Yoksa traducir inglés
126,202 traducción paralela
- Gizli mi yoksa beyaz mı?
Secret or white?
Zombi gurubunun Sri Lanka veya Amalfi Coast'ta ofisi yoksa gelemem.
So, unless your group of zombies has offices in Sri Lanka or the Amalfi Coast, I can't go.
Rüya mı görüyorum yoksa orada beni izleyen güzel bir bayan mı var?
Am I dreaming, or is there a beautiful woman watching over me?
Patricia mı yoksa o piç kurusu mu?
Patricia or that little piece of...
Bu işte birlikteyiz yoksa elimizde hiçbir şey olmaz.
We're in this, together... or we got nothing.
Bunu göremeyecek kadar aptal olman mı yoksa engel olamayacak kadar aciz olman mı?
That you were too stupid to see it, or too impotent to stop it.
Yoksa tıpkı onun gibi ödleklik edip beni affedicilikle mi boğacaksın?
Or are you gonna pussy out and smother me with forgiveness just like her?
Sidney sende özel bir şey olduğunu düşünüyor. Yoksa sahipsiz bir kedi gibi seni eve getirmezdi.
Sidney thinks you're something special, otherwise he wouldn't have brought you home like a stray kitten.
Tırstın mı yoksa?
You got cold feet or something?
Hayır, her şeyi yaptığımdan eminim, yoksa şu anda burada olmazdık.
No, I'm pretty sure I did everything, or else we wouldn't be here right now.
- Çıkaracak personelimiz yoksa.
- If we don't have the staff to cut.
Gevrek mi yoksa tost mu istersin?
Can I get you cereal or toast?
Peki biz hala rehineler miyiz, yoksa ne var?
So, are we still hostages or what?
Ağzını izle, yoksa Dilini dilimden çıkar, Ve ben önünüzde yiyeceğim.
Watch your mouth, or I'll slice out your tongue, and I'll eat it in front of you.
Yoksa... biz iyidir.
If not... we're fine.
Yoksa onu da mı ben yapayım?
Or will I have to do that as well?
Anladım. Yoksa kız kardeşinin düğününü niye kaçırsın?
Still, if he hasn't turned up for his own sistefs wedding...
Yoksa nakit mi istersin?
Or you need a cash cheque?
"Yoksa gündüzden arabaya geçerken mi?"
Or when the day descends from its chariot?
Yoksa yağmurun çiçekleri suladığı yerde mi? "
Or is it where the rain-flowers sprinkle?
Bu şirketinizin işi mi yoksa şirketin yan iş mi?
Is this a company job or... a side-business in between your duty?
Burası Tiruppur mu, yoksa Thrisshur mu?
Is this Tiruppur or Thrisshur?
Başka bir yere de taşınamam yoksa olayı bildiğimi anlar.
I can't move out,'cause then she'll know that I know.
Parayı saklaması mı yoksa bu kadar fazla parası olması mı?
The fact that he hid the money or the fact that he had that much in the first place?
- Olmalı, yoksa kaybeder.
That, or he's losing it.
- Yalnız hissettin mi yoksa...
Was that lonely or...
Parası mı yetmedi yoksa durumun başka bir yere gittiğini mi anlamış?
Couldn't afford it or knew it was going another way?
Parasını kim ödedi? Ben mi yoksa babacığın mı?
Who paid for it... me or Daddy?
- Bu işi yapacak mıyız yoksa...
Is this going to happen or...
Yani çalışanınız Mick Danzig için polise rüşvet verilmesi hakkında aracılık yaptınız mı yoksa yapmadınız mı?
So, are you saying you did or didn't intercede with the police and bribe them regarding your employee, Mick Danzig?
Yani Chuck'ın size zihinsel açıdan mı yoksa duygusal açıdan mı zarar verdiğini söylüyorsunuz?
So... are you saying Chuck hurt you mentally, or are you saying he hurt you emotionally?
Kapa çeneni yoksa kovulursun.
Shut up or you're fired.
Temel savunma bilgilerini öğrenmesi gerek. Yoksa savaşta iş göremez.
He must have the rudiments of defense or he won't last in battle.
Uygulamaya koymayı istediğin bir entrikan yoksa eğer?
Unless you had a plot you wished to put into effect.
Oğlumuz krallıktaki hakkını almalı. Yoksa tehlike çok daha kötü olur.
Our boy must claim his kingdom or the dangers will be even greater.
Annem bu sarayda bir yerde kilitli ve sen de bana nerede olduğunu söyleyeceksin, yoksa yoksa bebeğimi baskı uygulayarak çıkarırım, ikimizde burada ölürüz.
She is locked in this palace and you will tell me where or I will push this child from my body, right here on the floor, and we will both bleed to death.
- Yoksa senin mi?
Or was it yours?
Oğlumuz Krallıktaki hakkını almalı. Yoksa tehlike çok daha kötü olur.
Our boy must claim his kingdom or the dangers will be even greater.
Annem haklı mıydı yoksa, onu öldürmeye mi çalışıyor?
Or is my mother right, she is trying to kill him?
Bu bebeği dışarı çıkarman lâzım yoksa benim gibi çok acı çekersin.
You must push this baby out, or you will be made to suffer as I was.
Meclis, senato. Yoksa vali adayı olmayı mı hedefliyorsunuz?
House, Senate, or do you have plans to run for Governor?
- Yoksa özel bir an mı?
Or is that private? It is.
Yoksa seni geren insanların acısını izleyip bunun bir parçası olmak mı?
Or would it hurt you to watch other people suffer and feel like you were part of it?
Durumu doğru şekilde idare etmelisin. Yoksa kendini benim yanımda bulursun.
You have to handle it right, or you'll be facing the same torches and pitchforks that landed me in here.
Bugün seçildiğinde, Jackie O'n mu yoksa Marilyn'in mi olacağım?
When you get elected today, am I your Jackie O. or your Marilyn? Hmm.
Pekâlâ, sonra görüşür müyüz, yoksa bağımlısı olmayayım diye bekletecek misin?
So, uh... see you later or are you rationing that so I don't get addicted? I'll text you.
Yoksa sevgilin mi demeliyim?
They're not offish.
Gözlerime mi yoksa göğüslerime mi bakıyor hiç anlayamıyorum.
I mean, I can never tell if he's looking me in the eyes or at my boobs. - [Muffy] Oh, it's both.
Yoksa insanlar...
Otherwise, people will think...
Yoksa o çocukların hiç kimsesi kalmayacak.
Or those children will have no one.
Jackie O mu yoksa Marilyn mi?
Jackie O. or Marilyn?