Zombi traducir inglés
2,900 traducción paralela
Maalesef bana nerede olduğumu sorduklarında "Üzgünüm, zombi sorunları." diyemedim.
Unfortunately, when they wanted to know where the hell i was, I couldn't say, "sorry guys, zombie problems."
Bu zombi olayı çok fena.
The zombie thing is a bitch.
Ondan sonra bir sonraki zombi kızın peşine düşeceğim.
After that i'm on to the next zombie girl, so... ( laughs )
Bu arada, gıda ve tıbbi malzemelerini zombi ya da onun gibi bir şeyden kurtarayım derken aptal gibi gözden düştüm.
Meanwhile, I was sidelined like a chump, salvaging food and medical supplies like it was the zombie apocalypse or something.
Rachel'ın zombi filminde kullandık.
We used it for Rachel's zombie movie.
Mutasyona uğrayacağını ve deli zombi seks virüsü gibi yayılacağına dair bir fikrim yoktu.
I had no idea that it was gonna just mutate and spread like this crazy zombie sex virus.
Zombi olmak her ne kadar yarar sağlıyorsa da hiçbir şey sonsuza kadar beyin yemek zorunda kalmakla bir olamaz.
For all the advantages zombie-ism gives him, Nothing is worth an eternity of eating brains. Trust me.
Bırak onu. Biz zombi testimize geçelim, olur mu?
Pay her no mind, we have zombie tests to conduct.
Zombi oluşun hakkında konuşamaz mıyız?
Can we just talk about you being a zombie?
O zombi muhtemelen -
That zombie's probably...
En iyi ihtimalle şerefsizler, en kötü ihtimalle zombi katiller.
At best, they're assholes. At worst, they're... zombie assassins.
Zombi olmasını mı isterdin?
Would you prefer a zombie?
Max Brenner zombi bir Nazi avcısı mı?
Max Brenner is a zombie Nazi hunter. Huh?
Ölü olsaydın zombi olurdun.
_
Bir zombi, etrafında bir sürü lezzetli insan varken kraker yemez.
_ _
Eminim, zombi öldüren yay veya iskelet parçalayan bomba tarzı bir şeyler vardır onda.
I'm sure there's some... zombie-killing crossbow or local corpse cannon he's got a bead on.
Bu adam bir zombi tarafından ısırılıp hayatta kalan tek kişi. İnsanlık için son umudumuz o.
This man is the only known survivor of a zombie bite.
Bir zombi tarafından ısırılıp sağ kalan tek insan o.
He's the only human known to have survived a zombie bite.
Her yeri ateşe verip zombi ayıyı dışarı saldı.
Set the whole place on fire and released the zombie bear.
Aranızda dolaşan bir adam var. Kendisi bir zombi ısırığı sonrası... -... sağ kalabilen tek insan.
There is a man traveling among you he's the only human known to have survived a zombie bite
Ben bir zombi değilim.
I'm not a zombie.
Daha önce oraya hiç zombi gelmemişti.
There were never zombies there before.
Kardeşim, belki de zombi olmaktan daha kötü şeyler de vardır.
Brother Maybe there are worse things than being a zombie.
Dünyada zaten yeterince zombi var.
There's enough zombies in this world already.
Bazen kendini iblis, kötü niyetli bir ruh ve bir zombi gibi gösteriyor ama şimdi...
It usually manifests itself as a demon, a malevolent spirit, a bloody zombie, but now...
Zombi fare yarattın.
You made a zombie rat!
Zombi fare tarafından ısıralı 12 saat oluyor.
Twelve hours after being bitten by the zombie rat.
-... onlar zombi yemek programının parçası.
They're part of a zombie Meals on Wheels program.
- Blaine beni zombi yaptığında yaşamam için gereken beyinleri getireceğini söylemişti.
When Blaine made me a zombie, he told me he'd get me the brains I needed to live.
Kısacası zombi olduğunu düşünmüyor.
So, slight silver lining is he's not thinking zombie.
Tekne partisinden sonra ceset torbasında uyandığında, zombi olduğunu nereden anlamıştın?
After the boat party when you woke up in a body bag, how did you know you were a zombie?
Tek bildiğim, zombi planına bir sene daha bağlı kalırsam güven fonunun tükeneceği.
What I know is, another year on his meal plan and my trust fund will be zombie tapped.
Bizim zombi zengini arıyor bak.
There's our zombie powerbroker now.
Fiziksel testi bir zombi olarak geçemem sonuçta değil mi?
I can't exactly pass a physical as a zombie, now can I?
Zombi fare beni ısırınca.
When the zombie rat bit me.
Gerçek katil bir zombi.
The real killer is a zombie.
Bir şekilde onu yakalamayı başarırlarsa o zaman da hapishanede zombi sorunu olur.
And if they do manage to catch him, then there's the whole zombie-in-a-prison problem.
- Zombi fare ne durumda?
How's zombie rat?
Ben ellerimi şöyle açıp atla zombi dediğimde...
See, when I raise my hand like so and say, "Prance, zombie,"
Zombi dostum.
Zombies, dude.
Bu şehrin zombi sorunu var.
This city has a zombie problem.
Zombi gibisiniz.
Zombie strange.
Herkesin bir amacı vardır. Hey zombi adam?
Everybody's got a goal, hey zombie man?
Sokaklarda gezinen zombi ihbarı yapılmamış, ve Kent hala diriltme büyüsünü de yapmadı, ne yapmak istediği konusunda yanılmış olabiliriz.
There are no zombies walking the streets, So, either kent hasn't cast the resurrection spell yet, or We're wrong about what he's doing.
Meğerse o güzel yer ölmek ve zombi gerçeğini öğrenmek için harika bir yermiş.
Turns out it's a great place to get yourself murdered and learn about zombies.
Bu zombi kaydını bulmam gerek.
I've got to find that zombie video.
- Zombi Lisesi'ni izleyen var mı?
Has anybody been watching Zombie High?
Şu morgda çalışan zombi.
That zombie who works in the morgue.
- Söz konusu zombi seksi mi?
Oh. Was the zombie subject in question hot?
İlk zombi yemeğim.
My first zombie meal.
Zombi mi?
Zombies?