Yul traducir inglés
213 traducción paralela
Breck, gördüğün gibi, Amerikalı-Yul Brynner... gitti.
Breck, as you can see, the American-Yul Brynner... he is gone.
Herkesi Yul Brynner'e benzetmeye çalışıyorlar.
Trying to make everybody look like Yul Brynner.
Yul Brynner ; Clinton rolünde.
Yul Brynner as Clinton.
Gandhi olacaktım, ama gözlük veya bıyık bulamadığım için Yul Brynner oldum.
I was going to be Gandhi, but I couldn't find glasses or a mustache... so now I'm Yul Brynner.
Yul Brynner, Vincent Price
Yul brynner, vincent price - And edward g.
Yul Brynner, Edward G. Robinson... ah...
Yul brynner, edward g. Satisfied?
"Yul Bundy."
Yul Bundy.
Bu oldukça tuhaf. Yul Brynner öldükten sonra yayınladıkları şu reklamı kimse hatırlıyor mu :
Anyone remember when Yul Brynner died, they came out with that commercial after he was dead?
"Ben Yul Brynner ve şu an ölüyüm."
You remember that? "I'm Yul Brynner and I'm dead now."
"Ben Yul Brynner ve şu an ölüyüm, çünkü sigara içtim."
"I'm Yul Brynner and I'm dead now,'cause I smoked cigarettes."
Yul Brynner sigara içti, içki içti ve hayatının her gecesi düzüştü, öldü. Kahretsin! "
Yul Brynner smoked, drunk and got laid every night of his life, he's dead Shit!
Yul Brynner tiryaki, alkolik, kızlar her gece kucağında zıplıyordu.
Yul Brynner smoking, drinking, girls are sitting on his cue ball noggin every night of his life! "
Yul Brynner'ın cigarasını çekiyorum.
Sniffing Yul Brynner's noggin : " Snf, OOOOH, PARTY TIME!
Cennette Yul Brynner ile birlikte olmayı hayal etmek...
See, imagine being in heaven with Yul Brynner, being Yul
- "Hey Yul, iyice dağıtıp kızların hepsini düzdüğümüz geceyi hatırlıyor musun?"
"Hey you, remember that one night we got so fucked up, we got laid and all those girls we're fucking'em..."
Biftek ve patates ıstakoz Yul Brynner'ın cigarası.
Stake and potatoes... lobster... Yul Brynner's noggin. Aou...
İsmin nedir? Yul Brenner.
- So what's your name?
- Bana dokunma.
Yul... - Don't touch me.
Yul Brenner'dan 9 dolar 50 sent geldi.
You got $ 9.52 from Yul Brenner.
Ve ben Yul Brenner, olimpiyatları kazanıp meşhur olunca adadan ayrılacağım.
And after I, Yul Brenner, win the Olympics and become famous,
İngiltere kraliçesi orada oturuyor Yul.
Yul, that's where the Queen of England lives.
İnan bana. Yul Brenner gibilerin sayısı arttıkça bu dünya daha iyi olacak.
Look, believe me, Sanka, the more Yul Brenners we got making'it in this world, the better off this world would be.
Devam et Yul Brenner.
Go ahead, Yul Brenner.
Başrolde Yul Chronon, Katherıne Hepburn ve ufaklık olarak Buddy Ebsen var.
Starring Hume Cronyn, Katharine Hepburn and introducing Buddy Ebsen as Junior.
Kafasında baltalı biri gibi.
Fucking Yul Brynner with the axe through his head.
Yapma Yul.
Oh, you.
Annie'nin Yul Brynner'ı sokup, Skipton General'i çıkaracak zamanı olmayacak. Bu yüzden ta-da!
Annie won't have had time, running Yul Brynner in and out of Skipton General, so ta-da!
Yul Brynner.
Yul Brynner.
İngiliz bir Yul Brenner.
A British Yul Brynner.
Kral ve Ben'deki Yul Brynner.
Yul Brynner in The K / ng and I.
- Yul Brynner.
- Yul Brynner.
Yul Brynner ve Deborah Kerr.
Yul Brynner and Deborah Kerr.
Çavuş HUH, KOH Yong-man LIM Tae-soo, KANG Hyo-Yul
Sergeant HUH, KOH Yong-man LIM Tae-soo, KANG Hyo-Yul
Hey, Yul Brynner!
Hey, Yul Brynner.
Yin-Yul.
Yin-Yul.
Ve bugün bizimle LK Şirketi'nin Bölge Müdürü Kim Ki-yul bu konuyu ele alacak.
And with us today to discuss this topic is LK Corporation District Manager Kim Ki-yul.
Biliyor musun bu gece her şeyi Do-yul ısmarlıyor.
Cheers. - Happy birthday.
Hey, Do-yul. Şu anda ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin.
I got something to tell you.
Senden ve benden başka o kodu bilen var mı?
There is one more it's Do-yul.
Bir de Do-yul biliyordu.
- Not unless he's relived. - That's right!
Hayır, ama içinde Yul Brynner olduğunu biliyorum.
No
Gerçeği gör.
Face it, Yul Brenner.
Yul Brynner gibiydi.
Brynner.
Do-yul neredesin?
Do-yul, where are...?
Do-yul ne yapıyorsun orada?
Do-yul, what are you doing?
Hey, Do-yul. Gel sen de otur.
Hey, Do-yul
- Do-yul, iyi misin? - Evet, iyiyim.
- Do-yul, are you all right?
- Cinayet masasından Nah Do-yul.
- What the hell are you?
Seni şuracıkta cinayete teşebbüsten tutuklayabilirim.
- I'm a homicide cop, NAH Do-yul.
Do-yul'a güvenmiyorum, işi garantiye al.
Yes, sir.
Geçen seferki gibi temiz iş olsun.
Don't rely on Do-yul and make your own move,