Öpücükler traducir inglés
326 traducción paralela
Oyun, öpücükler bitmediği sürece devam eder.
To really do that, its caresses must last.
Bu nedenle bu yana geçiyorum ve öpücükler yağdırıyorum!
Just for that I'm coming over to smother him in kisses.
Hepinize sevgiler... Ve küçük Charlie'ye Charlie amcasından öpücükler.
Love to you all, and a kiss for little Charlie from her Uncle Charlie.
Eve ulaştığımızda Frank, öpücükler olacak.
When we get home, Frank, then there will be kisses.
İçlerinde düşler olan öpücükler.
Kisses with dreams in them.
Yaşamdan gelen öpücükler, ölümden değil.
Kisses that come from life, not death.
Siz beyler bir resme gülüyor, öpücükler atıyorsunuz.
You fellas smiling'at a picture, throwin'kisses at her.
Bayım, bu şekilde bir nişan için, çimenlerden yapılan bir yüzük ve 24 karatlık öpücükler geçerli olacaktır...
My dear sir, this kind of engagement is validated with rings of grass, and 24-carat kisses...
Tabii öpücükler, henüz keşfedilmiş ise!
That's if kisses have been discovered yet.
Öpücükler heyecanlar getirdiğinde
# With the thrills kisses bring
Onu memnun etmek için bazı öpücükler toplamıştım. Ve bana daha sıkı ve sıkı ip verdi Ay parlaklaştı ve parlaklaştı.
So I rounded up some kisses to delight her and she roped me tighter and tighter and the moon grew brighter and brighter.
"İkisi de güzelliklerinin baharında, öpücükler konduruyorlardı birbirlerine."
" that in their summer beauty kissed each other.
Sanki bize aitmiş gibi gurur duyduğumuz o imkansız aşk ve öpücükler ne olacaktı?
What were the impossible love and kisses we were as proud of as if they were our own?
Bir ses ortaya çıkar ve öpücükler hakkında konuşur.
A voice comes And talks about kisses
Öpücükler dudaklarında kaybolur.
Kisses lost in your lips
* Penceremden, öpücükler gönderirim... *... bir tane, iki tane, üç tane, dört tane...
From my window, I send kisses one and two and three and four
- Aynı kelimeler, aynı öpücükler.
- Shut up. The same words. The same kisses.
Evet, kıkırdamalar ve öpücükler, gizlice sarılmalar.
Yes, giggling, and kissing, and hallelujahing in the honeysuckle.
- Sen öpücükler yerine, Kırbacımı tercih ediyorsun?
You prefer the kiss of the whip to the captain's?
Ben Mitzi. Geçen haftaki öpücükler.
I'm Mitzi, last week's kisses.
Öpücükler böyle olacaksa 5 : 30'da dönmeye zahmet etme.
If that's what kisses are going to be like, don't bother coming back at 5 : 30.
Öpücükler, buraya, buraya, buraya ve buraya.
- Mm-hmm. He kisses her here, here, here, and here... brushes her with his lips.
Bakın, "En güzel İtalya hatırası ve patron hariç herkese öpücükler."
"Greetings from Italy and stuff the big boss."
" Sevgiler, öpücükler.
"Love and kisses, François"
Hepimize yetecek öpücükler çıkar.
There are kisses for us all.
Sallan, yuvarlan, müthiş öpücükler.
Rock'em, sock'em, kisses you never got.
2. Gece : Öpücükler.
- The 2nd night : more kisses.
Bir zamanlar öpücükler için yalvarırdım... Şimdi, ölmek için yalvaracaksın!
Just as I once begged for your kisses... now, you will beg for your death.
"Sevgiler, öpücükler, Evelyn."
"Love and kisses, Evelyn."
Amcalarım, halalarım, Avrupa'nın her tarafından kuzenlerim öpücükler, tokalaşmalar, dilekler sarılmalar...
It keeps me awake at night. My aunts, uncles, my cousins from all over Europe the kisses, the hand-shakes, congratulations. And embraces.
Öpücükler için her zaman para mı istersin?
Do you always ask money for kisses?
Kıpkırmızı olmuş ağızlar... süte karıştırılmış çilekler şekerli öpücükler, saat 4'te atıştırmalıklar, sıcak hava...
Red mouth smeared... strawberries crushed in milk sugared kisses, four o'clock, snacks, heat...
Uyumak, öpüşmekten ölmek, uyku, öpücükler...
sleeping, dying of kisses, sleeping, kisses...
Uyku, öpücükler...
sleeping, kisses...
Seni çok seven annenden binlerce öpücükler.
Loads of kisses from your loving mother.
İkinize de kucak dolusu öpücükler.
Many kisses to both of you.
Yakıcı öpücükler.
BURNING KISSES.
Öpücükler! Isırıklar. Elbisenin altından okşayışlar?
Kisses, intimacies?
Öpücükler, beyler...
Just kiss that pipe, boys.
Öpücükler size.
Oh. kissy-kissy.
Öpücükler.
Kissy-kissy.
Öpücükler.
Oh, kissies.
Öpücükler yalan söylemez.
Kisses don't lie.
Hepinizi kucaklıyorum kocaman öpücükler!
Lots of hugs to everyone, and for you, a big kiss from me!
Martin! sevgiler, öpücükler.
Sweets and kisses.
Öpücükler dudaklarımı mühürleyemez.
Kisses won't seal our lips.
Sevgiyle, annen, öpücükler. "
Love, Mom. With little kisses.
"... rüyamda bir kadın bana geldi, ölmüştüm. Dudağıma kondurduğu öpücükler öyle bir hayat telkin ediyorlardı ki yeniden dirilmiştim. "
"I dreamed my lady came and found me dead, and breathed such life with kisses on my lips that I revived -"
"Sevgiler ve öpücükler, Ray."
Love and kisses, Ray. "
Sallan, yuvarlan, müthiş öpücükler.
[Potter] Scalpel.
Öldürücü Öpücükler
Kisses That Kill