Zafer traducir inglés
5,815 traducción paralela
Zafer senindir!
Victory is yours!
Zafer partisi olacaktı güya.
It was supposed to be a victory party.
Oyun bittikten sonra zafer mi mağlubiyet mi karar verme
CALL VICTORY AND DEFEAT AFTER THE GAME
Kampanya fikrin iyiydi ama zafer kazandıran fikirler olaylara farklı bir gözle bakabildiğinde gelir.
Your idea was good, but a winning idea comes from looking at something from a new perspective.
Pişkin suratına yapışsın bu zafer.
In your over-exfoliated face.
Zafer anınızı mahvetmek istemem.
I wouldn't want to spoil your moment of triumph.
Oh, onlar sadece zafer günlerini yeniden yaşamaya çalışıyorlar.
Oh, they're just trying to relive their glory days.
Hala pilotların zafer günlerini yeniden yaşamaya çalıştıklarını mı düşünüyorsun?
Still reckon the pilots are trying to relive their glory days?
- Zafer günün için hasret mi çekiyorsun?
Longing for your glory days?
Bu zafer pastasını sipariş etmiştim ve şimdi de atıyorum.
I ordered this victory cake, and now I'm throwing it away.
Nihayet zafer!
Victory at last. Whoo!
Fotoğraflardaki o bakışlar bir taraftan gösteriş yaparken, diğer taraftan zafer elde etmiş gibi.
That look in the photos... As if he is showing off feeling victorious.
Zafer!
Victory!
Ve zafer bizim olacak.
And wesa good guys will triumph.
Tüm o generaller ve hükümdarlar tarafından şeref ve zafer içinde dönemlerinin efendileri olmak için döktükleri kan ırmaklarını düşünün yalnızca küçük bir noktanın, bir bölümünde.
Think of the rivers of blood spilled by all those generals and emperors so that in glory and triumph they could become the momentary masters of a fraction... of a dot.
Bu mükemmel zafer.
It's the Osterlitz endgame.
Kongre böylesine cesurca başarıyla zafer kazanan kahraman için yaygara koparacaktır.
The Congress will clamor for the hero who would pull off such a daring feat.
- Zafer!
- Victory!
- bu bir zafer.
- It is victory.
Çünkü ben anonim çalışmayı tercih ediyordum,... o da çalışmalarımdan sosyal zafer tahakkuk ediyordu.
Because I prefer to work in anonymity, the glory of my casework was accrued to him.
Zafer bizimdir hemşire.
Cinco de my, oh, my.
- Parola sorusu "zafer".
Password challenge is "victory."
Gizli parola "Zafer ya da ölüm".
Secret password, "Victory or death."
- Zafer...
Victory.
Zafer Takı'nın orada bir jip kurşun yağmuruna tutulmuş.
A 4x4 just got shot to pieces by the Arc de Triomphe.
Birçok eyaletteki geriden takipten sonra Abhimanyu Kaul, Bihar'dan zafer borazanını çalmaya başladı.
After trailing behind in many states Abhimanyu Kaul.. .. has started playing the trumpet of his victory from Bihar.
Zafer eşyalarımızı çıkart.
Remove our victory's stuff out.
Evet, ama sen zafer şansımızı azalttın.
Yes, but it has reduced our chances of victory.
Zafer gibi değil.
Not... not as a conquest.
Ben iyiyim. Çeviri : Zafer BAYRAKTAR ( ghost _ rider _ 96 )
I'm good, I'm good.
Zafer bizimdir.
The victory is ours.
Teröristler bugün hayali fikirlerini açıklayarak küçük bir zafer kazandılar. Ama kimseyi mağlup edemediler.
The terrorists won a small victory by getting their delusional rant to air, but they did not defeat anyone.
Zafer mi?
Victory?
Bilimsel açıdan bir zafer ama aynı zamanda Amerikan ruhu için de öyle.
A triumph of science, but also a triumph of the American spirit.
Bir çok yönden bu bizim için zafer.
In many ways it's a win for us.
Zafer daha da büyük olacak.
The victory will be even greater.
Namludaki çiçek zafer de kazanıldı şarkı söyleyerek.
The flower at gunpoint, the victory also won, by Singing.
Namludaki çiçek zafer de kazanıldı şarkı söyleyerek.
The flower at gunpoint, the victory also won. Singing.
Bir ay içinde sadece sen ve zafer madalyan ile
In a month's time you'll be fighting off the grateful girls of
Diğer herkes zafer yürüyüşlerindeyken... barda onlara verilen içkilerini alırlarken... tüm güzel kızların öpücükleriyle kahramanlar olarak çağrılırlarken.
When everyone else is on their victory marches..... getting drinks bought for them down at the pub... .. kisses off of all the grateful girls, getting called heroes.
Almanlar kazanırsa bir zafer geçidi olmayacak.
There won't be a victory parade if the Germans win.
- Zafer ya da ölüm! - Hayır.
Victory or death.
Zafer!
Victory.
Çünkü, Goliath'ın da öğrendiği gibi zafer ne en hızlı ne de en güçlü olanın değil ilk saldıran küçük adamındır.
Because, as Goliath found out, victory goes not to the swift, nor to the strong, but to the little guy who strikes first.
Zafer deliği.
IT'S A GLORY HOLE.
Ben kutlama modundayım kodaman kocana bir zafer yemeği hazırlamaya ne dersin?
I'm in the mood to celebrate, so how about you make your big-shot husband a victory dinner?
İhtiyar Herman'a bir zafer daha.
- Fine. 50 and another win for Old Herman.
Sende Zafer Takı'nda * iyi taktın.
You put the "oomph" in arc de triomphe.
Kurban olmak ve zafer kazanmak arasındaki fark harekete geçmektir.
The difference between a victim and victory is action.
Ne büyük bir zafer.
Big victory there.
- Bu zafer anını elimden mi çalacaksın?
And steal my moment of triumph?