Yatırım traducir inglés
8,332 traducción paralela
Yatırım için arta kalan biraz param var, tavsiyeniz var mı?
I have some extra money to invest. Do you have any suggestions?
En mantıklı yatırım bala olur!
The sound investment is... honey!
Çok komiksin. Bala yatırım yapamazsın ki.
You're so funny.
Geleceği için büyük bir yatırım yaptı.
She had made a large investment in her future.
Yatırım konferansına katılmak için Tayland'daydım.
I was in Thailand to attend an investment conference.
Bir şey görürsem onlara yatırım yapıp hayallerini gerçekleştiririm.
If I see something there, I invest in them and make their dreams come true.
Kızların cesetlerini bulduğumuz metruk alan ve depoların olduğu yerin yüzde beşi onun firması, HQI Yatırım'a ait.
His firm own a 5 % holding in the land the girls were found in - - the wastelands and the warehouse, HQI Investments.
Ve bunu kanıtladıktan sonra SOC'a ait milyarlarca yatırımı iptal edeceksin.
And once you prove it, you'll cancel billions in SOC owned debt.
Hayatın ne kadar acımasız olduğunu ilk kez o zaman anlamıştım. Bir şey için ne kadar yatırım yaparsan yap başka birinin hatası yüzünden bütün emeklerin boşa gidebiliyor.
First time I realized how unfair life could be, that you could invest so much time into something and it could all disappear because of someone else's mistake.
Geleceğe yatırım yapıyorum sanırım.
An investment in the future, I suppose.
- Cason'a yatırım yapması için mi?
An investor for Cason's?
Sadece bir yatırımcıya daha ihtiyacımız vardı, o kadar.
We only needed one more investor, and that was it.
Muhtemelen başka yatırım ve birikimleriniz vardır, değil mi?
Presumably, there are other savings, investments?
Kendine ait bir projeye yatırım yapmak yasal değildir.
It's illegal if you're investing in the project yourself.
Cris'in yatırımdan çekilir diye onlara söylemediğini zannediyorum.
I'm assuming that you didn't tell them in case Chris withdrew the funding.
Yatırıma devam etmesini sağlarım, olur mu?
Get him to keep the funding going, right?
Yatırımı kesecek.
He's going to cut me out.
Yatırımımı korumanın akıllıca olacağını düşündüm.
I thought it wise to protect my investment.
- Madem yatırımını koruyordun... -... neden ona yardım etmedin?
If you were protecting your investment, then why didn't you help him out?
Tanıdığım her yatırım bankerine senin teklifini geçiştirmelerini söyleyeceğim çünkü Mike Ross güvenilmez adamın biridir.
And tell them to pass on your offer Because mike ross can't be trusted.
Mike yatırım bankaları bu tarz boklar için paralarını riske ediyor.
Mike, investment banks are taking stakes In shit like this now.
Sermaye Piyasası Kurulu'nun korsan işlere yatırım yapma konusunda bir sürü sıkıcı kuralı var.
Okay, so the sec has a lot of really boring rules About what constitutes as an investment, for, um, A private business.
Yatırımcılarımız peşin parayı kabul edip etmeyeceğini öğrenmek istiyorlar.
We're opening five more clubs, and our investors want to know if you'll accept cash.
Uzak torunları için yatırım yaparlar ve büyük evrimsel ikramiyeyi kazanırlar.
They are investments for their distant descendants so that they can win a big evolutionary jackpot.
Zaten yatırım yapacak bir şey aramıyorum.
And, anyways, I'm not looking to invest my money.
Sitelerine bakılırsa bir tür yatırım şirketi.
Their home page looks like it's some sort of investment firm.
Carissimi Grubu'nun başka gayrimenkul yatırımı mı?
Another real estate investment for the Carissimi Group?
Oğlum, yatırımı falan boş ver şimdi.
Well, dude, don't worry about the investment.
İkimiz de aynı şirkete yatırım yaptık.
He and I are invested in the same company.
Demek sen de batarya şirketine yatırım yapmaya hazırlanıyorsun.
Oh, so you're getting ready to invest in the battery company as well, huh?
Sonra Asyalı yatırımcıları başarıya ulaştırdım Vietnam ve Laos'u açan anlaşmayı bitirdim, sonra da ticaret odası yenilikçi ödülünü kabul ettiğim evime uçtum.
Then I took my Asian investors ballooning in wine country, I secured a deal which opened up Vietnam and Laos, then I jetted back home where I accepted a Chamber of Commerce innovator award.
McCutching arazisi için oldukça fazla para harcıyorsunuz. Burası yeni yatırım yeriniz.
Well, you bet big on the McCutching land, and that's right next door.
Yatırımımı güvence altına almalıydım.
- I had to protect my investment.
O yatırım kurumundaki adam mı?
Is that the guy at that investment place?
Hangi yatırım kurumu?
What investment place?
Adı Kevin Dunlop Yatırım'dı sanırım.
Kevin Dunlop Investments, I think it was called.
Maktul bilgisayar güvenliğini incelemek için... -... Dunlop Yatırım'a getirilmiş.
The victim was brought in to Dunlop Investments to check out the computer security.
Dunlop Yatırım'daki bir bilgisayara girdi ve onları zayıf yaptığım için bunun benim suçum olduğunu söyledi. Bu saçmalık.
He broke into a server at Dunlop Investments and said it was my fault because I'd made them vulnerable, which was crap.
Dunlop Yatırım dostum.
Dunlop Investments, dude.
Ellickson bize Dunlop Yatırım'ı işaret etti.
Ellickson pointed us to, uh, Dunlop Investments.
Prostatım var. Doktorumun aklınca, para getiren bir yatırım olarak gördüğü ve...
I've got a prostate that my doctor sees as a money making venture and...
Max'in Ev Yapımı Kekleri gibi yatırımlar.
Businesses just like Max's Homemade Cupcakes.
En neticesinde eğitici olmak imkanlara yatırım yapmaktır.
After all, being a teacher is about investing in the possibility.
Finansal analist olarak çalışıyorum. Ama daha önce yatırım bankacılığı yaptım.
I work as a financial analyst, but my background is in I-banking.
Bu köye yatırım yaparak boşa harcıyorsun.
Your investment on this village go waste.
İşletme birimlerimize olan yaklaşımım, önce yeni teknolojilere yatırım yapmak ve teknolojinin geleceği noktayı anlayarak prototipler geliştirmektir. Çünkü siber güvenlik takımımızın güncel başarısına rağmen şirketimiz hâlâ 72 potansiyel korsan saldırısına karşı savunmasız durumdadır.
My approach within our business units is to first invest in new technologies and develop prototypes in order to understand the technology potential, because despite the recent success of our cyber security team, our company currently still has
- Beni yere yatır da gör. 1.88'im.
Lay me out on the floor. I'm six-two.
Ben paramı gardiyanlara yatırırdım.
My money's on the guards.
İsviçre hesabına para yatırılmasını sağlayacağım.
I will arrange to transfer money to you from a Swiss account.
Kurbanımı yere yatırdım, elimde de şırınga var.
I got my victim on the ground, and I have the syringe in my hand.
Yatılı okuldayken, Votan'ların saldırısı sırasında uğradığım taciz yüzünden...
The abuse I suffered when I was... attacked by Votans at my boarding school...