Wipes traducir inglés
577 traducción paralela
Yarın 776 isabet edip sermayesini yok ettiğinde onun hayatını da silip yok edecek.
And when 776 hits tomorrow And wipes out his capital, It will wipe out his life.
Ve üç mendil.
And free wipes.
Bir konvoyu yok ettiği gün nasıl oluyor da posta atlısının geçmesine izin veriyor?
How does he let the mail rider through on the same day he wipes out a wagon train?
Karın kötü yola düşmüş olabilir, ama başarın bunların hepsini temizler.
Your wife may be fallen, but your success wipes the slate clean.
Ama ellerindeki kanı silmesini de beklemeyeceğim.
But I won't wait until he wipes the blood off his hands either.
Yavaş aşınma bilgiyi siler.
Slow erosion wipes out information.
Evlenince sütten çıkmış ak kaşık oluyorsun.
Marriage wipes the slate clean.
Yani insan böyle bir teknik görünce ayakları yerden kesiliyor.
I mean, you see a technique like that, it just wipes you out.
Aynı halk gibi dudaklar siliniyor. Böylece halkın yanında olduğu vurgulanıyor.
He finishes the mug and wipes his mouth with the back of his hand, just like the rest of common folk to show again solidarity with people.
Bizi yok etse bile.
Even if he wipes us out.
Bir milyon dolar, ortada "eğer" falan bırakmaz.
A million dollars wipes out ifs.
- Birkaç mendil.
- A couple of wipes. - Very good ones.
Tanrı gözlerindeki yaşı siler.
And God wipes all the tears from their eyes.
Galiba yüzünüzü sık sık onlardan biriyle siliyormuş.
They say she wipes your face often with one.
Mühendislere söyleyin bu seferkinde suratındaki gülümsemeyi kaldırsınlar.
This time, make sure the engineering department wipes that smile off his face.
Kolonyalı mendil yumuşatıcı leke çıkarıcı, çilekli lavman.
Pre-moistened hand-wipes... fabric softener... stain remover, strawberry douche.
Ama ben meteliksiz kalıyorum.
Well, it wipes me out.
Striker, Macho Grande üzerinde tüm filosunu yok etti ve şimdi insanların hayatı onun ellerinde.
Striker wipes out his entire squadron over Macho Grande, and now those people's lives up there are in his hands.
Bok temizlenir.
Shit wipes off.
Zaaflarını da bulup yok eder.
It finds their witnesses and wipes them out.
Söylemeyeceğim, pislikler!
Piss off, ass-wipes.
Tabular kurbanı ezer geçer.
Taboo wipes out sacrifice.
Ben doktor değilim. Sadece tifüsün gettoya kapatılamayacak ve insanları bir afet gibi yok edecek kadar tehlikeli bir hastalık olduğunu biliyorum.
I only know that typhus is a very dangerous epidemic that wipes people out like the plague, and that it can't be confined to a ghetto.
Bebek bezini, ıslak mendili, fazladan bebek giysisi ve bebek çantasını aldım.
I got baby diapers, baby wipes, extra baby clothes, and baby's backpack.
Bu herşeyi bir soruya dönüştürüyor, değil mi?
Kind of wipes out the whole deal, doesn't it?
Biraz bebek maması, ıslak mendil kullan at alt bezi aldım. Kendime de bir paket balon aldım.
Got some baby grub, baby wipes, got them diapers, them disposable kind.
Temiz bezler dolapta.
The baby wipes are in the cabinet. Right.
Tamam. Eroinler kovada.
Heroin's in the diaper pail, baby wipes are in the cabinet.
Neden siz iki malla takılıyorum, bilmiyorum.
I don't know why I'm hangin'out with you two wipes.
Alnından terini siliyor, arkasına yaslanıyor ve işte!
He wipes the sweat off his brow, leans back and fires.
Ejderha Kadın, rakiplerini ortadan kaldırıyor.
Dragon lady wipes out her rivals.
Onu silmesi daha beter.
There's worse he wipes on it.
Bezleri bir türlü bulamıyorum.
I just cant seem to find the wipes.
Davası yanlış olsa bile, Kral'a olan sadakatimiz... işlediğimiz suçu üzerimizden silip atacaktır.
If his cause be wrong our obedience to the king wipes the crime of it out of us.
- Vücut içine atlamak işini bitirir.
Jumping into bodies wipes you out.
O bir fantezi dünyasına ait asistanlarıyla, hizmetçileriyle kakasını yaptıktan sonra her kim temizliyorsa onlarla, tamam mı?
He belongs in never-never land with his assistants, his maid and the guy who wipes his ass after he pinches off his loaf, OK?
Temizleme, tamam.
No wipes, okay.
Dağlar kadar plastik ıslak mendilin kimyasal sızıntısı. Benim masum bebeğime toksik etkisinden bahsetmiyorum bile
Mountains of-of plastic baby wipes and chemical seep, not to mention the toxic effect on the behind of my unsuspecting progeny.
Sözleşmeye götünü sildi.
He wipes his ass with his record contract.
Jim, sonra onu yerden aldı, sildi.
Jim, he picks it up, wipes it off.
Şırınga, etiket, alkollü bez, küçük plastik poşetler.
Syringe, label, alcohol wipes, little plastic bags.
"Ve alkol bezleri." Sıradaki konu, hemşirelik sınavı.
"And alcohol wipes." Next, ACLS.
- Bebek bezlerini uzatabilir misin?
- Could you pass me the Baby Wipes?
- Devam et. - Bu takımın en yaşlı elemanı olarak bu dünyanın tamamıyla saçmalıklar ve aptallıklarla dolu olduğunu söylemek de benim görevim.
As the oldest member of this crew, I feel it's my duty to inform you all that this planet both wipes and sucks, in that order.
Barut silinir, dedi.
He said gunpowder wipes off.
Sonra Tanrı onu depremle yeryüzünden siliyor.
Then, God wipes it from the earth with a volcano.
Flaster, tentürdiyot, mendil, aspirin.
Band-Aids, Neosporin, hand-wipes, Kleenex, Tylenol.
Derim ki karım benim eve kırmızı plastikten elbise giymiş bir seviciyi aldığımı öğrenince canıma okuyacak. Üstelik bu sevici karı şu benim çocuk altı değiştirme...
My wife's going to have my ass when she finds out I let some dyke in a pink rubber dress blow off her chances for Happy Meals and diaper wipes.
Biraz daha şampanya içelim mi? Ya Gizli Servis ve polisler ne olacak? İyi bir plan yapılırsa sorun olmaz.
The Commission would have us believe that after firing three bolt-action shots in 5.6 seconds Oswald then leaves three cartridges neatly side-by-side in the firing nest wipes fingerprints off the rifle, stashes it on the other side of the loft sprints down five flights of stairs past Victoria Adams and Sandra Styles who never see him then shows up, cool and calm, on the second floor in front of Patrolman Baker.
Hafızası kaybolursa, üzgünüm.
If it wipes out his memory, too bad.
Bu doğru işte!
Regiment wipes its ass with Battalion,