Özlüyorum traducir inglés
4,995 traducción paralela
Seni özlüyorum!
Miss you!
Eski küçük Manny'mi özlüyorum.
Ay, I miss my little old Manny.
Sizi özlüyorum, kızlar.
Oh, I miss you girls.
Onu özlüyorum.
I miss her.
Onu çok özlüyorum Terry.
I just miss her so much, Terry.
Bay Dashrath'ı özlüyorum.
I'm missing Mr. Dashrath.
Rahmetli büyükannemi çok özlüyorum.
I miss my grandma so much
En çok kafanın etrafındaki sivri uçları özlüyorum...
Miss the little spikes around your head the most...
Onu özlüyorum!
I miss her!
Ama müzikleri stereo dinlemeyi özlüyorum.
But I do miss music in stereo.
Kenya'yı ben de özlüyorum.
I miss her too.
Elbette onu özlüyorum.
Of course I miss her.
- Onu çok özlüyorum.
I miss him, you know?
Geride bıraktıklarımı özlüyorum. Ama burada her nasılsa kendime karşı daha dürüstüm.
I miss what I left behind but somehow being here I'm truer to myself.
Güzel, çünkü ben onu özlüyorum, Ryan.
Good, because I miss her, Ryan.
Eski zamanları çok özlüyorum. Çünkü cezalar, suçlar kadar ağır oluyordu.
You know what I love about the old country, the punishments always fit the crime.
Babamı özlüyorum.
I miss Daddy.
Onu ben de özlüyorum.
I miss him, too.
Eski Aziz Patrick günü geleneğimi özlüyorum.
I miss my old St. Patrick's day tradition.
Ve yanımda değilken onu çok özlüyorum.
And when he's not around, I just miss him so much.
"Bu tatilde çok eğleniyorum ama hâlâ kız arkadaşımı çok özlüyorum : ("
¶ ¶
Bu konuşmayı yaptığımız bunca süre boyunca bu spor salonunda olmaktan ne kadar mutlu olduğumu düşünüp duruyorum çünkü liseyi acayip derecede özlüyorum.
THIS WHOLE TIME WE'VE BEEN HAVING THIS CONVERSATION, ALL I CAN THINK ABOUT IS HOW HAPPY I AM TO BE IN THIS GYM,
Seni çok özlüyorum...
♪ I miss you in the saddest fashion ♪
- Onu özlüyorum.
I miss him.
Bazen laboratuvarı özlüyorum.
Sometimes I miss the lab.
Nicki, ben de seni özlüyorum.
Nicki, I miss you, too, okay?
Hukuk firmamı özlüyorum.
I miss my law firm.
Senin aksine, ben kız arkadaşım yanımda değilken onu özlüyorum.
See, unlike you, I actually miss my girlfriend when she's gone.
Vakaya yardımcı olmayı özlüyorum ama...
I do miss helping with the case.
Masumiyetini özlüyorum.
I miss your innocence.
Onları özlüyorum.
I miss them.
Emmet'i çok özlüyorum.
Oh, I must really miss Emmet.
Onun narin yüzünü ne kadar özlüyorum.
How I miss her kind face.
- Onu çok özlüyorum. - Biliyorum.
- I just miss him so much.
Sarıllarını özlüyorum.
I miss his hugs.
Henry, Seni seviyorum ve özlüyorum.
Henry, I love you and I miss you!
Andrea'yı özlüyorum.
I miss Anrea.
Hershel'ı da özlüyorum.
I miss Hershel. - Yeah.
Seni özlüyorum.
I miss you.
Ve Ellery'yi çok özlüyorum.
And... I miss Ellery so much.
Karımı özlüyorum.
I miss my wife.
Evet, karımı özlüyorum.
Yes, I miss my wife.
Onu çok özlüyorum.
I just miss him.
Özlüyorum onu Ryan.
I do miss him, Ryan.
Özlüyorum ama alışıyor insan.
I miss him, but it's getting easier.
Özlüyorum seni Wilfred.
I miss you, Wilfred.
Ve seni özlüyorum.
Miss ya.
Ailemi özlüyorum.
I miss my family.
Babamı özlüyorum.
Miss my dad.
Annemi özlüyorum.
Miss my mom.
- Büyük annemi özlüyorum.
I miss Grandma.