Zehrini traducir inglés
200 traducción paralela
Bir insan meşe zehrini nereden alabilir? Ve hangisi kızarıklık yapar?
Where can a person buy poison oak, and what is the rashiest kind?
Yılanın zehrini söküp alacağız.
We'll rip the venom from the beast
"Bu ülke zehirli, yılanın zehrini söküp alacağız!" diye haykırdı.
He shouted "It's venomous, we have to extract the venom from the beast"
- Yönetmen sensin, zehrini seç
You're the director, pick your poison.
Nereye koydum şu fare zehrini?
Where did I put that rat poison?
Jim, burada, imansızlık ve şüphe zehrini yayıyor.
Jim, here, has spread the poison of doubt and disbelief.
Diyor ki, " Umursamazlık ve tembellikten oluşan zehrini, sosyal yapımızın...
Yes, sir. ( CHATTERING QUIETLY )
Saptırıcı zehrini vaaz ile vermek için ülke dışına çıkmamı bekliyor.
He waits until I am out of the country to preach his revisionist poison.
Yılan zehrini saniyesinde yok ederdi.
She could get snake poison just like that.
Binbaşı Cabot'un sahip olduğu gibi, onun kuyuların, zehrini bulduğu zaman.
Like Major Cabot had, when he found out the wells poisoned.
Binbaşı bir şekilde kendi başına zehrini koymadı.
Someway, the Major didn't put the poison himself.
Sejanus... omuzunda oturan ve zehrini senin kulağına fışkırtan o kara örümcek.
Sejanus - that black spider that sits on your shoulder squirting his poison in your ear.
Ayrıca Yılan'ın Kurbağa'yı.... yakalama planı başarısız olunca... Akrep kendi zehrini kullandı!
The Toad Power of fifth senior wasn't crushed by the coat but the Scorpion spearhead
Önce, altı arının iğnesinin zehrini kendime enjekte edeceğim.
First, I'm going to inject myself with the same input of venom I'd receive from the stings of six bees.
Violet sizi öldürmek istemedi, fare zehrini kahvenize kazara koydu.
Violet just accidentally put rat poison in your coffee.
O tam bir yılandır Zehrini sinsice akıtır
She's the snake that can easily kill you
Şimdi ticaretini sonucuna gelebilir ve Amerikan zehrini Gürcistan kanallarından yurduna yollayabilir.
Rosta will finish his deal and send the American poison home through his Georgian network.
Bazen kalbim şöyle diyor fare zehrini içip son kez uyumalıyım.
Sometimes my heart tells me... I should swallow rat poison... and sleep for the last time.
İsimsiz telefonların ardına gizlenen, nefret ve zehrini kusan öfkeli yobazlarla.
The bitter, bigoted people who hide behind anonymous phone calls... full of hatred and poisonous bile.
" zayıflamış zehrini fışkırttı,
" spouting its weakening venom,
Zehrini bana da bulaştırdın!
You have contaminated me.
Bunun yerin 911'i aramak isteyen olursa biz de kurşun zehrini devreye sokarız.
If any of you decide to call 911 instead, well then we switch to lead poisoning.
Kirpibalığının zehrini tüketirsen, ve şey de dedi ki büyük ihtimal...
If you have consumed blowfish venom, and the chef said it's probable...
Ve "Hexxus" yok edici ruh, yerkürenin içinden çıktı ve zehrini püskürttü.
And Hexxus, the very spirit of destruction, rose up from the bowels of the earth and rained down his poison.
Beyaz adamın zehrini almaktan vazgeç.
Quit taking the white man's poisons into his body.
Ancak o zaman zehrini salgılıyor.
Then it releases a poison.
- Zehrini biliyor musunuz? - Hayır.
- Know what the venom is?
Zehrini al, Harold.
Take your poison, harold.
Şekerin zehrini.
The sugar's poison.
Hey, bu fare zehrini bütün mutfağa döktüm.
So I spread this rat poison all over the place.
Pizzacı Kız ile arkadaş olacak, sonra zehrini saçmaya başlayacak.
She buddies up to Pizza Girl then she starts spinning her web.
Şimdi, bakalım Bay Ayı fare zehrini nasıl seviyor.
Now we'll just see how Mr. Bear likes rat poison.
Tetsusaiga'nın... Sesshomaru-sama'nın ölümcül zehrini engellemiş olması.
This Tetsusaiga... to thwart the deadly poisons in Lord Sesshomaru's claws!
İnancın bir işareti olarak, kullar, ölümcül yılanları tutar ya da zehrini içlerler.
As a sign of faith, worshippers handle deadly snakes or drink poison.
Zehrini seç bakalım.
[Byers] So pick your poison.
Zehrini kusmana izin vermeliydim.
I should have let you suffer.
Zehrini sadece avını yakalamak için değil, yırtıcılara karşı savunma maksadıyla da kullanır.
So it uses venom, not only to catch prey but also for defense against predators.
Yani, Marie orada zehrini bilerek akıttı.
I mean, Marie has deliberately poured poison down there.
Sonra onlar yılan zehrini bir ata zerk ederler ve atın kanı antitoksin üretir...
Then they inject snakes poison to a horse and it produces antitoxin in horses blood that...
Zehrini kustuğun bütün o insanlardan özür dilemek istiyor olmalısın.
Makes you wanna apologize to the crew members you threw hissy fits at?
İğnesi içimden geçerek zehrini sana verdi.
The stinger went through me and you got all the poison.
Kilin içinde bulunan bir mineral panginin zehrini nötralize eder.
The clay contains a particular mineral which helps to neutralise the toxins in the pangi.
Zehrini kulaklarıma dolduruyorsun!
You pour your poison in my ears!
Zehrini seç.
Sloane : Pick your poison.
- Zehrini de yanına al.
Take your poison with you.
Ama aslında Crane'in zehrini tüm şehre salacaktın.
But really, you are gonna release Crane's poison on the entire city.
Tok'ra'nın geliştirdiği ortakyaşam zehrini kullanırsak hayır.
Not if we use the symbiote poison the Tok'ra developed.
Bu yüzden gidip zehrini başka yerde akıt.
So... just go spread your poison somewhere else. Okay?
Sana zehrini akıtmış!
is it infected you!
Yılan zehrini ne yapacak ki?
What would you need snake venom for?
Limon, zehrini seç.
- Lem, pick the poison.