Yanış traducir inglés
50,183 traducción paralela
- Kardeşim yan odada.
My brother's in the next room.
- Aslında, Margot'un yanındayım.
Actually, I am at margot's. What? !
Elimde, iksirleri ölüleri kaldıran bir cadı olmayan, ve bir Sihirbaz Muhafızı olmayan ama kılıcını taşıyan iki kişi var.
I have a not-witch, whose potions raise the dead, and a not-Wizard's Guard who carries their sword.
Elimde, iksirleri ölüleri kaldıran bir cadı olmayan, ve bir Sihirbaz Muhafızı olmayan ama kılıcını taşıyan iki kişi var.
I have a not witch, whose potions raise the dead, and a not Wizard's Guard who carries their sword.
Şuan sen neysen, kıyafetlerinin altında neysen, bunlar etkisi geçen ilacın yan etkileri değil.
What you are right now, what's under those clothes, that's not a side effect of the medicine wearing off.
İşte burada yanıldın.
That's where you're wrong.
Yanılıyor.
She's wrong.
Sen Büyücünün yanındasın.
You're on The Wizard's side of this.
Ben kimsenin yanında değilim.
I'm not on anyone's side.
Glinda'nın yanına varınca, bu savaşı daha başlamadan durduracak.
When she gets to Glinda's, she'll stop this war before it even starts.
- Glinda her şey hakkında yanılıyor.
Well, glinda's wrong about everything.
Yanılmışım.
I was wrong.
Roan ne kadar da yanılmış senin hakkında.
How wrong Roan was about you.
Baztán'da son 20 yılda bu adamın tarzıyla en küçük bir benzerlik taşıyan tüm vakaları gözden geçirmeliyiz.
We need to get all the cases over the last 20 years in Baztn where there is even one of the elements that make up this guy's M.O.
İki ay sonra saçı taranmış başka bir kız, Vera de Bidasoa'daki kamp alanında, ırmağın yanında.
Another neatly combed girl two months later, left by the river at a campsite near Vera de Bidasoa.
Yanılmış olmalıyım Amaia.
I must have made a mistake.
- Yan tarafta kapı var.
- There's a side door.
Abigail babasının yanına taşınmaya karar verdi.
Abigail's decided she wants to go live with her father.
Senin yanında olan daima benim.
I'm the one who's always there for you.
Yanından bile geçmiyor.
It's not even close.
Sayfasını karıştırmak benim görevim. Ayrıca senin de görevin. Özellikle senin yanında yaşıyorken.
And it's my job to be on it and it's yours, too, particularly when she's living with you.
Yanımda oturan tatlı çocuk meğer delinin tekiymiş.
That cute guy sitting right next to us... It turns out he's a total head case.
Hanımefendi, kemer ışığı yanıyor.
- Miss, the seat belt light is on. - Jesus.
Şerifin yanına götürmek ister misin?
You want me to take them down to the Sheriff's Office?
Kaba davranmak istemiyorum, ama yeğeninizin yanındaki kaybolan kız...
Look, L " I don't mean to be rude, but... The girl who's friends with your niece, the one who disappeared...
Erkek arkadaşın yanında değil mi?
The boy's not with you. What's wrong?
Bu yüzden hiç endişelenmeyin ben onu sıkı sıkı tutarım siz de bu esnada yanımdaki arkadaşıma kolalı bir Jack koyarsınız ve bana da bir tane daha getirirsiniz, olur mu?
So don't worry about it. I'll hold her very tight while you pour my friend here a Jack and Coke and get me another one?
Yanında kim olduğunu da biliyoruz.
We know who he's here with.
Yanılıyor sadece gülüyor.
She only laughs when she's wrong.
Bizim yanımıza eve taşınman beni çok mutlu etti Dale.
It's gonna be so good to have you home, Dale.
♪ Uma çok ateşli, ona bakan yanıyor ♪
♪ Uma's so hot, they get burned if they look ♪
Jay ve Carlos'u da yanımıza alalım. Sayımız fazla olursa daha güvende oluruz. Şimdilerde hiçbirimiz orada pek sevilmiyor da.
And we'll bring the boys, too, because there's safety in numbers, and none of us is really too popular over there right now.
♪ Herkesin kötü bir yanı vardır ♪
♪ Everybody's got a wicked side ♪
Bakın, ya beni de yanınıza alırsınız ya da Peri Anne'ye her şeyi anlatırım.
Look, it's either you take me or I'm gonna have to tell Fairy Godmother.
Bomboş sinemada gidip bir yabancının yanına oturan manyaklardan mısın?
Are you one of those lunatics who just sits next to a complete stranger in an empty movie theater?
Genelde bunu yanımda taşımam.
It's your lucky day. I don't normally carry these around.
İnsanlar yanıma gelip, "Bu Sarah Palin'de oynayan kız." diyordu.
"It's that Sarah Palin girl. It's that Sarah Palin girl."
Şanslıydım. Resimlerimin falan yanı sıra üç tane web sayfam var.
I've been really lucky with- - you know, I started three Web sites as well as doing my paintings and everything, I have my auction site.
Tamam, kırmızı ışık yanıyor.
Okay, red light's on.
Onun yanında farklı davranabiliyorum.
It's like, around her, I can be different, you know?
Bu okulun arkadaş canlısı bir yer olduğu yanılgısında değilim.
I'm not under any illusion that this school is a friendly place.
Bay Porter dün onu odasına çağırdı, Justin onun yanından çıkıp okuldan ayrıldıktan sonra kayboldu.
Mr. Porter pulled him in yesterday, then he walked out of Porter's office and out of school and vanished.
Yanımda kalır mısın?
Stick with me?
Bence hikâyenin en üzücü yanı şu,
To me, the thing about the story that's so sad
Babası ona fahişe tutmadan önce millî olmak için yanıp tutuşuyor.
He's just desperate to lose it before his dad has to buy him a hooker.
Her şey yanına kalmış.
And he just got away with everything.
Telefonum yanımda değildi.
I didn't have my phone. What's the problem?
Hafızam beni yanıltmıyorsa gerçek dışı hedefleri vardı.
I think if memory serves, she had some unrealistic goals.
Karı cayır cayır yanıyor, orası belli.
- I don't even know what this means. It's a bitch who's been burned, I know that.
Lisenin en güzel yanı nedir?
- What's the best part of high school?
Bir yanım, o gece Jessica'nın evine gitmemem gerektiğini biliyordu.
HANNAH : Part of me knew I shouldn't go to Jessica's house that night.