Whup traducir inglés
240 traducción paralela
Bugüne kadar hiç kimse beni yenmeyi başarmadı.Bundan sonrada başaramayacak.
I can whup my weight in wildcats and drink my belly full.
Wakefield, bu çocuğu dövmek istiyorsun, öyle değil mi?
Wakefield, you don't want to whup him, do you?
Seninle dövüşmek istemiyor.
He doesn't want to whup you.
" Seni döverek adam edeceğim, çocuk!
" I'm gonna whup some guts into you, boy!
Dikkat et!
Whup! Whoa! Watch out!
Eve gidince seni döveceğim.
When I get you home, I'm gonna whup you.
Sana dersini vereceğim!
I oughta whup you.
Onu haklamayı çok isterdim. Ama yapamam.
I wish I could whup him, but I can't.
Jack Dempsey'i yenmenden daha zor değil.
See, it no more than you can whup Jack Dempsey.
- O Kuzeylilerin canına okuyacak mıyız?
- Are we gonna whup them Yankees?
Ölesiye kırbaçlayacaklar.
They gonna whup him dead.
O kuzeylilerin canına okuyacak mıyız?
Are we gonna whup them Yankees?
Kimse bizi kırbaçlamayacak.
Nobody going to whup us again.
- Onu kırbaçlayayım mı?
- Want me to whup him?
Dedim ki, o kuzeylilerin canına okuyacak mıyız?
I said, are we gonna whup them Yankees?
Lewis'i kamçılayamam.
I couldn't whup Lewis.
Melvin, Beddoe Jack Wilson'ı yenebilir mi?
Melvin, can Beddoe whup Jack Wilson?
Çocuklar, Cissy'yi bir kez daha verandadan aşağı atarsanız şaplağı yersiniz.
If you boys knock Cissy off of this porch one more time, I'll have to whup you.
Geri almak için birini pataklaman mı gerekti?
You had to whup somebody to get it back?
Beni pataklamak istiyorsan buradayım.
My ass is here if you wanna whup it.
Ve dışarı çıktığında... siyah Güneyli kıçına kötek atacağım.
And when you come out I'm gonna whup your black Southern ass.
Çavuşa vuramazsın.
You can't whup the Sarge.
Şunu da bil, sen de dövdüğüm ilk kadın olmayacaksın.
Let me tell you, you won't be the first woman I ever whup her ass either.
Secesh'i yola getirecek miyiz?
We gonna whup the Secesh?
Cumhuriyetçileri devirmeye hazırız.
We ready to whup them Rebs.
- Kahrolası seni, geri gel ya da gebertirim!
Come back or I'm gonna whup you!
- Birinin poposuna vuracagim.
- I'm gonna whup somebody's ass.
Beni benzetecek misin?
You think you can whup my ass?
Sizi yok etmek için 300 milyon dolara ya da kardeşimi başkan seçtirmeye ihtiyacım yok.
And I don't need $ 300 million and my brother elected president to whup your fuckin'ass, you slimy prick.
- Kıçına sopayı yemeli.
- She need to whup her ass.
Bir keresinde beni dövmeye çalıştığını hatırlıyorum, ancak ona izin vermedim.
I remember one time he tried to whup me, but I wouldn't let him.
Onları soyduğumuzu anlarlarsa... kıçımı öyle bir kırbaçlarlar ki seninki gibi yamyassı olur.
If they ever do find out we robbed them I reckon they're gonna whup my behind till it's flat as yours.
Seni cezalandırmam gerek, biliyorsun.
You know I gotta whup you a bit.
Çocuk seni yendikten sonra bana para vermeden kaçayım deme sakın.
Don't run out of here without payin'me after that boy whup you.
Çünkü sopayı yerdin de ondan.
- Why not? Because I'd whup your ass, that's why.
Ne istiyorsun, yine mi kıçını yere yapıştırayım?
What, you want me to whup that ass again?
Seninki vaaz veriyor.
Our mothers whup ass. Yours lectures.
Beyazların da çoğu değil, ama onları da dövüyor musun?
Most white kids ain't choirboys, but do you whup them at will?
Hayır, efendim. Sadece o E.T.'lerin kıçlarını tekmelemek için sabırsızlanıyorum.
Just a little anxious to whup ET's ass, that's all.
Sahaya gidelim, çünkü kıçını tekmeleyeceğim. - Evet!
Take it out on the court,'cause I can whup your butt.
Benimle dalgasını geçer.
He'd just whup the tar out of me.
- Nasıl olduğunu biliyorum.
I know how. I'll whup your ass, Basilio.
Maçtan geldiğim gibi ayrılmak uygun düşerdi. Herkesi nakavt eden, kimsenin yenemediği büyük kötü bir canavarı dövmek.
It is befitting that I leave the game just like I came in, beating a big bad monster who knocks out everybody and no one can whup him.
Sen, George Foreman, bütün enayiler onu patakladığımda önümde eğileceksiniz!
You, George Foreman, all you chumps are gonna bow when I whup him!
Ayrıca George'u pataklamalıyım!
and it's a big honour. Plus I gotta whup George!
George'u pataklamalı!
'Got to whup George!
Aynı zamanda, benim gibi olmak istiyorlarsa, ben George Foreman'ı pataklayacağım ve bunu izlediklerinde onu nakavt etmiş olacağım.
Also, if they wanna be like me, I'm going to whup George Foreman, and when they see this I will have beaten him.
Doğal yemekler yiyin, çünkü Bay Diş Çürüğü'nü yenmeliyiz.
Eat natural foods because we must whup Mr Tooth Decay.
Ama kazanan olmak iyidir, tek yapmam gereken Foreman'ı pataklamak.
But - it's good to be a winner, all I've got to do is whup Foreman.
- Bir daha kaçarsa onun canına okuyacağım.
- If he wanders off again I'll whup the living daylights out of him.
Kıçını kamçılamak istemem de.
I didn't wanna have to whup your ass. - [Laughing]