Zinn traducir inglés
16 traducción paralela
Kara Panterlerden Martin Freeman!
My name is Zinn, Murray Zinn.
Gerçek kitap okumak istiyorsan Howard Zinn'in ABD'de Bir Halkın Tarihi'ni oku.
Jesus. If you wanna read a real history book, read Howard Zinn's A People's History in the United States.
Ve denildi ki Hiçbir eyalet uygun yasal süreçler olmadan hiç kimsenin yaşamını, özgürlüğünü [Howar Zinn] ve mülkünü alamaz.
And therefore it said, no state can deprive any person of life liberty or property without due process of law.
- Bu yıl Chez Zinn Justin'e gideceğiz. Muhteşem bir Fransız lokantası.
We're going to Chez Zinjustin this year, a fabulous French restaurant.
Biz de öğle yemeğini Chez Zinn Justin'de yiyelim.
We should have lunch at Chez Zinjustin.
Dan kendisini aradıklarını biliyordu.
We don't have anything. zinn : He knew they'd be
Sanırım Dan biraz hayalkırıklığına uğramıştı, belgelerin yayınlanması tam olarak istediği sonuca yol açmamıştı.
At the senate... zinn : I think dan was Disappointed in that he may
Yaptıkları kendisi üzerinde de derin etkiler bıraktı ve kalan hayatını ciddi şekilde değiştirdi.
zinn : His act had an effect On him, a profound effect on him
Howard Zinn Anısına
In memory of Howard Zinn.
- Hakiki bir "pewter zinn gesch".
A genuine pewter zinn gesch.
Uzun yıllardır yakın arkadaşım olan merhum Howard Zinn onun sözleriyle söylemek gerekirse "Önemli olan tanınmayan insanların yapmış olduğu sayısız küçük eylemdir onlar ki tarihe geçen önemli olayların temelini atmışlardır."
Well, my close friend for many years, the late Howard Zinn... To put it in his words that, "what matters is the countless small deeds of unknown people, who lay the basis for the significant events that enter history."
Bu tezgahı imzalaması için hanginiz Hakim Zinn'e rüşvet verdi?
Which one of you assholes paid off Judge Zinn to sign this piece of fiction?
Howard Zinn'in "Bir İnsanın Hikayesi".
A People's History by Howard Zinn?
1971 Mayıs ayında
[¶...] zinn : May'71,
Sanırım cumartesi gecesiydi.
Didn't change his mind. zinn : I guess it was
Sanırım, belgelerinin içeriğinin kamuoyu tarafından tam olarak anlaşılamamış olması onu hayalkırıklığına uğratmıştı.
[laughter] zinn : But I think he was Disappointed in the fact that