English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ V ] / Vâris

Vâris traducir inglés

63 traducción paralela
- Ama yasal vâris bayan Mundson.
- Mrs. Mundson is the sole legatee.
En önemlisi, sağlıklı bir vâris.
And most of all, a healthy heir. And...
Allah isterse, sağlıklı bir vâris doğuracağım.
And if it's God's will, I will also give birth to a healthy heir.
Hidetada'nın büyük oğlu, Iemitsu'nun, asıl vâris olması gerekiyordu.
Iemitsu, Hidetada's eldest son, was to be heir.
Prens Tadanaga'nın vâris olmasını istiyorlardı.
They wanted Prince Tadanaga to be heir.
En büyük oğluydunuz ve vâris siz olmalıydınız.
You're the eldest son and should be heir.
Ben de vâris eşiyim Atalarımı onurlandırırım.
I am the wife of heir I honor the forefathers
Eğer ki yeni bir vâris doğmazsa, atalarımızı onurlandırmamış oluruz.
If my family don't have an heir we can't honor the forefathers
Amacım soyumuzu sürdürecek bir erkek çocuk sahibi olmak. Kız çocuk değil. Kızlar vâris olamaz.
It's for having a boy who can carry on a family line not for having a girl She can't be an heir
Sen bir vâris çocuk doğuracaksın.
You're going to give birth to an heir
Üç milyon doları aşkın mal varlığının masraflar ve vergiler düşüldükten sonra adı bu belgede belirtilen bir vâris adına, bir vakıf fonuna devredileceği... -... anlamına geliyor.
It means that the estate, in excess of $ 3 million... after expenses and taxes, will go into a trust fund... for a beneficiary to be named in this document.
- Evet, tamam. "Vâris!"
The- - - Beneficiary.
Eğer gecikirse cezalandırılır ve kardeşi vâris ilan edilir.
If he fails, he'll be punished.
Ama kimin gönderileceğine ve kimin Shikoku'da kalıp işleri idare edeceğine karar vermeleri gerekiyordu. ... tabii sorunsuz bir vâris bulabilirlerse.
But they had to decide on who should be sent and who would remain to govern Shikoku and whether they could conduct a succession without complications.
Ondan seni vâris olarak tayin etmesini ve burada kalmana izin vermesini isteyeceğim.
I'll ask him to let you stay and appoint you as his successor!
Bir vâris sahibi olmaktan ümidimizi kestiğimizde para biriktirmek için artık geç olmuştu.
By the time we had abandoned hope of producing an heir, it seemed a little late to begin saving.
Sonunda uygun bir vâris bulduğum için sevinmiştim.
I rejoiced in finally finding a worthy heir
Ama eğer vâris bensem Tanrı şahidimdir ki bir daha asla soğuk suyla duş almayacağım!
But if I am an heiress... as God is my witness, I'll never take cold showers again.
Siz, siz ve siz! Sizler değil misiniz, bana diğer kadınlar gibi evlenip, bir vâris sahibi olmam gerektiğini söyleyen? - Evet ama halk...
Have I not been told by you and you and you that I should do as other women do and get me an heir?
Sağlıklı çocuklarınız olsun ve tahtımıza yeni bir vâris getirin.
May you have many healthy children and produce an heir to our throne.
Hamile kalmadan, kral ya da vâris üzerinde hiçbir nüfuzunuz olmaz.
You'll have no influence over the king and dauphin without a pregnancy.
Unutma, vâris doğana kadar oradaki yerinin garantisi yok.
Remember, nothing is certain about your place there until an heir is produced.
Bize ne zaman vâris vereceksin?
When will you give us an heir?
Vâris işi halledebildi mi?
And has the dauphin done the deed yet?
Vâris mercimeği fırına verebildi mi?
Has the dauphin deflowered the dauphine?
Tahtımıza bir vâris verdiniz.
You are the mother of a dauphin.
Bu vasiyet, yalnızca vâris, gerekenleri yaptığında geçerli olacaktır.
This will is in effect only when the heir meets the requirement.
Vâris, GangWondo'daki Boram Lisesi'ne nakledilecek.
The heir should transfer to Boram High School in Gangwondo.
Bir vârislik sistemi ve de bir tek de vâris yok mu?
Isn't there a line of succession, so there's only one successor?
Çünkü Kral, vâris konusunda hayalkırıklığı yaşıyor ve şu andaki evliliğinin yasal olarak asla kabul görmeyeceğini biliyor.
For here is a King who has so far been disappointed of male issue, and who knows very well that his present marriage will never be held as lawful.
Bay Cromwell'in ana hatlarıyla bize sunduğu şartlarda belirtildiği üzere İngiltere ile Roma arasındaki bir takım ilişkilerin düzeltilmesi Leydi Mary'nin vâris adaylarından biri olarak kabul edilmesi ve İmparator'un Milan yüzünden Fransa ile girdiği savaşta desteklenmesi.
- On such terms as Mr. Cromwell has outlined to us. The restoration of some relation between England and Rome, the inclusion of the Lady Mary in the line of succession, and support for the Emperor in his war with France over Milan.
Madencilik endüstrisi hakkında hiçbir şey bilmeden nasıl vâris olacaksın?
So how can you be the successor if you know nothing about the mining industry?
Vâris mi?
Successor?
Kimse yüzünü görmedi ve ismini bilmiyor, ama esrarengiz bir vâris hakkında söylentiler var. Bu varisin ünlü milyarderin evlatlık oğlu olduğu söyleniyor.
Nobody knows him either in person or by name but rumors about the mysterious heir growing snowball
Vâris olayını duydunuz mu?
Have you heard about the heir
Bu şekilde vâris hiçbir veraset işlemi yapmadan sadece hisseleri göstererek şirketi ele geçirebilir.
Thus the company can be transferred without payment of inheritance taxes And, to take possession, heir can only get a share 10 shares, to be exact
Vâris olduğu haberini doğrulatmak istiyordu.
I wanted to know whether this is true
Grubu kurtarmanın en iyi yolunun bu vâris olduğunu mu düşünüyorsunuz hâlâ?
Do you still think that he the best option for the Winch Group
Largo'nun uyuşturucu kullandığını ve sattığını öğrenince Bay Winch vâris değiştirmeye karar vermiş.
Learning that Largo selling drugs, Mr. Winch has decided to change the will
Seni kim vâris olarak kabul eder?
Who needs a scampish heir
Meşru vâris David.
David the heir apparent.
Leydi Mary'yi vâris sanıyordum. O bir kız, salak.
I thought Lady Mary was the heir.
Vâris mi, Bay Carson?
Heiress, Mr Carson?
- Ona vâris gibi mi davranacağız?
- Are we to treat him as the heir?
Downton'ı kurtarmanın bedeli, Matthew Crawley'i vâris olarak kabul etmek.
The price of saving Downton is to accept Matthew Crawley as his heir.
Yani, vâris mi yoksa değil mi?
I mean, is she an heiress or isn't she?
Bayan Hughes, boğulan vâris Bay Patrick Crawley'in peşinde olduğunu söyledi.
Mrs Hughes said she was after the other heir, Mr Patrick Crawley. The one who drowned.
Annenin çocuğu erkek olursa, vâris o olacak ve ben hep çalışacağım! Ve sen bunu seçmiyorsun.
Lfyour mother's child is a boy, then he's the heir and I go back to living on my wits, and you'd rather not follow me there!
Sadece, bir vâris sahibi olmanı istedim.
Just asking you to have an heir
- Vâris.
- What'd you call him?
Kendine başka bir vâris bul o zaman!
Find yourself another heir

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]