English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ W ] / Wrap

Wrap traducir inglés

4,969 traducción paralela
Ve hanımefendiyi duydunuz. Çekim bitti.
And you heard the lady, that's a wrap.
Hadi toparlanalım.
Let's wrap up.
Eğer buradakileri sonlandırmazsak Amerika'nın şovu izleme şansı da olmayacak.
Well, America won't get a chance to see "The Soul Man" if we don't wrap things up here.
- Kaldırın!
- Wrap it up!
Başı bağlı birine inanmak çok kolay biliyorum.
I know it's really easy to believe a woman with a head wrap!
Paket yapmamı ister misiniz?
Do you want me to wrap it up?
Görüntüyü kesitlere ayır.
I want to break it up and do a wrap around from the scene.
Her şeyin fişini çekin, toparlayın.
Unplug everything, wrap it up.
- Etrafına dola, tuttur onu.
Yeah, wrap it around, clip it.
Her bölümün sonunda bir dış sesle konuyu toparlıyor.
See, he does a voice-over wrap-up at the end of every episode.
İşi bitirmeye çalışırız.
We'll try to wrap it all up.
Bunu sonraya erteleyebilir miyiz?
Can we wrap this up pretty soon?
Hadi bayanlar, toparlanın.
All right, ladies, let's wrap this up.
Bir şeyle sarayım hemen.
I'm gonna wrap it. Ah.
Saracağım şimdi.
I'm gonna wrap it.
Şu battaniyeye sar ve köşeye koy.
Wrap him up in that blanket and put him in the corner.
Bu dosyayı kapatmak için, daha ne kadar bekleyeceksin?
How much time do you still need to wrap this up?
Tavuk dürüm, sade olacak domates ve salsa sosu yok. Ekstra salsa sosu yok.
Chicken wrap, all white, no tomato, salsa... extra salsa.
Kısa kes.
Wrap it up.
Pekala, sar bakalım bunları.
Now, wrap them up.
Onlar iyi olur bu boku sarın... geri karanlıkta yürüyüş yapıyorum lanet yolu var çünkü.
They better wrap this shit up,'cause there's no goddamn way I'm walking back in the dark.
Afiyet olsun, efendim.
Wrap your laughing'gear around that, sir.
Pekâlâ, arama sona ermiştir.
All right, wrap this puppy up.
Ellerini çok sıkı bağlamayın lütfen.
No, don't wrap her hands too tight, please.
- Çok sıkı bağlamayın.
Don't wrap it so tight.
Onu ezerek yılana benzer bir şekil yapabiliyorsun. Ve sonra onu kendi etrafında sarar ya da dolarsın. Çok kolay.
You can squeeze it and make a snakelike formation, and then you... just wrap it or coil it around itself.
Bunu sarmalıyız.
We need to wrap that.
Bütün videoları gerekli yerlere vereceğim.
I'll gift-wrap those videos and give them to Vice.
Onu döndürüp sargıyı arkadan dolayacağız, tamam mı?
We're going to roll him and we're going to wrap it back over, okay?
Sadece dükkanınızdan geçiyordum biraz balonlu sakız almayı umuyordum ve belki biraz çikolata Carolina'daki teyzem için.
I was just walking through your store, hoping to buy some bubble wrap and maybe ship some chocolates to my aunt in Carolina.
Ve sana tüm satacağım biraz balonlu sakız bir şeyler, yanlış dükkana geldin.
And that's about all I'm gonna sell you, is some bubble wrap, anything else, you've got the wrong shop.
Böylece bebeği paketleyeceğiz.
And we'll wrap this baby up.
Bunu kim yaptıysa yaptığı şeyle yüzleşememiş. Çocukları tanıyor olabilir. İnsanın aklı almıyor.
Sounds like whoever did this couldn't face it, like they knew the kids, if you can wrap your head around that.
Hatta şalım bile.
And even my wrap.
Neler olduğunu çözmen için kendini hatırlatmaya zorlaman belki de şu an doğru bir hareket değildir.
Well, maybe recalling what really happened is a little too much to wrap your head around right now.
Buna kendini alıştırsan iyi olur.
Better wrap your head around that.
Eğer ki biriniz kayarsa zincir aks'a dolanır ve ikinizi birden kamyonun altına çeker.
But if one of you slips, the chain will tighten. It'll wrap around the spinning axle and pull you both under the truck.
[şarkı ] Sen beni boşuna hiç Kalbinin oralara koyma [ şarkı] Kollarını bana sarma Kalamam oralarda
Don't bother putting me In your heart Don't wrap your arms around me, I can't stay there
[şarkı ] Sen beni boşuna hiç Kalbinin oralara koyma [ şarkı] Kollarını bana sarma Kalamam oralarda
Don't bother putting me In your heart Don't wrap your arms around me I can't stay there
[şarkı ] Seni beni boşuna hiç Kalbinin oralara koyma [ şarkı ] Kollarını bana sarma Kalamam oralarda [ şarkı ] Sende gül eğlen Öyle acıklı konuşma [ şarkı] Hayat ne ki sonuçta Anlık bi buluşma
Don't bother putting me In your heart Don't wrap your arms around me I can't stay there Have fun and laugh Don't talk so bitter
[şarkı ] Sen boşuna beni hiç Kalbinin oralara koyma [ şarkı] Kollarını bana sarma Kalamam oralarda
Don't bother putting me In your heart Don't wrap your arms around me I can't stay there
İç güdülerim bana o cadı, ruhlarla iletişim uzmanı ve çok yetenekli medyumumuzun bu davayı çözmende sana muntazaman yardımcı olacağını söylüyor. Eminim bu, elle yapacağın küçük büyülü fiyonktan farksız.
My gut is telling me that the witch, the ghost whisperer, and our own very talented psychic are gonna help you wrap this case up in a neat, little bedazzled bow that I'm sure you can make by hand.
Yaranın üzerine sür ve bandajla sar.
Massage it on the scar, and then wrap it in the bandages.
Hâlâ aklımı toplayamıyorum.
I still can't wrap my mind around it.
Paraları folyoya saracaksınız.
You will wrap this in foil.
Egon'un desteği olmasaydı da Diane von Furstenberg yüzyılın en büyük icadını ortaya çıkaramazdı yani kruvaze elbiseyi!
And without Egon's support, Diane von Furstenberg never would have created the greatest invention of the century, the wrap dress!
Aklımı kurcalayan tek bir şey var.
There's just one thing I can't wrap my head around.
Deniz ürünü dürümü yemek için çıkıyordum ben de şimdi.
I'm just headed out for a seaweed wrap.
- Bunları bitirmek bir saatimi alır.
Yeah, I got another hour to wrap this up.
Baş kısmı çevrenin etrafına dola.
Wrap the leader around the tippet.
Peki, beni bu etrafında başımı sarmak yardımcı olur.
So, uh, help me wrap my head around this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]