Weight traducir inglés
10,581 traducción paralela
Ama yirmili yaşlara yaklaştığımız için bu cümle aynı zamanda biraz ağır gelmişti.
definitely felt weird as I was hearing it but the phrase also carried some weight as we stood, in the face of our twenties.
Senin ağırlığın çok gelir.
- No, no. That's-that's too much weight.
Diğerlerinden daha kiloluyum ve bu hızlanmaya yardımcı oluyor.
I've got more weight than any of those ladies you're trying to recruit, and it helps with the speed.
Sadece hamilelik kilolarımı vermek istemiştim. Tamam.
I just wanted to lose the baby weight.
Leğen kemiğinin iç kısmının dar olması ve kafatasının düzlüğü maktulün beyaz erkek olduğuna işaret ediyor. Görünüşe göre bedeni bir ağırlık altında ezilmiş.
The narrow pelvic inlet and flat profile of the skull indicate the victim was a Caucasian male, but it seems that his body was crushed by some kind of weight.
Hamile inek kadar şişman biri kilosuna dikkat etmeli.
He's as fat as a pregnant cow, he should watch his weight.
Hasta erkek, 20'lerinin başında. Kilo kaybı sorunu var.
The subject is male, early 20s, experiencing weight loss...
Hayatına, dizel motorlu bir kamyonet olarak başladı... Ve sonra daha çok ağırlık eklediler.
It started out in life as a van with a diesel engine, and then they added more weight.
─ Elbette ─ Şuna bakın... ─ Onu kırdın.
~ Of course you can. ~ Oh, look it... ~ You've broken it. ~ It won't take the weight of a tiny, tiny man.
─ Hayır, hayır, hayır... ─ Ağırlık dağılımı hakkında bir şeyler biliyor musun?
~ No, no, no, no, b... ~ Do you know nothing about weight distribution?
─ Hala ağır!
~ It's still weight!
Yükün çoğunu çekiyorum, yani...
I'm carrying most of the weight, so...
Yükümü hafifletti.
It... lifted a weight off of me.
Evet, boş şişelerinizi atın. Ağırlıklardan kurtulalım.
Hey, yeah, toss out all your empties, that will get rid of some weight, huh?
Bu ağırlığın bir kısmından kurtulmamız gerekiyor.
We've gotta get rid of some of this weight!
Bildiğin üzre, uzun vadeli bir mutiny kullanıcısıyım. buna dayanarak fikirlerimi dikkate alacağını düşünüyorum
As you know, I am a long-standing Mutiny user, so I trust you'll give my input the weight it is due.
O kadar ağır olan bir çocuk epifizyal plakları kırılıp, uzun kemiklere dönüşmesine sebep olabilir.
A child carrying that much weight could cause developing growth plates to fracture and spiral out into the long bones.
Ama kilosuna daha çok dikkat etmeliydiniz.
Though you should have been more attentive to her weight.
Bakın, Molly kilo verdiğine göre bir şeyleri doğru yapmışsınız demektir.
Right, look, you must have done something right, both of you, since... Molly did lose all that weight.
- Bebek doğduktan sonra kilo verirsin.
Oh. Well, you'll lose the weight after the baby's born. Not...
Ağırlık dağılımımıza dikkat edin, yoksa dal kırılır ve kabin düşer.
Watch our weight distribution or the bow breaks and this cradle falls.
Pekâlâ, ağacın açısı ve ağırlık dağılımından yola çıkıp ağırlık merkezi denge noktasına göre bir tahmin yürütsek tabii Nehir Meşesi'nin göreceli olarak zayıf gerilme direncini de hesaba katarsak ki bu güç bir otunkinden çok da fazla değil...
Okay, based on the angle of the tree and the weight distribution, uh, estimated by the barycenter balancing point, as well as the relatively weak tensile strength of the River Sheoak, which is really no more than a weed...
Sonuç olarak, ağırlığı hesaplı olarak azaltmamız lazım yoksa aşağı düşeriz "Don't Tip The Waiter" oyunundaki gibi.
Bottom line is we need to remove the weight strategically, or we're all going to topple over... like Don't Tip the Waiter.
En iyi tahminle önce Happy, sonra ben, ardımdan Toby sonra Marcus'un burun kısmından biraz ağırlık atması gerekecek sonra Walter ve son olarak Paige inecek çünkü kabin içinde yarattığı ağırlık değişimi daha az.
So, best guess is Happy, then me, then Toby, then Marcus needs to take some weight off the nose, then Walter, and then lastly Paige, because the weight displacement in the cabin is less.
fazladan ağırlık yok.
no extra weight.
Bir insanın ağırlığı ağacı ortadan ikiye yarabilir.
A person's weight could snap it in half.
Bak, ben çok ağırım.
Look, I'm dead weight.
Gerçeğin duygusal bir ağırlığı olması gerek, önemli bir şey söyle.
The truth has to have emotional weight. You got to say something important.
Hayır, hayır, böyle işlemiyor, Gerçek eğer paylaşırsan etki ediyor duygusal ağırlık, hatırladın mı?
No, no, it doesn't work that way. The truth only works if you share it. - Emotional weight, remember?
Büyünün bozulacağını sanmayın arzuladığınız kaderi kucaklayın.
You think to slip enchantment's weight. Instead, embrace your fondest fate.
Beyaz tenli, 40'lı yaşlarında, ortalama boy ve kiloda biri olduğunu söyledi.
She said he was white, 40s, Average height, average weight...
Ağır takıntılı kâbus adasından kurtarıyorum onları ya.
I'm saving them from this weight-obsessed nightmare island.
Kilo Gönüllüleri bitti mi yani?
So the weight watchers is all done then?
Branşım değişebilir Linda ama bu Kilo Gönüllüleri'nin sonu değil.
So my tune might well change, Linda but I don't see this as the end of the weight class symphony.
Alt tarafı dört duvar Liam, üzerine fazla bir yük binmeyecek.
Sure, it's just four wee walls, Liam. There's very little weight to support.
Dr. Reid, hamilelik kilolarından kurtulmuşsun.
Dr. Reid. Sans baby weight and then some.
Normal bebek kilosunda gibi.
She seems like a normal baby weight.
Ahmaklar, işte, ha?
They're dead weight, right? Yeah.
Güzel, ayağına ağırlık verme.
That's right, keep your weight off it.
Darren ile aynı boyda ve kiloda gibi gözüküyor.
He looks to be the same height and weight as Darren.
Suyun kaldırma kuvveti olmadan bu büyüklükteki bir canavarın kendi ağırlığının altında ezilmemesi imkânsız.
Without the buoyancy of water, it is physically impossible for any creature that large not to collapse under its own weight.
Kız kardeşlerinin sigarayı bıraktıklarına inanamıyorum.
Man, I can't believe your sisters stopped smoking. I just hope they don't put on weight.
- Beni ihbâr edebilirsin ama bu omuzlarındaki yükü zerre kadar hafifletmez.
You can report me, but it won't take an ounce of weight off those broad shoulders.
Yüksek ateş, kilo kaybı ve ağır solunum güçlüğü.
Huh. High fever, weight loss and extreme respiratory difficulty.
Üç gün içinde kilom kadar irmik yedim.
I ate my weight in grits in three days.
LeMarchal ismi Karayiplerde büyük anlam ifade ediyor, özellikle karaborsada.
The LeMarchal name carries a lot of weight in the Caribbean, especially in the black markets.
Biraz kilo almışsın.
You've put a little weight on, eh?
Şu şanslı bıdık öyle bir kilo verecek ki.
That lucky duck's gonna lose so much weight.
Cidden söylüyorum 350 kg ve full depo benzinle, sürdüğüm'92 model FLH Electra Glide baya büyük bir ağırlık.
And believe me at 771 pounds with a full tank of gas, a'92 FLH Electra Glide is a heavy weight.
İşte o zaman babamın aylardır bu acı sözlerin ağırlığına katlandığını öğrendim.
It was then I learned that my father had borne the weight of this vitriol for months.
Kaba olmak istemiyorum George ama yürürken sağ ayağına sola göre daha çok ağırlık verdiğini fark ettim.
I don't mean to be rude, but I notice when you walk you put more weight on the right foot than the left.