Walpole traducir inglés
57 traducción paralela
Bugün seni Walpole'a geri yollarsak, yarın geri dönersin...
If we send you back to Walpole today, you're coming back tomorrow...
Az önce Thurmon Caddesi'ndeki kütüphanede oturmuş Horace Walpole'un Rogue Herries'ini okuyordum ki birden kazındım.
I was sitting In the public library in thurmond street just now Skimming through rogue herries by horace walpole
Walpole etkinliğime son verip dışarı fırladım ve tedarik yerinize gelip peynir cinsi gıda satışını görüşmek istedim.
So I curtailed my walpolling activities, sallied forth And infiltrated your place of purveyance To negotiate the vending of some cheesy comestibles.
Adına malları aldığım adam, 25 yıl yedi. Hala içeride.
The guy I bought it for... he's at MCI Walpole for 15 to 25.
Evet, Lord Walpole'nin koleksiyonundan. Keklikli Bakire gibi.
Yes, it was from Lord Walpole's collection... like The Virgin with Partridges.
Bugün Walpole, Massachusetts yakınlarında motosiklet kazası geçirip yaralanan Franklin Delano Roosevelt Jr.'ın durumu ciddi değil.
The condition of Franklin Delano Roosevelt Jr., who was hurt today in a motorcar crash near Walpole, Massachusetts, is not serious.
Walpole'da. Ömür boyu yedi.
He got life in Walpole.
Walpole Island'ı hatırlıyor musun, Papa?
You know Walpole Island, Papa?
Meredith bu sabah Biggy Walpole'a rastladım.
Here, Meredith, I bumped into Biggy Walpole this morning.
Amcık şehrinde mutlu olduğunu biliyorum ama Walpole'da dokuz yıl senin için yattım, piç herif.
All right, look, I know you're happy in Fuck City over there but I waited nine years in Walpole for you, motherfucker.
Walpole'da gardiyan arkadaşlarım var.
I got friends that are guards at Walpole.
Walpole'daki gibi?
Like in Walpole?
Walpole'a yollandığında seni ziyaret etmeyeceğim.
I'm not visiting you when they send you to Walpole.
İyi olduğunda seni Walpole'e götürebiliriz.
And you get better so we can move you to walpole.
Barlow 16 yaşındayken Walpole'de birini öldürmüş.
Barlow killed a guy, 16 years in Walpole.
- Walpole'a gitmeden önce.
Before he went to Walpole.
- Onu Walpole'dan mı aldın?
You picked him up at Walpole?
Size ispiyonculuk yaptığımı bilseler beni Walpole'da kaç kişi öldürmek isterdi haberin var mı?
You know how many punks would have wanted to kill me in Walpole if they knew what I fed you people?
Hapishanede ziyaretine gitmektense sakinleştirici vermeyi tercih ederim.
Well, I'd rather keep him drugged up than visit him in walpole.
- Seni hapisten çıkaran adam benim. Size ispiyonculuk yaptığımı bilseler beni Walpole'da kaç kişi öldürmek isterdi biliyor musun? - Nesin sen?
- I'm the guy that got you out of prison.
Şimdi, ya o itirafı koparacaksın, ya da Walpole'a döneceksin.
Now, you're gonna get that confession, or you're going back to Walpole.
Yoksa Walpole'a dönersin.
Or you're going back to Walpole.
Walpole'a girdin ve beni görmek istediğini söyledin.
Walked right into Walpole, asking to see me.
Walpole'dayken yıllarca yazıştık.
I wrote to him for years in Walpole.
20 yıl hapishanede, Walpole'da yattım.
Did 20 years in the can. Walpole.
Adam öldürmeden 10 yıl Walpole'da yattın.
You did 10 years at Walpole for manslaughter.
Bütün Walpole seni sallandırmak istiyordu.
Whole city of walpole wanted to string you the hell up.
- Walpole Police Karakolu.
- Walpole Police Station. - Uh, can you connect me with
Bir saniyeliğine Walpole'a döneceğimi sandım.
I thought I was gonna go back to Walpole for a minute there.
Walpole, Massachusetts.
Walpole, Mass.
Walpole'dayken insanların neden nefret ettikleri hakkında bir kitap okudum.
When I was in Walpole, I read this book about why people hate.
Şuan walpole'da, uyuşturucudan 10 yıl yemiş, sırf seni ele verme teklifini reddettiği için.
He's doing 10 years in Walpole on a drug beat because he turned down an offer to testify against you.
Walpole'dan.
Walpole.
Walpole'de tecavüzcülerle konuşup yanlış fikirlere kapılıyorsun.
You go talking to rapists in Walpole, you're gonna get wrong ideas.
George Romero, Horace Walpole. Hepsi aynı kemikten.
George Romero, Horace Walpole, it's all the same bones.
Walpole Belediye Başkanı ile konuştuk ve bize... Lenapeler hakkında kanuni işlem başladıklarını söyledi.
We talked with Walpole's Mayor, who says the town is weighing legal action against the Lenap- -
Walpole'de atıklar için büyük bir anlaşma yaptı. Ve o, madenlere atıkları boşaltırken buradakiler görmezden geldi.
Walpole gave him the big waste contract and looked the other way while they dumped the sludge in the mines.
Walpole'yi bizi zehirlediği için mahkemeye verdiğimiz zaman.
Evidence? When we sue Walpole for poisoning us.
Walpole Hapishanesi'nde hayat nasıl?
How's life in walpole treating you?
Walpole Polis Karakolundan.
Jensen of the Walpole Police Department.
Ben Walpole Polis Karakolunda görevli Yüzbaşıyım.
I'm the Captain of the Walpole Police Department.
Hayır, hayır. Son baktığımda Yüzbaşı Bill Warren'dı.
Unh-unh-unh-unh, last I checked, Bill Warren was the Captain of the Walpole Police Department.
Onu Walpole'nin dışında çalıntı bir kamyon kullanırken yakaladım.
I pulled him over driving a stolen survey truck through downtown Walpole.
Walpole'de iflas eden araba fabrikasını hatırlıyor musun?
Um, y-you remember when the auto plant in Walpole was going under?
Walpole'den bahsetmiyordu değil mi?
He... he wasn't talking about Walpole, was he?
Walpole'deki suları kastetmedi?
The water... he didn't mean the water in Walpole?
Wallpole, Mass'tan Kuzey Dakota'ya kadar dağıtılıyorlar.
Dispersing them from Walpole, Mass, to North Dakota.
SON Hugh Walpole'un Rogue Cheddar'ı...
Hugh walpole's rogue cheddar- -
Walpole Adası'nda.
On Walpole Island.
Walpole Şehir suyu test sonuçları...
[Sobs] The Walpole town water samples tested 80 times higher than the EPA's safe limit. Woman :
Bu Walpole Temizlik İşleri kamyonu.
That's a Walpole sanitation truck.