Zin traducir inglés
152 traducción paralela
- Zin, ne eşeleniyorsun hala mutfakta?
- Treat to guests. - Zina, what did you do in the kitchen?
- Güya kültürlüsünüz. - Zin! Kes artık!
The room is like a thrash can.
Görmedim. Bırak bunları artık, Zin.
Stop this Zina.
Merhaba, Zin. Sınavlara hazırlanmaya başladık.
We prepare for the exams in the school.
Adım Zin, Murray Zin!
Freeman! Martin Freeman! I know him!
ArayışımızIN bitmesine çok var.
Our quest is far from over.
Rusya'da film çekilmesine çok az izin verildiği için, yurtdışında daha uzun kalmasına i zin verilmesini istedi.
If they saw no way to give him more work at home, they would have to extend his stays abroad.
Zin!
Zin!
Sen Zin misin?
Are you Zin?
Daha fazla ver, bir kardeşim var ve bir tane de Zin için.
Give me more, I have a brother, and one for Zin...
Zin bir cinin çocuğu.
Zin is the son of a djinn.
Zin, seni götürmeye geldim.
Zin, I have come to fetch you.
Zin, buraya gel!
Zin, come here!
- Zin'i gördün mü?
- Have you seen Zin?
Zin'e bakmaya gidiyorum..
I'm going to look for Zin.
Zin'i arıyorum.
I'm looking for Zin.
Peki ya Zin?
And Zin?
# Zin-ciir-iir-iiir
Chain-ain-ain-ain-ain.
Zin?
Zin?
Yaşadığım sürece Zhu Zin'i teröre boğdular.
As long as I've lived, they've been terrorizing Zhu Zin.
O halde biz Zhu Zin'e dönüyoruz.
Then we'll head back to Zhu Zin.
- Zhu Zin'in doğusunua
- well east of Zhu Zin.
Zhu Zin'de Kung Lao adındaki adama gidin.
Go to a man in Zhu Zin named Kung Lao.
BUrası Zhu Zin mi?
This is Zhu Zin?
Burası Zhu Zin olamaz.
This can't be Zhu Zin.
Biliyorum, biliyorum. Demek istediğim, Burası Zhu Zin, ama değil de.
I know, I know. I mean, it is Zhu Zin, but it's not.
İşte bu bildiğim ve sevdiğim Zhu Zin.
Now, that's the Zhu Zhin I know and love. It may not be perfect, but it's never dull.
Sana birşey göstermeme zin ver!
Let me show you something
- Seni Zhu Zin'e getiren nedir?
- What brings you to Zhu Zin?
# Zin zin zin eder kalbimin sesi #
# Zing, zing, zing went my heartstrings #
Zin ik lurka ud ruck totta.
Zin ik lurka ud ruck totta.
Onun kaçmasına zin verdiğime inanamıyorum.
I can't believe I let him get away.
Bu Medicare - zin değil, eroin!
This is not a Medicare - zin, it's heroin!
Güzel meşede dinlenmiş bir Chardonnay ya da White Zin.
A nice oaky Chardonnay or White Zin.
Benimle Zin Yang'a geri dön!
Go back to Xin Jiang with me.
Jen, benimle Zin Yang'a geri dön!
Jen, come back to Xin Jiang with me.
Şey, her yıl yalnız bir şekilde bara giderim, Erkeğe ihtiyacı yokmuş gibi davranan bekar kadınlarla dolu bir masa bulurum. Bir şişe zinfandel şarabı yollarım, 5 dakika bekler ve saldırırım.
Well, every year I go to a bar alone, find that table full of single women pretending they don't need men, send over a bottle of white zin, wait five minutes and pounce.
ızin verin geçeyim.
Let me through.
ızin ver süreyim.
Let me drive.
Cidden mi?
zIn serious?
Zin ve o Japon tekrar bağlantı kurmuşlar.
Zin and that Japanese are contacting each other again.
Bugün olanlardan Zin'e bahsetme, tamam mı?
Don't tell Zin about your leg, OK?
Birçok kişinin Zin teyzeye borcu varmış.
Looks like a lot of people owe money to auntie Zin.
Zin teyze bu adamları nereden tanıyor?
How does auntie Zin know these people?
Buraya Zin adına, borcunuzu tahsil etmeye geldik.
We are here on behalf of Zin, to collect money you owe her.
Zin mi?
Zin?
Zin ne yapmaya çalışıyor?
What is this Zin up to?
Zin'in kızı mısın?
Zin's daughter?
Zin, kes şunu.
- And with Tosechka once more?
ızin verirseniz bakayım.
Let me go and see.
Seni daima seveceğim...
Zin.