Zapt traducir inglés
849 traducción paralela
Akşamdan önce Kral Gunther, senden zapt ettiğim silahlar salonumu süslüyor olacak.
Before it is evening, King Gunther, your smothered weapons will adorn my hall.
Bay Cody, Bayan Frederici'yi kana susamış bir vahşinin elinde ölmekten kurtararak gösterdiğiniz zapt edilemez kahramanlığı duyduk.
Mr. Cody, sir. We've heard of your indomitable heroism in snatching Miss Frederici from death... ... at the hand of a bloodthirsty savage.
Merhum Kong'u zapt eden kişinin ne düşündüğünü...
You want to know what the captor of the late Kong...
Bir başladı mı onu zapt etmek zor.
He's a tough hombre when he gets started.
Doğayı zapt edip, muazzam beyaz bir dünya yarattılar.
They've conquered nature, they say, and made a great white world.
İyi bir binici olmasına rağmen, zapt edemediği için... babamın size sattığı Caesar adında bir ata biniyordunuz.
You were riding a horse called Caesar, which my father sold you... because, fine horseman though he was, he could never hold him himself.
Kalbini zapt eden kötülüktü.
It was as if the evil one had crept into his heart.
Whizzer ancak o zaman zapt edebildi.
That's when old Whizzer White and three other fellas got it.
" ümidini zapt edemiyorum.
" perhaps you sometimes think about me.
Ayrıca her zamanki gibi, alaycı ve zapt edilemez.
Unassailable?
Bu Colonel Zapt. ve bana da Fritz von Tarlenheim derler.
This is Colonel Zapt, and I am called Fritz von Tarlenheim.
Anlamakta biraz zorlandığım için bağışla ama şaşı görmek için biraz erken bir vakit... benim ikizim he Zapt?
Forgive me if I seemed a little slow but it's a bit early in the day to see double, even for me. Eh, Zapt?
Zapt?
Zapt?
Zapt.
Zapt.
Zapt!
Zapt!
- Ters bişey mi var Colonel Zapt?
- Is anything wrong, Colonel Zapt?
- Sadık Colonel Zapt.
- Faithful Colonel Zapt.
Ama Colonel Zapt olmayacak.
But no Colonel Zapt.
Hey Zapt, Fritz şunu dinleyin.
Hey, Zapt, Fritz, listen to this.
Ama Zapt, sırrın korunması gerektiğini söylüyor.
But Zapt says the secret must be kept.
- Kendini zapt et.
Take is easy.
Kendini zapt et Lester.
Take it easy, Lester.
Hayatımın bu son anlarında bu son sözlerimi artık zapt edemediğim için Tanrılar beni cezalandırmayacaktır :
The heavens won't punish me if I am unable to hold back these last words.
- Kendimi zapt edemiyorum.
- I don't know if I can restrain myself.
- Ötekilerin hepsi barbardır onları zapt etmek, köleleştirmek ve gerekirse yok etmek bizim ahlaki görevimizdir.
- All others are barbarians, and it is our moral duty to conquer them, enslave them, and, if necessary, destroy them.
Bastan kurduklari yeni Truva sehri, bu yüzden saglam duvarlarla korunmus, güzellige asik, mutlu insanlar için zapt edilemez bir siginak olmustu.
That is why new Troy, their rebuilt city was guarded by mighty walls, an impregnable shelter for a happy people in love with beauty.
Batı Hint kendini zapt edebilecek mi dersiniz?
Do you think the West Indian is ready to govern himself?
Belfast'taki tüm pompalarla bile bu suyu zapt edemeyiz.
All the pumps in Belfast would never keep that water down.
Sizi serbest bırakma yetkisine sahip değilim. Sadece sizi zapt etme yetkisine sahibim.
I don't have the authority to release you, only to detain you.
Zapt edebilmek için dört rahibe gerekmiş.
It took four nuns to control her.
Uzun süredir zapt edilen bir şehvet seli.
A flood of sensuality restrained too long.
Bu kale zapt edilemez.
This castle's impregnable.
Daha sonra çığlığını zapt etmeyi öğrendin.
Later you learn to hold back the scream
İmza sahipleri onları zapt etmese babamı donuna kadar soyacaklar!
If undersigned wasn't holding them down, they would rob him of his shirt!
Gözyaşlarımı zapt edemiyorum.
I can't hold back the tears.
Buranın zapt edilemez olduğunu düşünmem gerekirdi.
I should've thought this place was impregnable.
Kendini zapt etmeye çalış.
But just restrain yourself.
Her şeyimi zapt ettiniz ama telsiz hâlâ benim sorumluluğum altında.
You've taken over everything else, but the radio is still my responsibility.
Zapt etmeye çalışmayın
Make no attempt to capture them.
Gölgeler Şehri zapt edilemez. Böyle bir şey yok.
Hole in the wall's impregnable.
Onu zapt etmek zorunda kaldık, komutanım.
We had to restrain him, sir.
Roberts'in tehlikeli biri olduğu çok açık, ama tekrar zapt etmeniz gerekirse onu savaş gazisi gibi görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
It's clear Roberts is a dangerous fellow, but if you ever have to restrain him again, I don't want him looking like a battle casualty, understand?
Nasıl yakalayıp zapt edersiniz Bir bulutu?
How do you catch a cloud And pin it down?
Cumhuriyetin Geçici Hükümeti adına burayı zapt etmek için geldim.
I have come to take possession here in the name of the Provisional Government of the Republic.
Eğer sadece onur ve Almanya sevgisiyle savaşlar kazanılsaydı, biz dünyayı zapt ederdik.
If pride and love of Germany alone could win battles, we could take the world.
Kendini zapt etmeye çalış.
Try to hold back.
Kartal Şatosu ulaşılamaz ve zapt edilemez bir yer.
The Schloss Adler is inaccessible and impregnable.
Öncelikli amaç - Enterprise'ın ve ekibin kontrolünü ele geçirme, zapt etme.
Immediate purpose - seizure and control of starship Enterprise and crew.
Bu zapt operasyonu bitmiştir!
This holding action is over!
Zapt edilemez mi?
I've never been so readily, so happily,
- Bayır mevzilerini zapt edin!
Follow me!