Works traducir inglés
32,915 traducción paralela
Bu şekilde işliyor.
That's how it works.
Birinin yardım etmesini beklemeyeceksin, neyin işe yaradığını kendin çözeceksin.
Not wait for someone to help you. Figure out what works.
"How Deep Is Your Love" şarkısını söylemeye başladılar
I'm supposed to visit my Nana, but I'm up to here with old-lady... Guys, it works! Huh?
Dünya'nın nasıl işlediğini bilgisel bağlamda biliyordum. Son 20 yıldır yaptığım şey bu.
You know, I knew intellectually how the earth's system works,'cause that's what I've been doing for 20 years.
Adına çalıştığı El Hamadı... sıradaki hamlesinin Madrid patlamasından... daha büyük olmasına azmetmiş.
The man that he works for, El Hamadi, he's committed to making his next move bigger than the Madrid bombing.
Ve bu işe yararsa belki de bunu düzenli bir işe çeviririz.
And if this works out, Maybe we turn it into a regular thing.
Umarım işe yarar.
I hope it works out.
Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilirsin.
You know how this works.
Evet, Hotch özel görevdeyken ve Lewis araştırmasıyla uğraşırken yardım etmeyi kabul etti.
Yeah, she's agreed to help us out while Hotch is off on a TDY and Lewis works on her research.
Cesetleri attığı yerlerle ilgili bilgisi bölgede yaşadığını ya da çalıştığını gösteriyor.
His knowledge of the dump sites indicates that he's comfortable here and likely lives or works in the area.
Listede coğrafi profile uygun alanda yaşayan ya da çalışan var mı? Yok.
Have you found anyone who lives or works within the geo-profile area?
- Beyninde hafızayla ilişkisi olan bir bölüme nüfuz edecek.
- It works on a part of your brain that's associated with memory.
Bu kadın sizin için mi çalışıyor, hanımefendi?
This woman works for you, ma'am?
Bana uyar.
Works for me.
Evde Web tasarımı ile ilgileniyor.
Works from home designing Web pages.
Uyurken hiçbir şey işe yaramaz.
But nothing works.
Bunun nasıl işlediği hakkında hiçbir fikrim yok.
I have no idea how this works.
Sonra, işe yarıyor.
Then, this works.
Bu arada o güzel kız siz tembel eziklerden çok daha fazla çalışıyor.
Yeah, pretty girl, who, by the way, works a hell of a lot harder than you lazy losers.
Masa başında çalışan herkes olabilir.
I mean, he could be anybody who works a desk job.
Onun kapıda duran adamlardan olduğunu söyledi.
She said he's one of the bouncers, and he works for Blackstone...
Yani sende işe yarayan şey onda yaramayabilir.
So what works for you might not work for him.
İnsanlar kendileri üzerinde neyin işe yaradığını bulabilirler.
You know, people just have to figure out what works for them.
Bana güven, tamam mı?
I already have something in the works. Just trust me, okay?
Dünya'da da öyle mi işliyor?
Is that how it works here on Earth?
Kız kardeşim geçici bir sürü işte çalışıyor.
My sister... she works a lot of jobs, temps.
Burada çalışan diğerlerini bu kural engellemedi ama neyse.
Not that it's stopped anyone else who works here.
Bir saniye, bu uygulama her telefona oluyor mu?
Wait, this thing works with any phone?
Senin Blimpie'ste çalışan bir akraban mı var?
You have a relative that works at a Blimpie's?
Gelinim Nestle'de çalışıyor.
My daughter-in-law works for Nestle. Ah, ah, ah, ah, ah, ah, ah.
Hayır beyefendi.
This is how it works.
Zaman da uyuyor.
Timing works out.
- Zaman uyuyor.
Timeline works out.
Bir dakika, çalışıyor mu?
Wait, he works?
Amcası bir avukat, yengesi de bir ilaç şirketinde çalışıyor, ikisi de kilise de gönüllü yardımcı.
Her uncle is an attorney, her aunt works for a pharmaceutical company, they both volunteer at church.
İçinde her şey olan bir sandviç!
A Godmother's with the works.
Maliye'de çalşan tanıdığım bir kız var.
A girl I know works at the city finance office.
RJ'in arkadaşı Marcus bu park yerinde çalışıyor.
RJ's friend Marcus works this stand.
Genellikle işe yarar.
It usually works.
Bunun nasıl olduğunu merak ediyorum.
I wonder how this works.
Kafam güzel veya değil Mary Poppins asla işe yaramaz.
Again, high or straight, Mary Poppins never works.
Eminim şimdiye kadar... çok sık işe yaramıştır.
I'm sure it works... more often than not.
Umarım ilişkiniz devam eder.
I hope that works out.
Erişim işini anlarım ve o bende yok.
I understand how clearance works and that I don't have it.
Bu da Wexler'ın nasıl bir insan olduğu ve nasıl insanlarla çalıştığını gösteriyor.
Well, that would make sense, given who Wexler is, and the people he works with.
Her zaman işe yarar.
Works every time.
Kaptan Marvel yanında savaştığım en iyi askerlerden biri fakat yalnız çalışmasının bir sebebi var.
Captain Marvel's one of the finest soldiers I've ever fought with, but there's a reason she works alone.
Bunun işe yaramasının tek yolu Falcon'un ana gemiyi Dünya'ya geri götürmesiyle olur.
Hey, Air Force? The only way that works is if Falcon can fly this mothership back to Earth.
Evet, o sekilde olmuyor sanirim.
- Yeah, I don't think it works like that. - [laughs]
Bu böyle işliyor.
That's how this works?
Bakalım ne işe yarayacak.
Let's see how well that works.