Yola koyul traducir inglés
143 traducción paralela
Pekala Dutch, yola koyul.
All right, Dutch, get going.
Şimdi yola koyul ve biz yetişkinleri daha fazla rahatsız etme.
Now trot along upstairs and don't bother us grownups anymore.
Yola koyul.
Get going.
Park Lane'e nasıl gidileceğini biliyorsan, haydi yola koyul.
If ya knows how to get to Park Lane, now off it.
Yola koyul.
Step on it.
- Öyleyse yola koyul.
- Then get going.
Yola koyul!
Get goin'!
Jack, yola koyul.
Jack, get going.
Hemen, yola koyul, hemen.
Now, run along, now.
Yola koyul John.
Start running, John.
- Yola koyul. Günaydınlar.
-... and the news, which follows immediately.
Üstünü başını topla, aklına mukayyet ol ve yola koyul. Çabuk ol, kıpırda!
Smarten yourself up, keep your wits and move, fast.
Yola koyul evlat.
Move out, son.
Sharon, üst kata git ve elbiseni giy. Şimdi, yola koyul.
Sharon, go upstairs and put your suit on.
- Laklak etmek yok, yola koyul haydi.
- No speeches.
Hemen yola koyul.
Start at once.
Pecos'a doğru yola koyul ve ait olduğun yeri bul.
So keep riding toward the Pecos to find where you belong.
Şimdi, ben bir kaç telefon ederken sen hemen yola koyul, ve uygun yetkililere ihbarını yapacağın zaman gelince, seninle temas kurarım.
Now, you just run along while I make some phone calls, and when the time comes for you to give your information to the proper authorities, I'll be in touch.
Hadi, yola koyul.
Alright, now get a move on.
Hemen yola koyul peki
You leave immediately. Yes.
Hadi yola koyul.
Let's get moving.
Yola koyul pis İtalyan.
Hit the road, wop.
Sonrasında tekrar yola koyul, tıpkı yarın yapacağım gibi.
Then, you'll hit the road again... like I will tomorrow.
- Yola koyul.
- Make tracks.
Şimdi yola koyul, en azından yedi yörünge turu yapacaksın.
You have a go, at least seven orbits.
Bizlere katıl yazgın elverdiği sürece bizimle yola koyul.
Join us, as long as fate has put you in our path.
Bin şu kamyona ve yola koyul.
LET'S GET THIS TRUCK ON THE ROAD.
Derhâl yola koyul.
Leave here soon.
Endişe etme. Yola koyul.
No wonder you're on the run.
Şimdi, yola koyul Newt.
You know where she is?
Tamam o zaman, yola koyul.
OK, then. Just get going.
Hit the road, Little Jack ( yola koyul küçük Jack )
Hit the road, Little Jack
Yola koyul, Hanley.
Get going, Hanley.
- Çeneni kapa ve yola koyul.
Shut your yap and get in the car.
Derhal, hadi çabuk, hemen yola koyul!
On the double, pronto, go on, get out of here!
Şapkanı giy ve yola koyul.
Put on your hat and be on your way, Mr. McCoy.
- Yola koyul!
- Hit the road!
Şimdi, yola koyul bakalım.
Now, hit the road.
Yola koyul. Tozol.
Hit the road.
Haydi yola koyul bakalım.
Off you go, then.
Yola koyul, geri kafalı.
Hit the road, square.
Yola koyul.
Hit the road
Sonra, sabah erkenden, Hanpo geçidine doğru hızla yola koyul.
Then dash to Hanpo Pass early in the morning.
Yola koyul, Lefty.
- [Squeaking] - Hit the road, Lefty.
Sen yola koyul.
You get going.
Yola koyul, hayatına geri dön.
Hit the road, flee for your life.
Artık sen yola koyul.
Why don't you get going.
Yola koyul.
Just hit the trail.
Yola koyul bakalım.
Come on, best foot forward.
- Yola koyul yoksa...
Hit the road before I...
- Yola koyul o zaman.
Go for it.