Wyatt traducir inglés
2,888 traducción paralela
Üzgünüm ama tanıdığım Ben Wyatt burada öylece oturup, aylaklık etmekten hoşnut olmazdı.
I'm sorry, but the Ben Wyatt that I know, I just don't think he'd be happy sitting here faffing around.
"Cleo'ya Mektuplar" tişörtün, tıraş olmamış yüzün Doc Martens, ve saçında o her zaman ki gergin, katı, boyun eğmez Ben Wyatt eğlence anlayışı yok.
The Letters to Cleo t-shirt, the unshaven face, the Doc Martins, and your hair does not have that normal, uptight, rigid, inflexible Ben Wyatt sense of fun.
Wyatt'a ne olacak?
And what about Wyatt?
Dün gece elinde silahla peşinde olan adamın Wyatt'ın babası olduğunu düşündüğünü söyledin.
Now, you said you believed that the guy chasing you around with a gun last night was this boy Wyatt's dad.
"Benim adım Ben Wyatt, ve Leslie'nin hayallerini yıkmak istiyorum."
"I am Ben Wyatt, and I want to destroy Leslie's dreams."
- Ben Wyatt siz misiniz? - Evet.
- Are you Ben Wyatt?
Ben Wyatt.
Ben Wyatt.
Leslie, Ben Wyatt ile kendini ateşe mi atıyorsun?
Leslie, are you going to fire Ben Wyatt?
Ve rock and roll bovling gecesinde olanlar için,
And on behalf of Ben Wyatt and everyone involved in my campaign,
Ben Wyatt ve kampanyamı yürüten herkes adına özür dilerim.
I'm very sorry for what happened at the rock n'roll bowling alley last night.
- Çabuk kapat Wyatt.
- No, zip it, Wyatt.
Wyatt olmalı.
It's Wyatt.
- Selam, Knope.
Wyatt.
Wyatt. Görüşmeyeli uzun zaman oldu, Kap?
Been a long time, eh, Cap'n?
Kampanya menajeri Ben Wyatt'a hakkını vermek gerek.
You have to give a lot of credit to her campaign manager, Ben Wyatt.
Wyatt'la yaşadığıma benzeyen bir ilişki istemiyorum.
I don't want to have the same kind of relationship I had with Wyatt.
Waytt'ın babasının verdiği şu duygu düzenleyicilerden kullanıyormuş gerçi bu da garip çünkü adam dişçi.
Apparently, she's taking mood stabilizers that she got from Wyatt's dad, which is weird'cause he's a dentist.
Wyatt ilaçlarımı almadığım zamanki halimden rahatsız oluyordu, hepsi bu.
He was uncomfortable with the kind of person I was without the pills, that's all.
Wyatt da öyle düşünürdü.
Wyatt thought it was weird, too.
Bak ; Wyatt bana o ilaçları vererek sorun üstünü kapattı.
Look, Wyatt just wanted to give me pills so the problem would go away.
Ben Wyatt herkese penisinin resmini gönderdiğin için seni kovdu ; ve buraya onu "pastalamaya" geldin.
Ben Wyatt fired you for sending pictures of your penis to everyone, and you've come here to "pie" him.
Kampanyanın önünde bir çok engel var çünkü patronun Ben Wyatt ile aranızda "une affaire de coeur" yani bir gönül ilişkisi olduğu açığa çıktı.
Go ahead and put that order in now. Please and thank you. Your campaign hit a snag of sorts with the revelation that you and your boss, Ben Wyatt, were having une affaire de coeur.
Sana iyi şanslar o zaman. Ben Wyatt ile ilişkine gelecek olursak şu anda kampanya yöneticin olan...
I would rather talk about the ways to solve problems in this town.
Bu bakışı biliyorum.
I'd like to talk about you and Ben Wyatt.
Hörmetler, Wyatt.
Salutations, Wyatt.
Ajan Wyatt, pozisyonunu aldın mı?
Agent Wyatt, are you in position?
- Wyatt, bu Ryan. - Selam.
Wyatt, this is Ryan.
- Wyatt, senin olayın nedir?
So, Wyatt, what's your deal?
- Adı ne? - Millet, adım Wyatt.
What's his name?
Memnun oldum.
Guys, I'm Wyatt. It's nice to meet you.
- Wyatt'a 10 üzerinden kaç verirsin?
What do you think Wyatt is on a scale from 1 to 10?
- Açıklayalım mı... -... yoksa direk Wyatt'la mı konuşalım?
Should we tell you, or should we just call Wyatt directly?
- Hakkınızda Wyatt'la konuştuğum için... -... hâlâ kızgın değilsiniz, değil mi?
You're not still mad that I told Wyatt about you, are you?
- Wyatt'la konuşmak istiyoruz.
We want to talk to Wyatt.
Wyatt'ı haftaya seansa getiririm ama tuhaf olmayacağınıza dair söz vermelisiniz.
I'm gonna bring Wyatt to next week's session, but you guys have to promise me that you are not gonna be weird.
Pekâlâ millet, Wyatt dışarıda.
All right, everybody.
Söylediğim gibi, bu gösteri biraz korkunç olabilir.
Wyatt's outside. Now, I promised you this audience with some trepidation.
Wyatt için alkışları duyalım. Harikasınız siz.
Let's hear it for Wyatt.
- Hoşça kal Wyatt.
- Bye, Wyatt.
- Wyatt hakkında bir sorum olacaktı.
I have a question about him.
- Wyatt geri gelecek mi?
Can Wyatt come back?
- Wyatt!
Wyatt!
Wyatt! Wyatt!
Wyatt, Wyatt, Wyatt...
Wyatt'la birbirimize âşık olduğumuzu kanıtlayan fotoğraflar.
Pictures of Wyatt and I in love.
- Wyatt oradayken söyleme bence.
Don't say that with Wyatt right out there.
- Wyatt'la aramız harika.
Wyatt and I are great.
- Wyatt buraya bayılırdı.
Wyatt used to love it here.
Bak ;
Look, Wyatt was just...
Buddy, açıkçası bu konuda konuşmak istemiyorum.
But getting back to your affair with Ben Wyatt, who's now your campaign manager...
İstemiyorum. Sen ve Ben Wyatt hakkında konuşmak istiyorum.
But if you'd like, we can talk about ways that I can improve the airport or our many wonderful parks.
- Wyatt!
All :