Zırvalıkları traducir inglés
488 traducción paralela
Mermiler ve bombalarla geçen üç yıldan sonra bir erkek, öğrettikleri o zırvalıkları kabul edemez.
A man can't take all that rubbish they teach you seriously... after three years of shells and bombs.
Şu görev zırvalıklarını senden burada dinlemiştim, daha fazla demir adam, daha fazla genç kahraman yaratmak.
I heard you in here reciting that same old stuff, making more iron men, more young heroes.
Bu zırvalıkları duymak istemiyorum!
Spare me your nonsense.
Bırak bu şık kanun zırvalıklarını.
Never mind that fancy legal talk.
Tanrı yardımcım olsun, işimi devam ettirebilmek için bu zırvalıkları basmalıyım, ama onları okumak zorunda değilim.
Bless my soul, madam, I've got to publish this bilge in order to stay in business, but I don't have to read it.
Söylesene dostum, Pulitzer ödülü aldığını biliyorum, ama bütün şu evrim zırvalıklarına artık inanmıyorsun değil mi?
Tell me somethin', Jim boy. I know you got one of them Pulitzer prizes, but you don't really believe in all that evolution junk, now do you?
Bu eyalet halkı, zoolojik zırvalıkların sınıflara taşınmasını istemediğini açıkça ortaya koydu.
The people of this state have made it clear that they do not want zoological hogwash slobbered around the schoolrooms.
Bende burada oturmuş senin zırvalıklarını dinliyorum.
I sit here listening patiently, and all you do is spout nonsense.
Yani, sorumluluktan kaçmak için her zamanki psikoz ve sinir krizi zırvalıklarınızı kullanamazsınız.
And don't go make the usual noise... about psychosis and nervous breakdowns... just to avoid the responsibility.
Bu zırvalıkları da halkın içinde söyleme!
Don't go saying those things in public!
Kadınların her zamanki zırvalıkları işte.
Always the same old bullshit with women.
Ne olduklarını gördükten sonra, bu gösterişli zırvalıkları attım.
I dropped that pretentious crap as soon as I saw it for what it was.
Belki de bu kutsal zırvalıkları o kadar uzun süre dinlediniz ki size aynı gibi gelmeye başladı.
Maybe you've been listening to this holy roller so long... that all starts to sound the same.
Şey hakkındaki bütün o zırvalıkları bir kenarı bırakırsak, hani adı neydi...
Aside from all that mumbo-jumbo about what's-her-name...
Basın zırvalıkları.
All the media bullshit.
Yani bu ülkedeki herkes o koca çenenden dökülen zırvalıkları dinleyebilecek.
So now everyone in the country can hear your big mouth flap. Chet, so nice to hear from you again.
Sizi bilmem beyler ama DeLeo ailesi bu zırvalıkları dinlemez.
I Don't Know About You Guys, But The Deleo Family Gives Up Shit.
Bütün bu zırvalıkları alıp burayı eski haline çevir. Beni dinle!
I can't just traipse off and turn this place over... listen to me.
Zırvalıklarını da, sihir numaralarını da, aptal psikolojik ayinlerini de kendine sakla.
I don't want any baloney, magic tricks or psychological mumbo-jumbo.
Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim...
I don't want your book. I don't want your bullshit! Just send me back to my own time.
Senin düzmece zırvalıkların lazım değil bana.
I don't need your phony-baloney job.
Bırak bu batıl inanç zırvalıklarını büyü biraz.
Rev : It's superstitious nonsense. Just grow up.
- Sürekli aynı zırvalıkları duyuyorum senden.
- I've had it with your mouth.
Bu şeyleri hatırlamazsın, modern lamba direklerini ve benzeri zırvalıkları çizmek aklına gelmez. Her kenar mahalle sokağındaki bu değersiz şeyler.
You can't remember these things... to draw these modern light poles and all this crap... all this junk that's on every suburban street.
O savaşçı zırvalıklarının amına koyayım!
Oh, fuck all that fucking warrior shit!
Bu tür zırvalıkları Wall Street züppelerine sakla.
This ain't that candy-striped crap for the Wall Street wimps, huh?
Şimdi, bu akşam burada yaptığımız diğer bütün zırvalıkları unutalım.
Now... let's forget all the other shit we've been doing here tonight, ok?
Bu tür zırvalıkları Wall Street züppelerine sakla. Çünkü bu şehir.. .. vahşi bir orman gibi.
Well, save that candy-striped shit for the Wall Street wimps... because this town is a jungle.
Ve bütün sorunların nedeninin televizyon olduğuna dair bütün o politik zırvalıkları duymak istemiyorum.
And I don't want to hear any of that politically-correct rooster poop that television is the cause of all our problems.
Tüm bunlar "aday" zırvalıkları için mi?
is this about all that "initiate" stuff?
Tüm yeni zırvalıkları.
All the new stuff.
Hepsi kalkınma zırvalıkları adına.
AII in the name of progress and for a few lousy bob.
Bütün o aptal katra zırvalıklarını öğrendiğin yer burası mı?
This is where you got all that stupid "katra" stuff?
Bana perestroyka zırvalıklarından bahsetme.
Don't give me that perestroika shit!
Bana böyle zırvalıkları anlatmamalısın.
You shouldn't tell me shit like that.
Senin gibi adamları çıkarıyorlar ki, bütün o zırvalıkları yutulur görünsün. Başka türlü olmaz.
They need guys like you... to make all the bullshit... look legitimate.
Demek istediğim bütün bu zırvalıkların ardında... sende inanılmaz bir potansiyel var.
I mean... underneath all the bullshit... you've got this incredible potential.
Gözü kara zırvalıklar.
Deeds of reckless twaddle.
Olağan zırvalıklar.
The usual rubbish.
Bu karşı devrimci zırvalıkları kim öğretiyor sana?
Who put in your mouth counter-revolutionary teachings?
Çocuklarının kalplerinin sökülmesi zırvalığı da Elena'nın yardım isteme çığlıkları.
These ravings about tearing out children's hearts, that's Elena screaming for help.
Birkaç çocuk daha istiyor, bu tür zırvalıklar işte... Gelecek yıl 35,000 dolar kazanacağım.
And she wants to have a few more kids and all this kind of rot, so I'm gonna make $ 35,000 this coming year.
Ve bütün o zırvalıklar senin özgürlüklerinle alakalıydı.
And all that stuff about freedom had brass edges.
Elizabeth, bize niye böyle zırvalıklar gösterirler Leicester Kavşağının bazı kısımları hâlâ gösterilmemişken.
Mrs. elizabeth iii Is why they show us crap like this When there's bits of the leicester bypass
Zırvalıyorsun Willy! Bu saçmalıklar için ortam ziyadesiyle iyi. Öyleyse sokaklara çıkın!
You'll just drive yourself crazy always thinking about something you can't change anyway,
Beladan başka bir şey yapmazlar. Hep aynı eski zırvalıklar.
Nothing but trouble ;, always the same old crap.
Kes şu zırvalıkları!
- What's the difference?
Hikayeni başkasına anlat çünkü bu zırvalıklar umurumda bile değil.
Tell your story to someone else... because I don't really give a fuck about all this bullshit.
Beni dinle Maoui, bu zırvalıklar için hiç zamanım yok!
Listen, Mahi. I don't have time for this horseshit!
Halkımı incitmek, zor duruma sokmak için kullanacakları zırvalıklar sadece.
Stuff they'd twist around and use to hurt my people.
Çünkü bazı insanları kendilerinin yarattıkları... zırvalıklar hakkında meraklıyım da.
'Cause I'm curious about the patterns of bullshit... by which people pull the wool over their own eyes.