X22 traducir inglés
91 traducción paralela
Başkalarıyla birlikte seyahat ettiği söylendi ama sanırım tek başına.
\ x22Travelling with another party \ x22, but I thought he was alone.
"Kendine sakla" mı?
\ x22Keep it up yourself \ x22?
Doğrudan elektrik akımı vererek cinayet işlemekten şüpheli. - Bu saçmalığa inanıyor musunuz?
\ x22Suspicion of homicide by emission of direct electric current. \ x22 You don't believe this?
- Aşağı yukarı mı?
- \ x22In effect. \ x22
Napoleon "Neech" Manley.
Napoleon \ x22Neech \ x22 Manley.
"Ruhların yolculuğuna tekrar başlayacağı,... sonun başlangıcından geri geliyorum. Tanrısal evrende kimileri için ölüm yoktur, sonsuz yaşam vardır."
\ x22I come in return to the beginning of the end to begin again the journey of souls, the godhead universal for whom there is no death, only life eternal. \ x22
\ x221974, Ekim Güzeli \ x22 mi? Evet.
"Miss October, 1974"?
\ x22Alüvyonlu. \ x22
Oh. "Alluvial."
Şunu dinle. \ x22Grady Hoover'ın Doğal Harikalar Diyarı. \ x22
Now, "Grady Hoover's World of Natural Wonders."
Mesela \ x22Canavarlar Alemi. \ x22
Like "Monster World."
Veya \ x22Canavarlar Diyarı. \ x22
Or "Monsterland."
Veya \ x22Solucanlar Dünyası. \ x22
Or "Worm World."
\ x22Kafadan Kontaklar Alemi \ x22 olur mu?
How about "Loony World"? Seems to fit.
\ x22Düşük patlayıcı \ x22 diye bir şey var mı sanki?
Is there such thing as low-explosive?
\ x22Bokunu çıkarmak \ x22 deyimine yepyeni bir boyut kazandırdın.
Man, Burt. You put a whole new shine on the word "overkill."
\ x22Grady ve Earl'ün Canavarlar Dünyası. \ x22
"Grady and Earl's Monster World." Huh?
Gidip onu bulman lazım. "
You just gotta go find it. \ x22
- Nasıl ne demek? Test yaptım, pozitif çıktı.
What do you mean, \ x22What do I mean \ x22?
- Connie'yle yattın mı dedim!
I said, \ x22Did you screw Connie? \ x22
Sevgili Penthouse, uzun, yalnız bir yolculuk olur sanmıştım.
\ x22Dear Penthouse, I thought it would be a lonely ride... \ x22
- Basit kız mı? Hayır.
\ x22White trash \ x22?
Nerede olduğumuzu gösteren haritalardan.
\ x22You Are Here \ x22 maps.
Bir dakika, hepsi mi? Hepsi dediğin kim?
What do you mean, \ x22all \ x22?
Hayır, meme de diyebilirsin.
No, \ x22tits \ x22 is fine.
Evet, meme. Meme denebilir.
Oh, yes. \ x22Tits. \ x22 \ x22Tits \ x22 is fine.
"Birbirimize çok benziyoruz, bu yüzden farklı davranmamız gerekiyor." derdi.
He'd say : \ x22We look alike, that's why we act so different. \ x22
Hayır, k.ç diyebilir, değil mi Peder?
No, \ x22ass \ x22 is fine. Right?
Ama o başka anlamdaydı. - K.ç denebilir.
I think that was ass in a different... \ x22Ass \ x22 is fine.
İsa'ya Tanrı'mıza inanıyoruz.
In Christ Jesus, our Lord. \ x22 Jesus, our lob.
- Cheers barına gidebilir miyiz?
Can we go to the \ x22Cheers \ x22 bar?
Hugh'la toplantıya girmek üzere kapıda bekliyorduk. Hugh bana döndü ve dedi ki : "Bir dakika." Sonra koridorda yürüdü.
Hugh and I stood at the door, waiting to go in and Hugh turns to me and says, \ x22Wait a minute \ x22 and he walks down the hallway.
Tarihi merak ediyorsanız tarihin olduğu yere gitmelisiniz dedi. Neden Paco?
He said, \ x22You wanna know history, you gotta go where it happened. \ x22
Nefes nefese kaldı.
\ x22 We came barreling down here.
A sütununa "hiçbir şey" yazıyorum.
I'll write in \ x22nothing. \ x22
Patricia Winterbourne. Çok güzel.
\ x22Patricia Winterbourne. \ x22 Very nice.
"Evet, ben yaptım, ama ne yapsaydım?" savunması yapsın.
One specializing in \ x22I-did-it-can-you-blame-me \ x22 defenses.
Evet, "GWAI." yazıyor.
Yeah. It says \ x22gwai. \ x22
- Hayalet anlamına gelir "
- It means \ x22ghost. \ x22
- Buna "Cehennem Parası." denir. Aç Hayaletler Festivali boyunca takas için kullanılır.
It's \ x22hell money. \ x22 It's used as an offering in the Chinese Festival of the Hungry Ghosts.
Neden krematoryum fırınına hayalet kelimesinin... -... karakterlerini yazsın ki?
- Why would he write \ x22ghost \ x22 in the oven?
Hayaletler ve atalarının ruhları yüzyıllardır Çin mitolojisinin... kalbini oluştururlar.
\ x22 Ghosts or ancestral spirits have long been central to Chinese life.
Ev artık Thetsang Fang olarak işaretlenmiş.
She says that the house was branded a \ x22hong jak. \ x22
- Yani perili ev.
- \ x22A haunted house. \ x22
Oyunun henüz bitmediğini... söyledi.
He said \ x22The game's not over. \ x22
- 60'larda, Ted Serios isimli bir bel boy "düşünce fotosu" dediği bir yöntemle epey meşhur olmuştu.
- In the'60s a bellhop named Ted Serios became famous for taking what he called \ x22thoughtographs \ x22.
Mary Lefante'nin tekrarlayıp durduğu şu kelimeye kafam takıldı : "unruhe."
I keep thinking about what Mary Lefante was repeating : \ x22unruhe. \ x22
Sanırım Almanca bela veya kavga gibi bir anlamı var.
In German it means \ x22trouble \ x22 or \ x22strife. \ x22
Gerald Thomas Schnauz paranoid şizofreniye karşı tedavi görmüş.
Yeah. \ x22Gerald Schnauz, treated for a paranoid schizophrenic disorder. \ x22
6 yıl boyunca Melvoyne Psikiyatri Hastanesi'nde. 1986'da taburcu edilmiş.
\ x22Six years in Melvoyne Psychiatric Hospital. Released 1986. \ x22
Kore Savaşı'nda Gümüş Madalya Almış.
\ x22Recipient of the Bronze Star Medal during the Korean War. \ x22
Onlara "Howlers" diyor.
He called them \ x22the howlers. \ x22