English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yanağı

Yanağı traducir inglés

1,301 traducción paralela
Sadece yanağınızın iç tarafından örnek alacağım.Tamam mı?
I'm just gonna use this swab to wipe the inside of your cheek.
Tam arkamızdaki çocuk. Kurşun geçmiş ve onun da yanağını sıyırmış.
Bullet blew through this one and grazed his cheek.
Arada bir yanaşıp yanağımı okşadı, boynuma elledi.
Every once in a while, he'd lean over, stroke my hair, then touch my neck.
- Yanağından mı?
- Cheek?
"Diğer yanağınızı çevirin." Bırak komşunun havuzu senin havuzun olsun.
"turn the other cheek. " Let thy neighbor's pool b-be thy pool? " Wait a minute.
Alnından, yanağından.
Better, or we'll be here all day. Look, it'll take as long as it takes.
Seken bir tuğla parçası yanağına girmiş.
Brick chip caught him in the cheek from the ricochet.
Yanağındaki sıyrıkları nasıl pürüzsüz yaptın?
How'd you get those abrasions on his cheek so smooth-looking?
Ona baksana. Minik bebeğin eli yanağında.
Just look at her with the little baby's hand against her cheek.
Minik bebeğin eli yanağında.
The little baby's hand against her cheek.
Yanağındaki ne onun?
What's that on her cheek?
Bu yanağımı yıkamamaya devam edeceğim.
I'm gonna continue never washing this cheek again.
Ateş eden salak beynini ıskalayıp yanağını parçalamış.
Stupid fucker missed his brain and blew half his cheek out.
Yanağına bak.
Look at that cheek.
Yanağın hala çok acıyor gibi duruyor.
That cheek still looks very sore.
Mahkemenin Bedford'un sağ yanağındaki... ve çenesindeki islere dikkatini çekmek istiyorum.
The court will note black smudges... on Bedford's right cheek and jaw.
Her neyse, iyi tarafı da... yanağımın üstünü hissetmiyor oluşum.
It's kind of my fault anyway. Good part is, I don't have no feeling below my chin.
Yanağını ısırıp çiğnemek istiyorum.
I want to bite your cheek and chew on it.
Yanağına bir bakayım.
Show me your cheek.
Diğer yanağını da mor yapmamı ister misin?
You want me to make the other cheek purple to even it out?
Biri sağ yanağına vuracak olursa, ona diğer yanağını dön.
Whosoever shall smite thee On thy right cheek, Turn to him the other also.
Bir kez daha diğer yanağımı çevirmeyeceğim.
I will not turn the other cheek again
Yanağınıza ne oldu?
What happened to your cheek?
İlk olarak ağzının sol alt tarafını kesmelerini istedi, Oradan kulağına kadar, sol yanağını bıçakla yardırdı.
The first cut starts at the left corner of the mouth... and extends to the lobe of the nearest ear.
Yanağı ve çeneyi korumak için bilirsin.
Look, protect the cheek and the chin, you know?
Oh, elinde eldiven olsaydım böylece yanağına dokunabilirdim
"Oh, that I were a glove upon that hand... " that I might touch that cheek. "
Ben senin eldivenin olmalıyım senin yanağına dokunabilmek için parmaklarını tutabilmek için
I should like to be your glove... as much to touch your cheek... as to grip your fingers.
Yanağın nasıl?
How's the cheek?
Yanağını sıktım, mahkemede öpücük yolladım.
Pinching your cheek, that pucker I threw in court.
Sevimli küçük Fred, iyi bir kız gibi öteki yanağını çevirir.
Cute little Fred, she'll turn the other cheek like a good girl.
Kenar doktorunun söylediğine göre 2. periyodun başlarında yanağına bir tane dikiş atmış.
Well, according to the on-site doctor, he took one across the cheek earlier in the second period.
Kurşun yarası. Yanağın hemen altından girmiş.
Entry just below the cheek.
Kimi eski, kimi yeni. - Ya yanağındaki büyük yara?
What about the crater in her check?
Bozuk yanağın üstüne düzgün yanağı oturtuyorum.
I'm just mirroring some good cheek on top of some bad cheek.
Yanağındaki iz ne izi?
What's this mark on his cheek right there?
Kalçasının sağ yanağında bir dövme var.
Yes, sir. It's on the right cheek of her right buttock if you will.
Geçen akşam beni yanağımdan öpmüştü.
Well, she did kiss me on the cheek the other night.
Robo-Köpek, yanağımı yala.
Robo-Puppy, lick my cheek.
Yanağınıza güdümlü.
It's a cheek-Seeker.
Çünkü Dr. Faraj'ın yanağında bıraktığı çürük mavi.
'Cause that bruise Dr. Faraj planted on your cheek is blue.
Yanağında birşey var.
You have something on your cheek.
Chloe'nin yanağında bir doğum lekesi olduğunu biliyor muydun?
Did you know that Chloe had a birthmark on her cheek?
- O yanağı değil.
- Not that cheek.
- Diğer yanağımı çeviremezdim.
I can't turn the other cheek on this.
Ve yanağında ikinci bir uzaylı Eric'in büyüdüğünü düşündüğümüz olanını?
And the one we thought was a second little alien Eric growing out of his cheek?
Sonra da eve bıraktım onu ve iyi geceler öpücüğü verdi bana yanağımdan.
And then I walked her home, and she gave me a good-night kiss... on the cheek.
Bedava HBO'lu moteli geçtiğimizde, ve bir gözyaşı yanağından aşağı aktığında.
When we passed that motel with free HBO, and a tear ran down your cheek ( HBO : ¹ Ì ± ¹ ÀÇ ÄÉÀ̺í à ¤ ³ Î Áß ÇÏ ³ ª )
Ama genelde birine araba çarptığında yanağın not kısmında somurtkan bir surat olur.
And by "girlfriend" I mean you know, hey, girl friend! What you wearing to Europe?
Annen bana yanağımı sildirtiyor.. ... ve diyor ki :
Your mother's making me wipe off some of my blush or, as she put it
Ama yanağıma geldi.
We miskissed.
Yanağına değen esinti, gömleğinin vücuduna temas şekli, sırtındaki bir elin verdiği his...
FOCUS ON THE SMALLEST DETAILS. YOU KNOW, THE... BREEZE AGAINST YOUR CHEEK...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]