Wacky traducir inglés
535 traducción paralela
Manyaklaştılar. Tek düşündükleri katil.
They've gone wacky, too - nothin on their minds but the murderer.
- Malsın oğlum.
- Ah, you're wacky.
Ama sen hepten kaçýksýn.
But you, you're absolutely wacky.
Kaçýk olmak hoţuma gidiyor.
I love being wacky.
Büyük neşenin verdiği paldır küldür atış ile tıkır tıkır pırpır eden senkop ritmi!
A palpitating syncopation of the killer diller with a wicky wacky stomping of the floy joy!
Beni serseme çeviren sensin, düpedüz sersem.
You're the one I'm wacky about, just plain wacky.
Wacky.
Wacky.
Wacky çabuk müşteri.
Wacky, quick, a customer.
Tommy kardeşim Wacky'yi hatırladın mı?
Hey, Tommy, you remember my brother Wacky.
Wacky.
Hey, Wacky.
Kardeşim Wacky'yi hatırlarsın.
You remember my brother Wacky.
Wacky!
Hey, Wacky!
Wacky ben gri pardösülü kimseyi göremiyorum.
Hey, Wacky, I don't see no gray coats.
Wacky burada gri pardösü yok.
Wacky, there's no gray coats here.
Wacky bir fikrim var.
Hey, Wacky. I got a good idea.
Hoşça kal Wacky.
Goodbye, Wacky.
Wacky?
Hey, Wacky?
Gel haydi.
Hey, Wacky, come on.
Wacky!
Wacky!
Haydi Wacky.
Come on, Wacky.
Çabuk ol Wacky!
Hurry, Wacky!
Wacky buraya gel.
Hey, Wacky, come here.
Sen üniformalı bir delisin.
You're just khaki-wacky.
Ben senin için deli oluyorum.
It's you I'm wacky about.
Deliriyorum, bunu anlıyor musun?
Just plain wacky.
Benim 0 çatlak hanımla işim olmaz.
Hey, I don't want no part of that wacky dame.
Ben sözü geçirirken bak bakalım bu çılgın fikrine bir onay getirebiliyor musun.
All right. See if you can get some confirmation on your wacky idea while I pass the word on.
Birbirimizin kaçık olduğunu düşünüyoruz.
We just think each other are wacky.
Binbaşı, bu talim programını kim yazdıysa delirmiş.
Major, whoever drew up this training schedule is wacky.
Bununla hiçbir ilgim yok, inan.
I got nothing to do with this. He's wacky.
Bak,... de oldukça garip şeyler yaptın.
Look, you've done some pretty wacky things in your...
Gerçekten de çatlağın tekiydi.
He was really sort of wacky.
Merhaba, işte yine çatlak kraliçe.
Well, hello, it's the wacky queen again.
Bu iki zırdeli şahsiyet bir araya geldiği zaman eğlenceye doyum olmaz.
And when these two way-out wacky characters get together there's fun aplenty.
Hu hu, Britanya'nın çatlak Kraliçesi şimdi ne iş üstünde?
Well, hello, what's Britain's wacky queen up to now?
Mike askere gidince sinir krizi geçirmişti... ve o kadar üşütük davranıyordu ki sonunda bir otobüsün altında kaldı.
When Mike went into the Marines, she had a nervous breakdown... and was acting so wacky she got run over by a bus.
- Kim bu manyak?
- Who's the wacky?
Manyağın teki işte.
A wacky. Domino.
O kaçığın tahtaya çizdikleri çok tuhaftı.
It was drawn on the wacky's blackboard.
Orta kulağımda bir tuhaflık var.
I got some wacky in my middle ear.
Ordu Destek Birliği'ndekileri bilirsin!
She's wacky. You know, in the WACs?
Aptal otlarla dolu bir alan.
A whole field of wacky weed.
Selam, ben Jerzei. Çılgın, kaçık ev sahibi.
Hi, I am Jerzei - crazy, wacky landlord.
Amma garip bir gezegeniniz var!
TALK ABOUT YOUR WACKY PLANET.
Bana yardım edip etmeyeceğinizi sormaya gelmiştim.
AND I WAS WONDERING IF YOU GUYS COULD HELP ME OUT WITH SOME OF THAT... WACKY-TOBACCY.
"Çatlak kardeşlik birliği için kadavralar burada"
"Corpses for use in wacky fraternity pranks"?
Çılgın bir fikir sunabilir miyim?
Can i pitch a wacky idea?
sizler sözde eğlenceli, arkadaş canlısı, kaçıksınız!
You people are supposed to be funny, friendly wacky.
Bize ne zaman kaçık olacağımızı söyleyemezsin.
You can't tell us when to be wacky.
Beni kaygılandıran, senin de onun kadar deli olabileceğin.
What worries me is that you might be as wacky as she is.
Selam Wacky.
Hi, Wacky.