Üzümlü traducir inglés
277 traducción paralela
O zaman düşünüyorsunuz bektaşi üzümlü tart istemez misiniz?
Well, then, can you imagine yourself with a hankering for a nice gooseberry tart?
Tatlı, çörek ve bektaşi üzümlü tart istemiyorsunuz.
No crumpets, no scones, no gooseberry tart.
Ya o üzümlü ekmek... pasta gibiydi mübarek.
And this raisin bread... Just like cake.
Evet, erikli puding ve üzümlü turta da yaparım.
Yes, and plum pudding and gooseberry pie...
Evet, bektaşi üzümlü turta.
Yes, gooseberry pies.
Noel, üzümlü tatlı ve hindiler bunlar çocuklara göre.
Christmas, plum pudding and turkeys... that's just for children.
Akşam yemeğine indiğinizde bana güzel kızarmış bir etli sandviçle bir parça frenk üzümlü pasta getirir misiniz acaba, Üsteğmenim?
When you guys go down to dinner, would you mind bringing back a roast beef sandwich, rare, and a piece of huckleberry pie, Lieutenant.
Kuru üzümlü kek vardı.
Yeah, cupcakes with raisins.
- Kahvaltıda kek vardı, hem de kara üzümlü.
We had cupcakes for breakfast! With raisins.
O üzümlü şeyi seviyorsun, değil mi?
You love that grape, don't you?
Bol konyaklı üzümlü noel keki var.
The plum pudding has quite a lot of brandy in it.
Kuru üzümlü yulaf ezmesi, fındık ve tarçın.
Oatmeal cookies with raisins, nuts and cinnamon.
Sana kuşu üzümlü jöleden
Do you remember the day
Ama bu üzümlü kek, tam sevdiğiniz gibi.
But it's strudel, the way you like it.
Hâlâ üzümlü tart seviyor musun?
You still go for the mince pie?
Bir tane kayısılı turta, bir tane üzümlü kek bir tane de elmalı turta aldım.
Okay. There was an apricot tart, a baba, and add an apple tart.
- Ama en son görüştüğümüzde, kuru üzümlü demiştiniz.
- But at our last meeting, you said raisins. - No!
Dükkandaki geri zekalï kus üzümlü vermis.
You let that imbecile in the shop give you raisins.
Ve üzümlü yoğurt.
Hello? Hey, Ellen!
Ama sen ne kadar sorumsuz bir insansın ki, bana üzümlü bir keke, arabayı kullan diyorsun?
You understand? Don't ask me how it happened. You don't believe me, do you?
Kuş üzümlü, çilekli...
Currants, strawberries...
Yememeliyim ama üzümlü pastana dayanamıyorum, Anne.
I shouldn't, but I can't resist your gooseberry pie, Mom.
Ve üzümlü!
And they got grape!
Frenk üzümlü pastilimiz var.
It's a blackcurrant fruit pastille.
Yarım üzümlü simit kaldı herhalde.
I think there's half a raisin bagel.
Kuru üzümlü ekmek tarifini istiyor.
STEVE : Your recipe for raisin bread.
Kuru üzümlü ekmek mi yapıyorsun anne?
Making raising bread, Mom?
Kuru üzümlü her hangi birşey. Bu karışımı iç, içini hemen temizler bu.
Drink that down, it'll clear you right out.
Bir kuş üzümlü rom, bir shandy.
What a rotten song what a rotten song - A rum and black, a shandy.
İki yarım shandy, bir Matise, bir Koyu Elmas, bir açık, bir de limonlu ale bir karışık bira, bir bardak mix bir naneli bir kuş üzümlü rom bir de Guinness alayım.
Can I have two halves of shandy, a Matise, a Double Diamond, a pale ale and lime, er, a Black Tan, a pint of mix, a rum and pep, a rum and blackcurrant, and a Guinness?
Ahududulu, çilekli, üzümlü, tarçınlı kepekli, şeftalili, fındıklı, çikolatalı, karabuğdaylı çeşitleri var.
They got raspberry, blueberry... whole wheat, peachy keen, beer nut, rocky road, buckwheat.
Bagetler, kuru üzümlü küçük çavdar ekmekleri Rue de la Cherche Midi caddesindeki Poilâne Pastanesi'ndekiler gibi.
Baguettes, little rye currant rolls... like you get at the Poilâne Bakery on the Rue de la Cherche Midi.
Herneyse aynı şeyi geçen hafta üzümlü kola için söylüyordun.
Anyway, you said the same thing last week about grape soda.
- Biraz üzümlü jöle var.
- There's some grape jelly.
Çikolata parçalı veya kuru üzümlü ve yulaflı!
Chocolate chip or oatmeal raisin!
Kısa bir süre için yulaflı üzümlü kurabiyeler geleneksel kavanozlarda.
for a limited time only, oatmeal raisin classic comes in this traditional cookie jar.
Annem kendimi kötü hissettiğimde bana çay ve üzümlü çörek yapardı.
My mother used to make me tea and raisin scones... when I was feeling bad.
Kuru üzümlü kurabiyelerim!
My raising roundies!
Kuru üzümlü kekleri sizin için yaptım, efendim.
Sir, I baked you these raising roundies.
Bir tane daha üzümlü puding yiyeyim mi?
Could I have another, with raisins?
Bana 100 gr Haagen-Dazs dondurması, kuru üzümlü rom ve diyet Pepsi getirebilirsiniz değil mi?
Do you think you could bring me a pint of Haagen-Dazs ice cream, rum raisin, and a Diet Pepsi?
Beni üzümlü jöleye buladılar ve rektal muayene yaptılar.
We'll be awarded! We'll be famous.
Ve üç, dünyadaki en iyi yulaflı kuru üzümlü kurabiyeyi ben yaparım.
And three, I make the best oatmeal raisin cookies in the world.
Bunlar en iyi yulaflı kuru üzümlü kurabiyeler.
These are the best oatmeal raisin cookies.
Bn. Morgan, o üzümlü kurabiyelerden var mı?
Mrs Morgan, got those cookies with the raisins?
Ayrıca kereviz, üzümlü jöle, kıtır meyveli Captain Crunchlardan.
Also celery, grape jelly, Captain Crunch with the little crunch berries.
Uzun bir süre hayatından, sonra geleceğinden, benim makarna salatası olmamdan onunsa üzümlü kek olmasından bahsetti Desperado şarkısından alıntılar yaptığında çoktan kendimi kaybetmiştim.
Well, she talked for a long time about her life and her future and how I'm macaroni salad and she's kugel with raisins and by the time she started quoting lyrics to "Desperado," I was lost.
Frumenty ve üzümlü pasta.
Frumenty and mince pie.
İki dilim pizza ve iki üzümlü soda alalım.
We'll have two slices and two grape sodas.
Ben üzümlü bir kekim.
I'm Annabel Andrews in my mother's body.
- Ekşi kremli üzümlü.
That's the pie.