English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ç ] / Çene

Çene traducir inglés

2,050 traducción paralela
- Kapa çene -
- Hey, shut- -
çene kemiği tamamen parçalanmış.
The mandible's almost completely severed.
Açıldığında, damağı ve çeneyi, eşit oranda genişletir bu da, tamamen bu hasarları verir. Çene ve elmacık kemiğini sıkıştırarak kemikleri beyne doğru iter ve kurbanı öldürür.
As it is opened, it expands the hard palate and mandible in equal proportions - which would give exactly these injuries - crushing the maxilla and zygomatic... thrusting the bones into the brain, killing the victim.
Nişanlısı yaklaşık 1.85 m., dikdörtgen kafatası yapısı baskın çene kemiği.
Well, her fiancé is about 185 centimeters, rectangular cranial structure, dominant maxillary bone.
Supraorbital kabartısı, çok yüksekte ve kalın. - Çene ucundan yoksunsun.
Your supraorbital torus is too high and thick, you lack a mental eminence.
Parkta çene çalmak yok.
No more BOLO in the park.
Evet, bizi "çene çalmayı başaramamak" ile mi suçlar?
Yeah, and like charge us with "failure to chit-chat"?
Bu inanılabilir. Gerçekten keskin bir çene hattı var. iyi tanımlanmış tuzaklar, güzel kemik yapısı...
You got like a really chiselled jaw line... well-defined traps, nice bone structure...
Tüm aktiviteleri ölçüp, göstereceğiz... Bunun yanında kafa ve çene kaslarında da görünen kontraksiyonlar olabilir.
We'll measure and monitor any resulting activity... although there may be some physical contractions to muscles of the scalp and jaw.
Git onlarla çene yap.
Hey, go chat them up.
Sadece kapa çene ni tamam mı?
Just shut up, okay?
Biraz daha az çene çalda şu muzumu dilimle.
A little less yackety-yak, a little more cutting up my banana! What am I supposed to do?
Bay Shelly, alt çene hattınıza biraz keskinlik katabilir yanaklarınızı gerebilir ve göğüs kaslarınıza implant yerleştirebiliriz.
Well, mr. Shelly, we can certainly give you more definition in your jaw line, tighten up your cheeks, give you some pec implants.
Çene biraz yukarı.
Chin up a bit.
Herif nasıl kaldırıp atıyor şimdi yere, Kabil'in eşeğinin çene kemiğiymiş, ilk cinayetin aletiymiş gibi!
How the knave jowls it to the ground, as if it were Cain's jaw-bone, that did the first murder!
Ve o içerde, adamım, bizse dışarda çene çalıyoruz.
And he was going in, man, we putting out some beats.
Biraz çene çalalım.
Let's have a little conversation.
Doğru.. Kaşlar yukarı, çene aşağı.
Correct- - eyebrows up, jaw down.
Duygusal hissizlik, duygularını ifade edememesini açıklıyor belki ama çene silkmesini açıklayamıyor.
Emotional numbing might explain her inability to express her feelings... but not the mouth shrug.
Çocuk ülkedeki bütün NBA yetenek avcılarının listesinde, ama ProBall sorulduğunda... Çene tepkisi.
The kid's on the list of every NBA scout in the country, but when asked about playing pro ball... chin thrust.
Çene tepkisini gördün mü?
See the chin thrust?
Çene çalmak konusunda çok yeteneklisin.
- You have such a gift for small talk.
Göüğs kabarması, çene yukarıda, gülümseme.
Swelling chest, chin up, smile.
O yüzden, ya biraz çene çalabiliriz ya da siz bana gerçeği anlatabilirsin.
So, we can either chitchat or... you can tell us the truth.
Bir kafatası ve avlarını yakalamalarını sağlayan bir çene kemiği gelişti.
A skull developed, with a hinged jaw that could grab and hold onto prey.
Birini gidip çene çalıyorum, aralarından biri beni beğeniyor sonra kahve ısmarlıyor ve ben onun içinde kilerini dışına çıkarmak için kızışıyorum, peki o zaman ne olacak?
What if I go and chat them up, and one of them likes me, and invites me in for a coffee and I get tempted to smash the granny out of it? !
- Hazır mısın Çene?
What makes you think this Mr. Orgill is here?
Sonra çene sigarasından son bir fırt çekti. Ölecek bir adamın son hareketi gibi. Ama aslında ciğerlerini dumanla dolduruyordu.
So, the carotid artery on the left side and the other vessels contained in the sheath were all cut through, save the posterior portion of the carotid, to a line about one-twelfth of an inch in extent, which
Üçüncü kurşunu samanlığa doğru gönderdim. Çene dumanı dışarı püskürtecek ve kurşundan çıkıyormuş havası verecekti.
prevented the separation of the upper and lower portion of the artery.
Umarım Çene'yi öldüren kişiyi bulabilirsiniz.
I am sure of it.
Evet. Bay Warton sizce Bay Wilcox'un Bay Çene'yi öldürmek için bir sebebi var mıydı?
The objective of the game is to get to the end square using various rolls of the dice.
Wilcox'un Çene'yi öldürmesi için bir sebep bilmiyor olmam bunu yapmadığı anlamına gelmez.
But land on a snake and you descend. It's really quite addictive. Well, thank you, Sir.
Bay Çene vurulduğunda neredeydiniz?
- Snakes punish bad ones. - I don't like it, Sir.
Çene McRawlins Şimşek Wilcox tarafından vurulmadı.
This one is clearly staring at me.
Bunu Çene'den çıkarttığınız kurşunla karşılaştırın.
We now know conclusively that whoever stole that carriage is our killer.
Çene'ye ateş eden ben değildim.
He uses the term "manie sans délire"
Yani Çene McRawlins'in başına ödül mü konmuştu?
- Yes. Could it be a plea for help, rather than a taunt?
- Çene McRawlins için bir ödül var mıydı?
Wanting the Mr. Hyde side of him stopped.
Bay Çene'nin Tekdiş olduğunu bildiğinden eminim ama onu öldürdüğünü sanmıyorum.
How does the killer choose his victims?
Çene McRawlins'in vurulduğu noktaya 20 metre mesafedeyim şu anda.
He goes by the name Morris Bailey. He was caught spying on a girl in Winchester last night. Turns out the room he was boarding in was filled with women's underwear.
- Az çene, çok iş.
Bree, how did you know where she lived?
Şimşek ve ortağı Çene, Chester Maggie'yi dünyanın sonuna kadar takip ettiler.
"Try to stop me." Lunatic's taunting us.
Bugün sizler için Hank Şimşek ve ortağı Çene McRawlins bizzat ve ilk kez seyirci önünde canlı performans sergileyecekler.
- Yes, I do. And unless we catch him he'll kill again and again.
Çene.
Tell me...
Bu da Wilcox'un Çene'yi vurmadığı anlamına geliyor.
She worked for a seamstress.
Çene McRawlins'i öldürmek için bildiğim tüm farklı yöntemleri toparlıyorum.
One of the things that doesn't fluoresce is blood.
Bay Çene bundan zevk alıyordu değil mi?
Prince Albert.
Çene.
My question is why these two women.
Yani Çene McRawlins Tekdiş miydi?
They both worked for different companies, but I suppose it's possible.
Her zaman anlatılan şu sözde iyi hikayelerden değil. Şaşırtıcı bir şeyler. Çene McRawlins ve Şimşek Wilcox'un ki gibi mi?
Look, that woman left her window wide open.
Bu yüzden Hank ve Çene'ye onu halletme görevini verdiler.
And before that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]