Çok sık traducir inglés
44,994 traducción paralela
Evet, bilirim, ülkeniz bu konuda çok sıkıdır.
Yes, I know how stringent your country has been about that sort of thing.
Durma çalış ama bunu çözmek için çok sıkı çalış çünkü eğer bu ününü zedelerse tavsiyenin bir değeri kalmaz.
Go ahead and work, but work really hard to fix this shit, because if this ruins your reputation, your recommendation will count for nothing.
Çok sıkıştım.
I really need a wee.
Onun çok sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
I... think it's just that he's very boring.
Birbirleriyle çok sık görüşüyorlar, harika bir şey bu.
They've been seeing a lot of each other, which is great.
Elbette, komünist ajan tehditleri... gerçekten de güvenlik çok sıkıydı.
Sure, threat of Commie spies... I mean, that was really a big deal.
Grafiti, Roma imparatorluğunda çok sık kullanılırdı.
Graffiti was very commonplace in the Roman Empire.
Çok sıkı yönergeler dahil Katliam ve et tüketimi üzerine.
Including very strict guidelines over the slaughter and consumption of meat.
- Çok yazık.
- It's pathetic.
Çok karmaşık bir sistem, o nedenle böyle kazalar yaşanabiliyor.
It's a very complex system, so accidents like this do happen.
Onları alışagelmiş vasıtalarla görmek çok zordur bunu yerine, kızıl ötesi kullanarak onların sıcaklarını bakarız.
They're very hard to see by conventional means, so instead we look for their heat, using infrared.
Kuvvetli rüzgarlar ve soğuk hava Yeni Zelanda yakınlarındaki Antarktik adalarını kışın çok çetin yapar.
Gale force winds and cold temperatures make the sub-Antarctic islands off New Zealand particularly unwelcoming in winter.
Eğer kış gelmeden bir yavru yetiştireceklerse yapacak çok iş var.
There is much to do if they're to raise a chick before winter returns.
Baba kıyının 90 km uzağında balık avlıyordu ama artık kıyığa çok yakın.
He's been fishing 50 miles offshore, but now he's not far away.
Çok karmaşık bir espri anlayışı dostum.
- Yeah. Very sophisticated humor, my friend.
Zehirlenmekten o kadar çok korkmuştu ki bağışıklık kazanmak için düzenli olarak küçük dozlarla değişik zehirlerden yutardı.
He was so afraid of being poisoned that he would regularly ingest very small doses of various toxins in order to build up an immunity.
Şimdi inan bana, bu çok uzun ve sıkıcı bir hikâye.
Now trust me, that is a long, boring story.
Kalıbımı basarım, her bir kimlik aldığı işe göre ayarlanmış, yani artık adamı takip edebileceğimiz belirli bir rota var. Yani, çok sağ ol, Bozer.
I bet every one of these identities lines up with a job he pulled, which means we finally have a lead on the guy, so... thank you, Bozer.
Çok güzel bir kız.
She's a very good girl.
Uzatma, artık çok geç
Don't go on, it's too late
Artık çok geç!
It's too late!
Çok kızacaksın biliyorum ama Emme'yi Bayan Rodriguez'in sınıfından aldım.
I know this is gonna make you mad, but... I transferred Emme out of Mrs. Rodriguez's class but look at the pretty flowers!
Aslında, çok iyi bir kıç öpücüdür.
Now, he's a very good butt kisser.
Kız doğru söylüyor. Cevap vermek çok zor, çünkü çok yukarı çıkmış.
It's just hard to tell because it's so high up.
Hala bana çok kızgın mısın?
You still mad at me?
Sizin de bildiğiniz gibi bağış zinciri çok kırılgandır.
But as we know, a kidney chain is extremely delicate.
Çok komik çünkü çıplak kızımdan bahsediyorsun!
Oh, that's funny'cause it's my naked daughter!
Bu adamdan çok hoşlanıyorum ve ona, hayatının daha karmaşık kısımlarına da ayak uydurabileceğimi göstermek istiyorum.
I guess I just really like this guy, and I want to be able to show him I can fit into the more complicated parts of his life.
Ama önemli bir karar verilmesi gerekince birdenbire Mary Janes'teki, babasının gözünün içine "çok akıllısın" desin diye bakan saçları yandan örgülü küçük kız oluyorum.
But one important decision, and suddenly I'm this pig-tailed little girl in Mary Janes Looking to daddy to tell me I'm smart.
Biliyor musun, asilerin kaçışlarını analiz ettikten sonra bir İmparatorluk rütbelisinden yardım aldıkları çok açık.
You know, after analyzing the rebels'escape, it's clear to me they had help from one within our Imperial ranks.
Bu adamların hiç birisinin hatalı kimlik kurbanı olmadığı çok açık.
It's clear now that none of these men were the victim of mistaken identity.
Benim için artık çok geç.
It's too late for me.
Kafam çok karışık.
I'm so confused.
Çok karmaşık.
It's so complicated.
"Çok harika bir kız" dedim ve- -
I said that that's one really cool girl, and I...
Annem çok çalışırdı. Eve geldiğinde de hangi programı izleyeceğimiz konusunda anlaşamazdık.
My mom used to work a lot, and, uh, when she was home we could never agree on a TV show.
Hayat kısa Brocket, çok kısa.
Life's short, Brockett, so short.
Kırmızı'nın gama seviyesi çok yüksek.
The gamma level Red's riding is off the charts.
Hayır, sorun falan yok. Burada önceliğimizin Melissa olduğu çok açık.
No, we don't, it's very clear who the priority is here.
Ama Marcus Aurelius sıra dışı bir imparatordu. Standartları çok yüksek olan iyi bir hükümdarlık sergilemişti.
But Marcus Aurelius was an exceptional emperor, who had ruled from the very highest standards of good governance.
Yeni imparatorun taç giymesi Roma için yeni bir çağın başlangıcıydı. Ve Commodus da çok iyi biliyordu ki babasının ismine layık olmak ve kendi izini bırakabilmek için imparatorluğun desteğine ihtiyacı olacaktı.
The crowning of an emperor marks a new era for Rome, and Commodus believes that to carry on his father's legacy and make a mark of his own... he'll need to gain the support of the Empire... starting with the military.
Kimi zaman çok küçük kimi zaman da bir yıllık maaş gibi çok büyükler hediye verilirdi.
Sometimes very small, sometimes equal to a significant percentage of an entire year's pay.
Artık çok geç, çoktan hastane köşelerine sıkıca bağlanmışlar.
It's too late, they're already on and tucked real tight with hospital corners!
Şanslısınız, son zamanlarda bu civarda pek çok hırsız yakaladık.
You're lucky, we got a lot ofthefts in the area recently.
Sahada dehşet saçan bir orta çizgi savunmacısının salatasındaki kıtır ekmekleri ayıklamasını izlemesi çok acı vericiydi.
There's nothing more sad than watching a once terrifying nose tackle pick croutons out of his salad.
Holmes burada hemen kırıldı. Yani, bir şifreyi kırmak gerçekten çok kolay Ne diyeceğini biliyorsan.
I mean, it's really quite easy to break a cipher if you know what it's going to say.
Hain Kim Shin, kılıcını bırakıp dizlerinin üstüne çök ve Kral'ın buyruğunu kabul et.
Criminal Kim Shin, put down your sword and get on your knees and heed the king's royal decree.
Abini kıskanman çok doğal.
It's perfectly natural for you to be jealous of your brother.
Rehabilitasyona başladığımız zaman sıkı çalışma çok işine yarayacak.
And that is gonna come in very handy once we start rehab.
Annesine söylemeye çok korkmuş ve doğal olarak korku ve suçlulukla kıvranmaya başlamış.
She was too scared to tell her mom, and, naturally, she was racked with guilt and fear.
Vücut topraklarımızda bulunursa, Bu çok sıcaklık olurdu.
If the body found on our territory, that would have been a lot of heat.
çok şık 66
çok şıksın 21
çok sıkıldım 24
çok sıkıcı 86
çok sıkıcısın 19
çok sık değil 16
çok sıkı 31
siktir 1230
siktir git 596
sik beni 31
çok şıksın 21
çok sıkıldım 24
çok sıkıcı 86
çok sıkıcısın 19
çok sık değil 16
çok sıkı 31
siktir 1230
siktir git 596
sik beni 31
sıkı 40
sikiş 22
sıkıldım 86
siktir et 118
siktir lan 31
sıkıntı yok 23
sikik 16
sıkıcı 188
sikeyim 50
sikeyim seni 21
sikiş 22
sıkıldım 86
siktir et 118
siktir lan 31
sıkıntı yok 23
sikik 16
sıkıcı 188
sikeyim 50
sikeyim seni 21
siktirin gidin 41
siktir git buradan 24
sıkışmış 85
siktir ya 24
sıkıştım 80
sıkıştı 50
sıkıldın mı 31
siktir ordan 17
siktir et onu 25
sikiyim 18
siktir git buradan 24
sıkışmış 85
siktir ya 24
sıkıştım 80
sıkıştı 50
sıkıldın mı 31
siktir ordan 17
siktir et onu 25
sikiyim 18