyor.
To intimidate their opponents, the aggressors scream and drum on buttress roots.
Kolunu kırarcasına büküyor ve ölümcül darbeyi vuruyor!
He twists his arm and goes in for a kill!
# Rüzgâr vuruyor penceresine
# The wind knocks on the window
Büyük dalga vuruyor!
Here it comes... the big one.
Yani müşteri ertesi gece yine Oakley'e gidiyor ve Porter'ı vuruyor.
so this client goes back to oakley's the next night and shoots porter.
Kahrolası Liman Koyu Kasabı, çevrimiçi sosyal hayatıma satırı vuruyor.
Fucking Bay Harbor Butcher is butchering my online social life.
Fakat kabul etmek lazım, 5 no'lu sopayla gayet isabetli vuruyor.
But you got to admit, he's quite accurate with a 5 iron.
Vuruyor!
He shoot!
Güvenlik ışıkları bacaklarına vuruyor.
The way the security light hits your legs...
Eve iki saat geç geliyor ve kadın onu kapıdan vuruyor.
he comes home o hours late, And she shoots him through the door.
Karl'ın, ne zaman bebek sahibi olacağına metresi karar veriyor, ve James sonunda hoşlandığı biriyle tanışıyor, ve o da onu yerel televizyonda yerden yere vuruyor.
Karl lets his mistress decide when he's gonna have a baby, and james finally meets somebody he's hot for, and she rips him a new one on national television.
Gördüğün üzere bir fildişi kulesinde yaşamaya çalışıyorum.. ama boktan şeyler dalga dalga gelip, kulemin duvarlarına vuruyor artık.
You see, I try to live in an ivory tower, but a tide of shit is constantly beating at its walls.
Vuruyor ona.
She gives him a slap.
Bir adam, paleontolog bir profesör, bir dinozoru gösteren yaralarla kıyıya vuruyor.
A man, a paleontology professor, washes ashore with wounds specific to a dinosaur.
Aniden, vuruyor.
And then, it strikes.
Ve küçük kurşun seni tam burandan vuruyor.
And the little bullet hits you right there.
Çeteciler, Kanadalı bir turisti vuruyor.
Gang hit. On a tourist from Canada.
Ama çok sert vuruyor!
But she hits hard!
Bu şaşırtıcı fakat her dinin kalbindeki aynı gerçek şunu yüzüme vuruyor :
It's amazing but at the heart of every religion this same truth seems to be hitting me :
İşi hep sapıklığa vuruyor.
She perverts everything! This is why I drink.
Hiç mala vuruyor musun?
Is there urgado some vagina?
Hayır, çünkü yan odamızdaki dangalak sürekli duvara vuruyor ve durmayacak gibi.
No, because the asshole in the room right beside us keeps banging on the walls and he won't stop.
Her gece durmaksızın kafamıza bomba yağarken senin zavallı, zırdeli baban kendini burnundan vuruyor.
Bombs falling on our heads out of the sky every night and your poor crazy father shoots himself in the nose.
Vuruyor.
I got a pulse.
Bu iki hippi ellerinde bir bıçak, ona doğru geliyorlar ve o da oturduğu yerden kalkmadan içlerinden birini vuruyor.
These two punks come at him with a knife and, you know he shoots the first one without getting out of his seat.
Bir gün otel kâtibini vuruyor ertesi gün geri geliyor ve emekli bir albayı kurşunluyor.
He shoots a desk clerk one day, walks right back in the next and shoots a retired army colonel.
" Nasılda beni tekmeliyor, vuruyor, ısırıyordu.
'Ha, what kicked, bitten and scratched them.
Hayat bazen hiç beklemediğin bi anda tekmeyi öyle bi vuruyor ki... oracıkta nakavt oluyorsun.
Sometimes life just comes along and kicks you when you don't expect it. And just knocks the wind right out of you.
Babasına vuruyor.
His father hit him.
Ona hakaret edip, vuruyor.
Insulted him and hit him.
Onlar adamlarımızı vuruyor.
We're getting shafted.
Ve sahanın sol dibine vuruyor.
And hits one to deep left field!
Bu arada sence Roger şu mala vuruyor mudur?
By the way, you think Roger's tapping that ass?
o sana vurmuyor ; ama başkası ona vuruyor?
He's not tapping your ass, somebody's tapping his?
- Tatlım, nerene vuruyor?
- Where? Come here. Where?
Bay Jourdain bu kadar katı mı ki kızı böyle kurnazlıklara baş vuruyor?
Is Mr. Jourdain so severe that his daughter must use cunning?
Alex, baban annene vuruyor mu?
Alex, does your dad hit your mom?
Ona dürdüğü dergiyle vuruyor.
He hits her with a rolled-up magazine.
Giderek daha çok vuruyor.
It's getting worse and worse.