Waldren traducir inglés
34 traducción paralela
Hemen şimdi Waldren'den bir mektup aldım.
I've just had a letter from Waldren.
Waldren?
Waldren?
Şey, sanki Waldren'ı tanıyordum fakat sanırım, onun gelmesi güzel.
Well, it isn't as if I knew Waldren, but I think it's fine he's coming.
... de Waldren'ı görmedim
I haven't seen Waldren in...
Şimdi, George, Waldren hiç evlenmedi, bunu biliyorsun.
Now, George, Waldren's always been a bachelor, you know that.
Yani, Waldren geldiğine göre.
I mean, now that Waldren's coming.
Waldren, seni gördüğüme çok memnun oldum.
Waldren, I'm so glad to see you.
George, bu benim küçük kardeşim, Waldren.
George, this is my little brother, Waldren.
Merhaba, Waldren.
Hello, Waldren.
Bütün bir hafta Waldren'un burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe Waldren's been here for a whole week.
Oh, korkarım, Waldren'un öksürüğünü azdıracak.
Oh, I'm afraid it'll make Waldren's cough worse.
Waldren'un üşümesi olanaksız.
Waldren couldn't possibly feel cold.
Saat neredeyse 8 : 30, Waldren.
It's just about 8 : 30, Waldren.
Waldren, bu evde bir üçüncü kişi için oda olmadığını anlamalısın.
Waldren, you must see that there just isn't room in this house for a third person.
Waldren, bu evden sürekli basıp gitmeden önce, sana tam bir saat veriyorum.
Waldren, I'll give you just one hour To clear out of this house, permanently.
Waldren olduğunu sandım.
I thought you were Waldren.
Seninle Waldren hakkında konuşmak istiyorum, tatlım.
I wanna talk to you about Waldren, dear.
Waldren'un artık dışarı çıkıp, iş arayacak kadar iyileştiğini düşünmüyor musun?
Don't you think Waldren's well enough now to go out and get a job for himself?
Waldren'un ruhu duymaz.
Waldren doesn't realize.
Doktor, Waldren'un ciddi bir şeyi var mı?
Doctor, is there anything really wrong with Waldren?
Waldren.
Waldren.
Seninle konuşmak istiyorum, Waldren
I wanna talk to you, Waldren.
Waldren, beni, lütfen, dinler misin?
Waldren, will you please listen to me?
"Walden".
"Waldren."
Oh, evet, sanırım neredeyse akşam yemeği saati olmalı. fakat yapmam gereken bir küçük şey daha var, Waldren, ve bir tür yardıma ihtiyacım var.
Oh, yes, I guess it must be about supper time, but there's one other little thing I have to do, Waldren, and I kinda need some help.
Waldren burada bulunup görmediği için üzgünüm.
I'm just sorry Waldren isn't here to see it.
Waldren'un kısa bedeninin ağırlığı Napoleon'a fazla geldi ve bir kaç ay içinde zaman kapsülü yetkililer tarafından açıldı.
The weight of Waldren's pudgy body proved too much for Napoleon and within a few months the time capsule was opened by a caesarian section.
Elbette Waldren öldürülmüştü.
Waldren, of course, was quite dead.
Waldren seni seviyor olmalı.
Waldren must love you.
Koç Waldren'le konuşabiliriz sanırım. Kanada'daki okulları araştırabilir ve hukuk okuma şansı varken neden hokeyi tercih ettiğini bize izah edecek birini bulabilirsin.
I guess we can talk to Coach Waldren... and you can research schools in Canada... and find somebody who could educate us on hockey
Kiracının adı, Jeremy Waldren.
The tenant's name is Jeremy Waldren.
Waldren varolsa da olmasa da biri burada King'in aramalarını cevaplıyordu.
Whether Waldren exists or not, someone's been here to answer King's calls.