Ölmeden önce traducir inglés
4,705 traducción paralela
Ölmeden önce teselli olacaksa size Sayın Başkan, ben sizin tarafınızdayım.
If it's any consolation to you before you die, Mr. President, I'm actually on your side.
Biz ölmeden önce benimle konuşacaksın, değil mi?
You are gonna speak to me again before we die, right?
Herkesin o şansı olmaz ölmeden önce insanlardan güzel bir hatıra
Not everybody gets that, you know, like a... a good memory of people before they die.
Ölmeden önce göndermiş ve üzgün olduğunu ve beni sevdiğini yazmış.
He had sent it before he died, and he'd said that he was sorry and that he loved me.
Oğlun ölmeden önce 24 saatin var
You got 24 hours before he dead.
Annemin ölmeden önce verdiği bileziği çalmışlar.
They stole the bracelet mom gave me before she died.
Hey, İnsanlar da kocamı kaybettiğimi söylüyorlar, senin gibi. Ama o ölmeden önce, Bana bir adam verdi!
People like you call say I've lost my husband, but before he died, he gave me a man!
Ölmeden önce, annemin bedeninin dondurucuda olduğunu ve ben gece uyurken onu oradan çıkardığını söylemiş.
Before he died, he revealed that my mother's body was in the freezer, and that he'd taken it out during the night while I was sleeping.
Rivers ölmeden önce bildirmiş.
Rivers called this in before he went down.
Annem ölmeden önce, "bundan böyle daha fazla sana bakamam." dedi.
Before mother pass away, she said, from then, she can't not take care of you anymore.
Ahbap, görünüşe bakılırsa Wilson ölmeden önce hayatını toparlamaya çalışıyormuş.
Dude, looks like Wilson was trying to get his life together before he died.
Babam ölmeden önce sen de bunu düşündün mü?
Did you think that about my dad before he died?
Ölmeden önce bir kelime söyleyebildi.
He said one word before he died- -
Bu yerlerden biridir Ölmeden önce gerçekten görmek zorundasın.
- It's one of those places you really have to see before you die.
General, Kuzey saldırıda vurulduğunda, ölmeden önce bizimle bir şekilde iletişim kurmuştu.
General, North was K.I.A., but he communicated something before we lost him...
Annie ölmeden önce bile adam öldürdüm.
I killed people even before Annie died.
Ameliyatı ben ölmeden önce yapsanız iyi olacak.
All right, if we're done, I'm dying here.
Ölmeden önce sana bir şey söylediğimi söyle.
Tell him I told you something before I passed.
Ölmeden önce 20,000 dolara 200 kutu bohemyan kristali almak üzereydim.
When I died, I was on my way to buy 20 skids at 200 boxes a skid of bohemian lead crystal.
Ayağı ölmeden önce çok vaktimiz olacak.
He could go septic. There is still time before his feet are dead.
Pörsüyüp ölmeden önce bir erkek bulmuş olmam mucize.
It's a miracle I found a man at all before I shrivel up and die.
Polise göre, ölmeden önce işkence görmüş.
'According to the police, he was tortured before he was killed.'
Ölmeden önce bir isteğin var mıydı?
Any death wish?
Ölmeden önce, Beth ile aramızda bazı sorunlar vardı.
Beth and I were having troubles before she...
Sen o onu gösterdi düşünüyorum Ölmeden önce?
You think he showed her that before she died?
.. Ölmeden önce bir kere kendim için yaşamak istiyorum.
I've heard that Begum's vault..
Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin
I read somewhere that the light you see before you die is just your brain releasing massive amounts of endorphins to ease the pain of death.
Neden babam ölmeden önce senin ismini verdi?
Why did my father name you before he died? !
Bu ölmeden önce gönderdiği son e-posta.
This was the last email he sent before he was killed.
Ölmeden önce de cinsel ilişkiye girilmiş.
Not long before that, she had sexual intercourse.
Ölmeden önce Kaya'yı göreceğimi sanmıyorum.
I don't expect to see the Rock again before I die.
Farklılıklarımız olduğunu biliyorum Tormund ama ölmeden önce bir sefer karga tadına bakmalısın.
I know we've had our differences, Tormund, but just one time before you die, you really ought to try crow.
Ölmeden önce bir şeyden keyif almayı denemelisin.
You ought to try enjoying something before you die.
Rose ölmeden önce memleketini tekrar görmek istiyor.
Rose wants to visit the old country again before she passes.
Ölmeden önce beni İrlanda'ya götürmek istiyor.
He wants to take me to Ireland before I die.
Babaları ölmeden önce kömürde milyonlar kazandı.
Father made millions in coal before he died.
Katolik inancı en azından ölmeden önce küçük bir zevke izin veriyor.
Well, at least the Catholic faith allows us a little joy before we die.
Herkes ölmeden önce övgüler duymak ister... ama, ne anlamı var ki?
Not everyone is fortunate enough to hear their eulogy before dying... but, what's the point?
Baban ölmeden önce kendine ait hiçbir şeyin yok muydu?
Didn't you have anything yourself before your father died?
Kan kaybından ölmeden önce onu hastaneye eriştirmelisin.
You've got to get him to the hospital before he bleeds out.
Ama sonra ölmeden önce beni izledi.
- Hm, hm. - But then he saw me before he died.
Ama ölmeden önce, bilinmeyen numaralar servisine Robin Keaton adını sormuş.
But before he died, he called directory assistance looking for a Robin Keaton.
Pekala, Bay Grouse, John ölmeden önce olağan dışı bir şey hatırlıyor musunuz?
All right, uh, Mr. Grouse, do you remember anything out of the ordinary about John before he died?
- Ölmeden önce gelmiş.
This was just before he died.
- Düşünüyordum da aslında ölmeden önce başka biri seni giydirebilir.
I would imagine, with you, that will happen sometime before you actually die, somebody else dressing you.
Ölmeden hemen önce, çalışmalarını bize yolladı.
He sent us his research just before he was killed.
Bu yüzden Müslümanlık geleneğine göre ölmeden hemen önce İslami ölüm ilahisini okumak zorundayım.
So, I'm required by Muslim tradition to recite the Islamic death chant immediately before dying.
Ama sen ölmeden uzun süre önce bizi buradan çıkaracağım.
But I'm going to get us both out of here long before you die.
Sağ ol. Kurban, ölmeden bir gün önce ona tehdit e-postası göndermiş.
Well, uh, the victim apparently sent him a threatening email the night before he was killed.
- Ölmeden birkaç hafta önce Tuttle'ın Shereveport'taki evine zorla girilmiş.
Couple weeks before he died, Tuttle's house in Shreveport was broken into.
Tek bildiğimiz Baltimore'daki özel bir mülk. Winter'ın ölmeden bir yıl önce satın aldığı bir yer.
The only relevant data in Baltimore is a property that Winter bought one year before he died.
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62